Şirketin büyüme sürecinin kilit adamıydı. Cesur kararlar veren, geniş bir vizyona sahip özel bir kişiydi. Star Alliance töreninde sahneye çıkıp Türk Sanat Müziği şarkıları söyleyecek kadar rahattı. Hobileri vardı. Her şeye meraklıydı.
Havacılık dünyasında çok kısa sürede isim yaptı. Uluslararası toplantılardaki konuşmaları birçok havayolunun liderinden daha iyi ve ileriydi.
Bütün eleştirilere açıktı. Yerden yere vurulsa bile sakinliğini korurdu.
Şirket içinde de çok sevildi.
Havayolu şirketleri de tıpkı gazeteler, televizyonlar vs. gibi tek liderle yol alınca daha başarılı oluyor.
Çünkü tek lider çok kısa zamanların bütün sorumluluklarını taşıyor.
Hızlı karar veriyor. Talihsizliklerin hepsini üsleniyor.
Şirketteki çoklu yetki paylaşımı zamanla Candan Karlıtekin’i zorlamaya başladı.
Sonunda karar noktasında hızının zayıfladığını anlayınca da istifa etti.
Başbakan’a kadar gitti. Lider şansını denedi.
Türk Hava Yolları, teknik kadrolarındaki geleneksel yapısı nedeniyle elbette yoluna rahat devam edecektir.
Candan Karlıtekin eğitimi, başarılı öz geçmişiyle belki bir gün bakanlığa gidecek yolun bir yerindedir. Bilmiyorum.
Bildiğim tek şey THY yönetiminde gözler onu arayacaktır.
Gökyüzü yeni enerjisini arıyorBertrand Piccard (yanda solda), 1999’da Breitling Orbiter balonuyla dünya turunu tamamladığında, deposunda sadece 40 litre gaz kalmıştı. Eğer karşı rüzgar biraz daha hızlı esseydi, balondaki havanın ısıtılarak yükselmesini sağlayan gaz bitecek, rekor uçuş Atlantik Okyanusu’nda suya inişle tamamlanacaktı.
Piccard, Mısır’da çöle iner inmez yakıtı hiç bitmeyecek bir hava aracının hayalini kurmaya başladı. Bu yolculuğun sadece güneş enerjisiyle yapılacağına inanıyordu. Aslında psikolog olan Piccard için rekor sonrasında “Solar Impulse-Güneşin İtici Gücü” adında yeni bir macera başlıyordu.
REKORTMEN AİLEBertrand Piccard, üç nesil rekor kıran bir ailenin üyesi. Dedesi, Auguste, 1932’de atmosferin üst katmanlarından biri olan strotosfere balonla çıkan insan oldu. Babası Jacques ise 1960’da 10 bin 916 metre derinliğindeki Mariana Çukuru’na özel bir denizaltıyla indi. Torun Bertrand ise balonla durmadan dünya turu attı.
Şimdi sıra sadece güneş enerjisiyle uçarak dünyayı dolaşacak Solar Impulse projesinde. Tek kişilik uçakta günümüzde farklı alanlarda kullanılan sistemler yer alıyor. Yeni bir teknoloji yok. Toplam 70 kişiden oluşan ekip, projenin gelişen havacılıkta yeşil teknolojilerin bu işi yapabileceğini ispat etmeyi hedefliyor.
Piccard’ın bu uçuşu birlikte yapacağı pilot ve aynı zamanda Solar Impulse’ın CEO’su Andre Borschberg. İsviçre Hava Kuvvetleri’nden emekli bir jet pilotu olan 58 yaşındaki Borschberg’in eşi Yasemin, Türk. Üç çocuğundan en büyüğü Ela da projede çalıyor. İlk test uçağını 3 Aralık’ta uçuran ekip, önümüzdeki yıl mart ayında testlere başlayacak. Asıl dünya turunun 2010 ortasında ikinci test uçağıyla yapılması planlanıyor. 70 milyon Euro’ya mal olacak proje, sadece özel şirket ve gönüllülerin yardımıyla yürüyor.
NASIL UÇACAKSolar Impulse, 60 metre kanat açıklığına sahip. Ağırlığı sadece 1400 kilogram. Uçak boyut olarak Airbus A340, ağırlık olarak da otomobile eşit.
Lozan Teknik Üniversitesi tarafından tasarlanan araç, enerjiyi kanat üzerindeki panellerden alıyor. Gündüz güneş ışınlarıyla bataryalara yüklenen enerji, gece de kullanılıyor.
Uçakta 4 adet elektrikle çalışan motor var. Her biri 10 beygir gücünde.
Uçuş 5 noktaya yapılan iniş-kalkışla 20 gün sürecek. Her pilot dörder gün uçacak.
Dünya turunda maksimum 8 bin 500 metreye çıkılacak. Pilot, oksijen maskesi kullanacak. Seyir hızı gündüz ortalama saatte 70 kilometre.
Gece ise uçak alçarak 2 bin metreye kadar inecek. Hızı saatte 30 kilometre olacak.
Solar Impulse’da oto pilot yok. Pilot uyursa yani kumanda vermezse yatış açısı 20 dereceyi geçtiğinde özel imal edilen uçuş tulumu titreşimle pilotu uyaracak.
Kokpit, tek pilotun sığacağı kadar. Koltukta oturuş açısı 45 derece. Dört gün uykusuz sürecek uçuşta pilot sadece su içecek ve çok hafif yemekler yiyecek. Tuvalet ihtiyacını plastik torbalarla görecek. Her inişte pilotlar değişecek.
Projenin sponsorları arasında Solvey, Omega, Deutche Bank gibi özel şirketler var. Solar Impulse, hükümetlerden yardım almayı reddediyor. Onun yerine kaynaklarının daha çok sosyal projelere harcanmasını istiyor.
Bilal Ekşi KTHY’ye Genel Müdür olduTÜRK Hava Yolları Teknik AŞ’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Bilal Ekşi, ekonomik açıdan sıkıntılı günler geçiren Kıbrıs Türk Hava Yolları’na (KTHY) Genel Müdür oldu. Bilal Ekşi, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünden 1989’da mezun oldu. Devlet Demiryolları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım AŞ’de görev yapan Ekşi, 2003’te THY’ye geçti. Revizyon Atölyeleri Başkanlığı’ndan sonra Yer İşletmeden Sorumlu Genel Müdürlük Yardımcılığı yaptı. Başarılı işlere imza attı. Ekşi, son bir yıldır ayrı şirket haline gelen THY Teknik’te Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunuyordu.
Havaalanında Bir HaftaÜnlü yazar Alain de Botton’nun, Londra Heathrow Havalimanı T5 Terminali’nde bir haftada yaşadıklarını anlattığı kitabı Sel Yayıncılık’tan çıktı. Botton, havalimanındaki bagaj görevlilerinden pilotlara, üst düzey yöneticilerden terminal rahiplerine kadar herkesle konuştu. Yolculuğun, çalışmanın, ilişkilerin ve günlük yaşamın doğasına ilişkin kavramları felsefi tarzda işleyerek 112 sayfalık kitabı yazdı. Ancak çeviride uluslararası trafiğe açık Heathrow’da yazılan kitabın adının “Havalimanında Bir Hafta” yerine “Havaalanında Bir Hafta” olması, metinde sıklıkla “havaalanı” kullanılması dikkat çekti.
DÜZELTME: Geçen hafta “06’ya CAT 3 ILS” haberinde yer alan “Ankara Esenboğa Havalimanı’nda ise CAT 3A şartlarına sahip 05/23 sağ pistindeki çalışmalar önümüzdeki nisan ayında tamamlanacak” cümlesinde pistin ismi “03/21 sağ” olacaktır. Düzeltir, özür dileriz.