Petrol krizi döneminde Amerikan pazarına giren ve büyük başarı elde eden Japonlar, şimdi de aynı başarıyı Avrupa'da göstermeye hazırlanıyor.
Daha önce, Japon ve Amerikalı tüketiciler için tasarlanmış araçlarıyla Avrupa pazarını yoklayan Japon otomotivciler, bu konuda başarılı olamayınca, Avrupalı tüketiciler için geliştirilmiş araçlarla bu hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar. Japon firmalar, Avrupalı tasarımcılar tarafından Avrupa'da geliştirilen ve üretilen Avrupalı-Japon otomobilleri, Avrupalı pazarlamacılarla satıyorlar. Bu konuda da oldukça başarılılar. Japon firmalarının Avrupa'daki pazar payları giderek yükselirken, Amerika'da elde ettikleri başarının bir benzerinin yaşanmaması için rakipleri büyük mücadele veriyor.
Japonların bu başarısının bir benzeri de Türkiye'de yaşanıyor. Avrupa'ya benzer özellikler gösteren Türkiye'de de Japonların pazar payı hergeçen gün hızla artıyor. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) rakamları da bunu açıkça gösteriyor. 2004 yılı Ocak-Ağustos döneminde 302 bin 800 adet otomobil satılmış. 2003 yılına göre toplam otomobil satışları yüzde 217, yerli otomobil satışları yüzde 180, ithal otomobil satışları ise yüzde 236 oranında artmış. İthalatın payı yüzde 71'e yükselirken, en fazla artış Uzakdoğu ülkelerinden yapılan ithalatta yaşanmış. AB ülkelerinden yapılan ithalat yüzde 223, Doğu Bloku ülkelerinden yapılan ithalat yüzde 255 artarken, Uzakdoğu ülkelerinden gerçekleşen ithalat yüzde 406 gibi oldukça yüksek bir oranda artış göstermiş. Bu da, Japonların hedeflerine ulaştıklarını açıkça ortaya koyuyor.
İhracatta kıran kırana rekabet yaşanıyor
Otomotiv ihracatı, ekonominin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) verilerine göre, 2004 yılı Ocak-Ağustos döneminde 196 bin 404 adedi otomobil olmak üzere toplam 318 bin 491 adet taşıt aracı ihraç edildi. Bu yıl gerçekleşen taşıt araç ihracatı 2003 yılı Ocak-Ağustos dönemine göre yüzde 47 oranında arttı, toplam ihracat 6 milyar 143 milyon doları yakaladı. Otomotiv sanayii ihracatı bu başarısıyla, sektörel ihracat sıralamasında ikinci sıradaki yerini korudu. Orta vadede otomotiv sanayii ihracatının, sektörel ihracat sıralamasında ilk sıraya yerleşmesi bekleniyor. Bütün bu rakamlar, otomotiv sanayinin Türkiye için ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Otomotiv sanayinin ihracatta geldiği nokta da, firmaların da büyük gayretleri var. İhracatçı firmalar, yurtdışı satışlarını artırmak için bir taraftan yeni pazarlar ararken, diğer taraftan da üretimlerini artırmak için yeni yatırımlar planlıyorlar. Otomotivin her alanında kıyasıya bir rekabet var. Firmalar, pazardan daha fazla pay alabilmek ve satışlarını artırabilmek için bu sert rekabete uyum sağlamaya çalışıyorlar. Pazarda yaşanan rekabetin bir benzeri de ihracatta görülüyor. İhracatçı firmalar, en fazla ihracat yapan ya da en fazla döviz girişi sağlayan firma olmak için çaba gösteriyorlar. Bütün bunların sonunda, ihracatçı firmaların sıralaması da değişiyor.
İlk sekiz ayda hafif araç ihracatı 313 bin 995 adet olarak gerçekleşti. İhracat sıralamasında Oyak Renault ve Ford Otosan ilk iki sıradaki yerlerini korudular. Oyak Renault bu dönemde 87 bin 529 adet otomobil, Ford Otosan 82 bin 32 adet hafif ticari araç ihraç etti. Son dönemde atağa geçerek sıralamada yukarılara tırmanan Toyota ise 73 bin 756 adet otomobil ihracatı gerçekleştirdi ve üçüncü sırada yer aldı. Toyota'nın gelecek yıllardaki satış hedeflerine bakıldığında, birinciliği zorlayacağını söylemek yanlış olmaz. Tofaş ise sekiz aylık dönemde, 26 bin 199 adet otomobil ve 26 bin 729 adet hafif ticari araç olmak üzere toplam 52 bin 928 adet hafif araç ihraç etti.
Trafik meteoroloji gibi...
Yaz bitti. Yazın yerini, sonbahara bırakmasının habercisi, ne soğuyan havalar, ne de yağmur... Son bir haftadır, trafikteki araç sayısının artması, gişelerde trafiğin kilitlenmesi benim için yazın bitişini, sonbaharın gelişinin habercisi oldu. İki ay boyunca, keyifle direksiyona oturduğum günler bitti. Geçen pazartesi ilköğretim okulları açıldı. Okul servisleri trafiğe çıktı. Direksiyonda geçirdiğim süre, her geçen gün artmaya başladı. Umarım, görevliler için kışın gelişi sürpriz olmaz. Gerekli hazırlıkları yapmış, gerekli önlemleri almışlardır.