Maniaya Yapılan Kontrollü Uçuş (CFIT) kazasının en sonuncusu Trabzon'da yaşandı. İkinci pas geçişten sonra yanlış yöne dönen Yak-42'nin uçuşu Pilav Dağı'nda son buldu. Avrupa'da uçan yolcu uçakları ve iş jetlerine 2004 sonuna kadar takılması zorunlu olan yeni nesil sistemlerle CFIT kazalarının önüne geçiliyor.
2004 SONUNA KADAR ZORUNLU
Avrupa Havacılık Otoritesi JAA'in aldığı karara göre 31 Aralık 2004'e kadar tüm yolcu uçakları ve iş jetlerinde EGPWS takılması gerekiyor. Bu sisteme sahip olmayan uçaklara kesinlikle uçuş izni verilmeyecek. Sistemin uçak başına maliyeti yapılacak modifikasyon işlemine bağlı olarak 40-60 bin dolar arasında değişiyor. THY filosundaki tüm yolcu uçaklarına EGPWS takıldı. Sistemin takılması uçakta gerekli kablo donanımı varsa birkaç saat sürüyor. Kablo donanımı olmayan uçaklarda ise bu işlem 1.5-2 günde tamamlanıyor. Türkiye'deki yolcu uçaklarının yüzde 90'ında EGPWS bulunuyor. Sadece özel havayollarının filolarına yeni katılan bazı eski nesil yolcu uçaklarında bu sistem mevcut değil. Çok sayıda Rus yolcu uçağında EGPWS bulunmuyor. Maliyeti nedeniyle takılmayan bu sistemler ne yazık ki kazalara davetiye çıkarıyor.
Trabzon'da yaşanan uçak kazası, kontrollü uçuşta dağa çarpma olaylarını bir kez daha gündeme getirdi. Yolcu uçaklarının uçuş sırasında beklenmedik şekilde mania olarak adlandırılan dağlara veya tepelere çarpması sonucu 1930'lardan bu yana 296 kaza oldu, 10 binden fazla yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti. Bu kazaların önemli bir kısmı kapalı havalarda pilotların uçuş bilgilerini - haritaları yanlış değerlendirmesi ve çeşitli iletişim bozuklukları nedeniyle yaşanmıştı. Havacılıkta bu tür kazalar 'CFIT' (Maniaya Yapılan Kontrollü Uçuş-Controlled Flight In to Terrain) olarak adlandırılıyor.
Havacılık otoritelerinin yaptığı araştırmalar, kaza nedenleri arasında CFIT'in yüzde 30'la ciddi bir yere sahip olduğunu gösteriyor. Emniyet oranını yükseltmek ve bu tür kazaları önlemek için çalışmalar 1967'de başladı. Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA, Honeywell şirketine pilotları yere yaklaştıklarında uyaracak bir sistem siparişi verdi. GPWS (Ground Proximity Warning System-Kara Yakınlığı Uyarı Sistemi) olarak adlandırılan cihaz 1975'te yolcu uçaklarında kullanılmaya başlandı. GPWS basitçe radar altimetreden aldığı bilgilerle çalışıyordu. Radar altimetre uçağın o anki yüksekliğini, yere yolladığı radar dalgasının çarpıp geri dönme süresiyle hesaplıyor, ani alçalmalarda GPWS pilotu 5 saniye öncesinde sesli olarak uyarıyordu.
Ancak 5 saniyelik süre bazı kazaları önlese de hantal yolcu uçaklarının rota düzeltmesi için yeterli olmadığı ortaya çıktı. Daha sonra yapılan çalışmalarla GPWS 10 saniye önceden uyarı yapacak şekilde geliştirildi. Uzmanlar ilk nesil GPWS'in CFIT kazalarının yüzde 75'ini önlediğini saptadılar.
30 SANİYE ÖNCE
Bu oranın daha da yükseltilmesi için 1997'de yeni bir sistem üzerinde çalışmalar başladı. Geliştirilmiş (Enhanced) GPWS olarak adlandırılan EGPWS'in en önemli özelliği çarpmadan 30 saniye önce pilotu uyarması. Böylece pilotlara uçağı kurtarmak için çok daha fazla zaman tanıyor. EGPWS'in diğer özelliği ise rota üzerindeki tehlikeli yükseltilerin ekran üzerinden pilota gösterilmesi. Tehlike değerlerine göre yükseltiler kırmızı, sarı ve yeşil renkte belirtiliyor. Ayrıca radar üzerinden 9 kilometre eninde, 9 kilometre boyunda 81 kilometre karelik alan taranarak çevredeki tehlikeli yükseklik bilgileri pilota veriliyor.
EGPWS meteoroloji radarı ile birlikte çalışarak çevredeki türbülans veya çok ani rüzgar değişimlerinin oluşturduğu windshear tehlikelerini de pilota bildiriyor. Ekranda görüntülü uyarının yanı sıra pilotlara sesli ikaz da yapılıyor. Uyarılar iki aşamalı. Önce manianın var olduğu İngilizce 'Terrain' uyarısı ile yapılıyor. Acil durumlarda çarpmaya kısa süre kaldığında lövyeyi çek ve yüksel anlamına gelen 'Pull up' uyarısı geliyor. Bu sesler çok yüksek. Amaç pilotların dikkatini çekip kurtulma kumandası vermelerini sağlamak.
BAŞARI YÜZDE 95
Sistemi dünyadaki tüm havalimanlarının çevresinde bulunan dağ, tepe gibi yükseltilerin bilgileri de giriliyor. Böylece pilot yaklaşma sırasında çevredeki yükseltileri ekranından rahatlıkla takip edebiliyor. Sistemin uçuş güvenliğini yükselttiğini belirten uzmanlar, son 6 yılda EGPWS'e sahip uçakların 45 olayla karşılaştığını, erken ikaz sayesinde bunlardan 43'ünde pilotların uçaklarını kurtardığını açıkladılar. 2 olayda ise pilotların uyarılara neden uymadıkları tespit edilemedi.
Diğer taraftan helikopter ve tek motorlu küçük uçaklar için de basit EGPWS cihazları imal ediliyor. Gelecek 10 yılda gerektiğinde pilota müdahale ederek uçağı kurtaran sistemlerin büyük yolcu uçaklarının yanı sıra tek motorlu küçük uçaklarda da kullanılacağı tahmin ediliyor.
Yaz trafiği artıyor
İkinci Körfez Savaşı ve arkasından SARS nedeniyle zorlu bir yıl geçiren Türk turizmi, artan hava trafiği ve turist sayısı ile yeniden tırmanışa geçti. Özellikle charter uçuşlarının giderek arttığını, bunun yapılan uçuş talepleri ile doğru orantılı olduğunu belirten Çelebi Hava Servisi Yönetim Kurulu Başkanı Canan Çelebioğlu Tokgöz, 'Şu an Bodrum ve Dalaman'da yüksek artış görülüyor. Antalya ise istikrarlı büyümesini sürdürüyor' dedi.
Turizmle birebir ilişkisi olan havayolu sektörü en son 1997’de son on yılın en yüksek rakamlarına ulaşmıştı. 1998'de Abdullah Öcalan'ın yakalanması, daha sonra deprem ve arkasından yerel-küresel ekonomik krizler nedeniyle hızlı bir düşüşe geçilmişti. 2001'de tekrar yükselmeye başlayan hava trafiği 2002'de 1997 rakamlarını yaklaşmıştı. Savaş ve SARS olmasaydı bu yılın çok daha iyi olacağını söyleyen Toksöz, olumsuzluklara rağmen krizle yaşamayı öğrendiklerini ve ayakta durduklarını açıkladı.
Yurtdışına açılarak büyümeyi hedefleyen Çelebi Hava Servisi Macaristan'dan sonra kendine ikinci hedef olarak Irak'ı seçti. Macar Malev Havayolları'nın yer hizmetleri ihalesinde İspanyol ortağı FCC ile ikinci turu da geçen Çelebi, Irak'ta Bağdat ve Musul Havalimanları'nda hizmet vermek için Amerikan Sky Link şirketi ile görüşmelere başladı.
Türkiye'de Amerikan Hava Kuvvetleri'ne 1966'dan bu yana yer hizmeti verdiklerini belirten Tokgöz, 'Bu hizmet onlar için ciddi bir referans. Bölgeyi tanımamız açısından önemli bir şansa sahip olduğumuzu düşünüyoruz.' dedi. İkinci Körfez Savaşı öncesinde Kuveyt'teki havalimanları için yaptıkları görüşmelerde epey bir yol kaydettiklerini söyleyen Tokgöz, savaş nedeniyle trafiğin hızla düşmesiyle projenin durduğunu, trafiğin tekrar düzelmesiyle Kuveyt pazarına da gireceklerini açıkladı.