Bir kazanın hikáyesi

Bekleneni vermeyen ve sektör tarafından "fiyasko" olarak nitelendirilen Ankara’daki Airshow Havacılık Fuarı, son gününde ucuz atlatılan bir kazayla kapandı. Kaza bir dizi hatayı ortaya çıkardı.

Tescili bulunmayan, pilotlarının bu uçakla uçmaya yetkili olmadığı İtalyan Technam tasarımı P-50 tipi hafif sınıf uçak, 18 Haziran’da gösteri uçuşu sırasında seyircilerin bulunduğu alanın çok yakınında çakıldı.

Ankara Etimesgut’taki fuarın organizatörü CNR Fuarcılık, hava gösterileri için yeterli önlemi almamakla suçlanırken, pilotaj hatasından kaynaklandığı tahmin edilen kazayla ilgili olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) soruşturma başlattı. Çakılmadan önce Türk Hava Kurumu’na (THK) ait Antonov An-2 tipi paraşütçü uçağının sol üst kanadına çarpan uçaktan, pilotlar Vedat Sarıkaya ve Korhan Çelik şans eseri hafif yaralı kurtarıldı.

TESCİLİ YOK

Türkiye temsilcisi Anka Havacılık tarafından fuara getirilen ultralight sınıfındaki hafif uçağın tescil işaretine de sahip olmadığı belirtildi. Dört gün boyunca sadece gösteri uçuşu yapma izni bulunan P-50 tipi ultralight ile temsilci Anka Havacılık şirketinin kural ihlali gerçekleştirerek çok sayıda yolculu uçuş yaptığı ortaya çıktı.

SHGM tarafından yapılan araştırmada aynı zamanda Anka Havacılık şirketinin Genel Müdürü Vedat Sarıkaya’nın ultralight sınıfı uçaklarla uçuş lisansının da olmadığı bildirildi. THK’da 8 yıl boyunca microlight öğretmeni olarak görev yapan Sarıkaya’nın, 1997’deki Dünya Hava Oyunları’nda yelken kanat ile Aydın’da, 2000’de düzenlenen Birinci Türkiye Hava Oyunları sırasında Eskişehir İnönü’de yamaç paraşütü ile gösteri yaparken çakıldığı ortaya çıktı. Diğer pilot Korhan Çelik’in ise CPL olarak adlandırılan Ticari Pilot Lisansı sahibi olduğu ancak P-50’nin tip eğitimini almadan uçtuğu tespit edildi.

KANADA ÇARPTI

Olayda muhtemel pilotaj hatası üzerinde durulurken, çekilen video görüntüsünün incelenmesinde uçağın süratsiz kaldıktan sonra hızla alçalarak önce An-2 uçağının sol üst kanadına çarptığı arkasından da yaklaşık 50 metre ilerideki bir alana düştüğü görüldü. Antonov’da 1000 litre yakıt bulunurken, metal yığınına dönen uçaktan iki pilotun da hafif yaralı kurtulması ve infilak meydana gelmemesi uzmanlar tarafından mucize olarak değerlendirildi. Kazadan hemen sonra tescilsiz uçak enkazının başına SHGM Tescil Müdürü Rana Türkkorkmaz’ın geldiği belirlendi.

Park halindeki TC-ZAG tescilli An-2 uçağında ciddi hasar oluşurken THK, organizatör CNR Fuarcılık ve uçağın pilotları hakkında dava açacak. Uçağın imalatçısı Polonyalı PZL’nin raporu doğrultusunda hizmet dışına çıkacağı tahmin ediliyor.

Normalde hava gösterileri özel kurallar dahilinde yapılıyor. Bu kurallar havacılık otoriteleri ve organizatör şirketlerce birlikte hazırlanıyor. Uçuş gösterisi "box" yani kutu olarak adlandırılan seyircilerin belirli bir mesafe uzağında özel irtifa sınırları içinde gerçekleştiriliyor.

Kutunun sınırlarını aşan, seyircilere çok yaklaşan hava aracı kontrol kulesinin talimatıyla gösterisini kesiyor ve inişe çağrılıyor.

Uçuşta meydana gelebilecek zararlara karşın havacılık fuar ve gösterileri özel sigorta kapsamına alınıyor.

Bu tür kurallar Paris, Farnbrough, Dubai gibi uluslararası fuarlarda harfiyen uygulanırken gösteri sırasında halkın çok yakınından geçen ultralight tipi uçağın neden uçuşunun durdurulmadığı, kuralların uygulanmadığı ise bilinmiyor.

İzmir’de büyük buluşma

Geçtiğimiz günlerde uçuş iznini alan İzmir Havayolları İzAir, Pegasus ile ortaklık anlaşması imzaladı. Havayolu, filosundaki üç adet Airbus A319 tipi uçağı yaz sezonu sonuna kadar Pegasus Havayolları’na ekipleriyle birlikte kiraladı. Uçaklardan ikisi tarifeli olarak İzmir’den günde 5 kez İstanbul, her gün 2 sefer Ankara, haftada 3 gün Diyarbakır ve haftada 4 sefer de Adana’ya uçacak. Yolcular, her iki havayolunun internet siteleri ve satış bankolarından bilet satın alabilecek. İzAir, beşinci uçağa 2007 başında ulaşarak İzmir’den iç hat ve Avrupa uçuşları gerçekleştirecek. Türkiye için örnek bir model oluşturduklarını söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, renklerinde İzmir’de güneşini ve Ege Denizi’ni kullandıklarını belirterek ikramda yolculara iç hatlarda kumru, Avrupa uçuşlarında da çupra ve Ege mutfağından zeytinyağlı yemekler sunacaklarını açıkladı. Kabin memuru kıyafetlerinde farklı bir tasarıma giden şirkette hostesler kep takacak. Lacivert üniforma ve ayakkabılarda ise havayolunun renkleri olan turuncu ve turkuvaz çizgiler yer alıyor. Toplam 147 personelin görev yaptığı İzAir’in tecrübeli kadrosunda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yapan Serdar Cebeci, THY’de uzun yıllar Amerika Müdürlüğü’nde bulunan Genel Müdür Yardımcısı Turgut Atay, TALPA eski başkanı Necmi Ekici gibi isimler bulunuyor. Tolga ÖZBEK

Zarar 1 milyar dolar

Desem ki; "Türk Hava Yolları’nın 16 Haziran Cuma günkü zararı 1 milyar doları buldu" kızılca kıyamet kopar. "Böyle şey yazılır mı? Biz, borsada halka açık bir şirketiz. Sizin amacınız ne?" gibi eleştirilerin hedefi olurum. Ama ben yazıyorum. THY’nin kara cuma zararı bana göre 1 milyar doların üstünde. Hem de bir hiç yüzünden, akıl almaz bir vurdumduymazlık yüzünden...

THY, Türkiye’nin yoğun gündeminin geçici olarak aralandığı bir günde boşluğu doldurdu. O gün 17 sefer iptal edildi. İptal etmediği seferlerde yolcuları 3 saatten başlayıp giden yüksek zaman dilimlerinde sürüm sürüm süründürdü. Yolcular, ödedikleri para ile burunlarından gelmiş halde yolculuklara çıktılar. Ya da evlerine döndüler. O cuma günü THY’nin toplam 457 seferi vardı. Zamanında kalkış oranı yüzde 47-67 arasında gidip geldi. 52 bin yolcu taşındı.

İMAJ YERLE BİR

Her zaman yazarım. THY, Türkiye’nin 1 numaralı markasıdır. İşte bu marka, hostes (doğrusu kabin memuru) eğitimleri yetişmedi diye yerle bir edildi. İmaja verilen zarar 1 milyar dolar. Kene gibi yapışan bir zarar. Kan akıtan, ruhu uçuran, güveni sarsan, inancı yok eden bir zarar.

Peki nasıl oluyor da yönetimin onlarca katı uyuyor? Şirketin artan uçak filosuna yeni kabin memuru gerekeceği biliniyor. Alımlar buna göre yapılmıyor, eğitimler buna göre planlanmıyor. Bu nasıl oluyor? Bir gecikme olacaksa ara tedbirler neden gündeme getirilmiyor? Neden tartışılıp planlar yapılmıyor? Yapılmıyorsa şirket kaderi ile mi uçuyor? İşler, bir alışkanlık gibi mi gidiyor?

Oysa oturup düşünseler, onlar da formül bulabilirdi. Örneğin geçtiğimiz yıllarda şirket çok tecrübeli, purser diye adlanan en üst seviyedeki onlarca hostesini inanılmaz bir kıyımla emekli etmişti. Onlar hemen göreve çağırılıp bir sözleşme yapılabilir, kısa bir yenileme eğitimi ile çalıştırılabilirlerdi. Bu dünyanın her yerinde yapılıyor. Üstelik o mükemmel purser’lar uçaklarda uçuş sırasında kaşlarını gözlerini oynatarak çaylaklara öyle bir eğitim verirlerdi ki, bugün kabinde düşen kalite yeniden şahlanırdı.

YÜKSEK TECRÜBE

Boeing fabrikasının ortasındaki bir hangara, her yıl bir ya da birkaç eski uçak konur. Emekli olmuş mühendisler, teknisyenler gelirler ve çok düşük bir ücretle o uçakları yeniden yaparlar. Yapılan uçaklar müzelere gider ama Boeing’in emeklisi hálá işe yaradığını ve asla unutulmayacağını düşünür. İki taraf için de müthiş bir mutluluk yaratılır.

THY, bu tür mutlulukların peşinde değil. O zaman ilk ayağı takıldığında yapayalnız kalıyor. Bir de şirkete son zamanlarda bulaşan bir hastalık var. Herkes dolandırıcı ama tek namuslular şirkette çalışıyor. Bakın, ikram ihalesi hálá sürünüyor. Bir gün bakacaksınız ikram yüklenmemiş uçaklar kalkacak. Ya da uzmanlık kuruluşları dışına giden bir anlayışın ürettiği yemeklerden zehirlenenler için uçaklar "divert" edilerek abuk sabuk meydanlara zorunlu inecekler.

Bu şirketi büyüten zeka ve cesaretin, bu kadar ilkel bir hata yapma hakkı yoktur. Üstelik hata öyle bir güne getiriliyor ki, zarar 1 milyar doların üzerine çıkıyor.

THY’de 2 bin 100 kabin memuru var. 150 aday da işe başladı. 100 aday eğitimde. Erkek hostes yani stewart oranları şimdilik doğru. İçki servisinden kaçan personel lafları var sadece.

Orta kapasite orta menzilde uçak sayısı yeterli olan ama uzun menzilde sorunlar yaşayan THY, okyanus aşıyor ama bir kaşık suda boğuluyor. Hálá bu hataya neden olan yöneticiler ortaya çıkarılıp onlarla el sıkışılmadı? Ben Genel Müdürün kahrolduğunu gördüm ama ötesini bir türlü göremiyorum...
Yazarın Tüm Yazıları