GAZİANTEPSPOR Başkanı Celal Doğan, kısa sürede hepimizle çok iyi diyalog kurdu ve gerçekten Gaziantep'e fevkalade belediye hizmetleri götürdü.
Bunun yanında Gaziantepspor Kulübü'nü de çok iyi yönetti. Altyapı tesisleri harika. Gaziantepspor futbol takımı 1. Lig'in güçlü takımlarından biri oldu. Gaziantep'e, deplasmana giden takım, ürkerek gidiyor. Ama gelgelelim Celal Doğan, onu yükseklere çıkaran ve Gaziantepspor Başkanı olarak yalnız Antep'te değil, Türkiye'de de yücelten futbolculara köle gibi bakıyor.
Afrika'dan, Belçika'dan, Brezilya'dan kenara itilmiş, vasat futbolcuları kadrosuna topladı. Hatta, birileri geldi, diğerleri gitti. Türkiye'deki yabancı futbolcu konusunda başı çekti ve Türk futbolcusunun yabancılarla önünü tıkadı. Kulüpler Birliği gibi bir birlikleri var. G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş, ne hikmetse bu birlikte hiçbir zaman söz sahibi olamadılar. Celal Doğan ve İlhan Cavcav Futbol Federasyonu'na istedikleri herşeyi yaptırdılar. Futbol Federasyonumuz Hakan Bayraktar'ın Pogon takımına bir türlü lisansını göndermiyor. Neden? Celal Doğan'ın federasyon seçimlerinde ona çok büyük destek verdiğini unutmak istemiyor.
JOHNSON'A 500.000 DOLAR
Celal Bey, transfer döneminde F.Bahçe ile kapıştı. Adeta F.Bahçe camiasını, Gaziantep'e düşman ilan etti. Şöyle bir gerilere gidersek, Rıdvan'ın teknik direktörlüğü zamanında F.Bahçe Kulübü, Preko ve Johnson'ı 5 milyon dolara yakın bir paraya transfer etti. Preko da Johnson da bekleneni veremedi. Böyle olunca Gaziantep'ten bir ses yükseldi. Celal Bey, ‘‘500.000 dolar vereyim Johnson'ı geri versinler’’ dedi. Buradan ne anlam çıkar, ‘‘Johnson'ın bedeli 500.000 dolardır, ama ben onu milyon kere milyon dolara sattım’’ değil mi? Celal Bey'in bir de Beşiktaş'a sattığı Ayhan var. Şimdi G.Saray'da. 6 milyon dolar transfer bedeli ödedi siyah beyazlı kulüp. Ben Celal Bey'e soruyorum, Ayhan'ın Gaziantep'e maliyeti ne kadardır diyorum? Futbolcular bu kadar kar getirmişken, astronomik rakamlarla satışa çıkarmak ve yanlış bir transfer yönetmeliği neticesinde beşte bir rakamlara takımda oynatmak yöneticilik mi, başkanlık mı oluyor?
ADAMINA GÖRE TAHKİM
Profesyonel futbolumuz yasayla yönetilir. Bu yasaya göre, mahkemeler futbola müdahale edemez. Bu nedenle de Tahkim Kurulu oluşturulmuştur. Fakat işin garipliğine bakın ki, Gaziantepspor Kulübü mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı almış, Futbol Federasyonu da Hakan Bayraktar olayında mahkeme kararına uymuştur. Bu olmaz. O zaman her kulüp, her futbolcu mahkemeden bir durdurma kararı alır. Tahkimi de hiçe sayar. Futbol Federasyonumuz, Celal Doğan ve İlhan Cavcav tarafından yönetiliyor dendiği zaman, federasyon ‘‘Hayır’’ diyor. Peki, şimdi bunun açıklamasını yapsınlar bakalım.
Faruk Yapıcı'nın açıklaması
GEÇEN hafta Aydın'da bir transfer faciasının yaşandığını yazdım. Üç Karşıyakalı futbolcu gazetecilerin önünde boş mukavele imzalayıp, sonradan bu mukaveleler noterden 3 ve 5'er yıllık olarak Futbol Federasyonu'na gönderildi. Ancak bu futbolcular anlaştıkları ve imzaladıkları 1 yıllık sözleşmenin değiştirilerek tastik ettirildiğini duyunca kampı terk etti. Ben de Karşıyakalı futbolculara yapılan bu yanlışlığı köşemde yazdım. Tabii burada Aydın 3. Noteri Faruk Yapıcı'yı da eleştirdim. Sayın Yapıcı bir açıklama gönderdi. Kendisi ile uzun uzun telefonda da konuştum. Aşağıda Faruk Yapıcı'nın açıklamasını bulacaksınız.
HERŞEY YASAL ÇERÇEVEDE
‘‘Benim buradaki rolüm, sadece Aydın 3. Noteri olmamın ötesine geçmez. Zira, gerek sizin yazınızda ve gerekse günlerdir gazetelerin spor sayfasında yer alan futbolcu sözleşmeleriyle, bu sözleşmelerin onayında ne rolüm, ne de imzam bulunmamaktadır. Sadece futbolcu sözleşmeleri noterliğimin imzaya yetkili noterlik başkatibi tarafından onaylanmıştır. İncelemem sonucunda da, herşeyin yasal çerçevede, kanunların emrettiği şekilde yapıldığı anlaşılmıştır.’’
Faruk Yapıcı'nın açıklamasının bir bölümü yukarıda. Ancak İzmir'den gelen haberlere göre, iki Karşıyakalı futbolcu, mahkemeye müracat etmiş. Boş mukavelesine yazılan rakamların kendilerinin gıyabında yapıldığını söylüyorlarmış.
Noterlik müessesesi ülkemizin en büyük güven müessesesidir. Mahkeme sonucuna göre futbolcu haklı çıkarsa, çok üzülürüm.
Vllaznia'yı küçümsemeyin
GALATASARAY'ın Şampiyonlar Ligi ilk eleme maçı torbada keklik gibi gözüküyor. Herkes, G.Saray'ın maçı çok rahat geçeceğini zannediyor. Tabii ki G.Saray Vllaznia'dan çok daha iyi bir takım. Normal şartlarda turu geçmesi de çok doğal. Ancak bazen futbolda garip olaylar yaşanır. Ve maç öncesi tahminler beklenildiği gibi çıkmayabilir. Maçlar gazete sütunlarında oynanmıyor. Çıkıp sahaya aslanlar gibi mücadele edeceksin, sırtındaki formayı da terden su gibi yapacaksın.
Bu yıl G.Saray'ın yapısı değişti. Taffarel yok. Hagi yok. Emre-Okan yok. Ve Fatih yok. Daha da bir garip olay yaşıyoruz, Jardel nerede? Adam G.Saray'ı kukla oynatır gibi oynatıyor. Dünkü gazeteleri gördünüz mü, ‘‘Ben Porto'da oynayacağım’’ diyor. Sarı kırmızılı futbolcular da Jardel'den gelecek parayı bekliyorlarmış. Zira, Lucescu her röportajında sarı kırmızılı futbolcuların alacaklarının ödenmesini üstüne basa basa söylüyor, haykırıyor.
SÖZÜNÜ TUT
Cansun, başkan seçilirken, kısa süre içinde bu paraların kuruşuna kadar ödeneceğinin müjdesini verdi. Şimdi hepimiz bekliyoruz. G.Saray Spor Kulübü'nün eski başkanı, 5.5 yıl sarı kırmızılı camiayı kandırdı. Stat yapıldı, yapılıyor dendi. AIG'den para geliyor diye, 20 milyon dolar uçtu gitti. B.Hakan, Okan artı Emre 6.5 milyon dolara gitmiş (B.Hakan'ın yalancısıyım.) Fatih de İspanya'da oynayacak. Real Sociedad, G.Saray'ı FIFA'ya şikayet etti,borç ödenmezse, sorun büyük olacak.
Artık G.Saraylı bu tip olayları bir daha yaşamak istemiyor, sevgili Cansun. Verdiğin her sözün arkasında dur. Olmayacaksa, yapamayacaksan, hemen ortaya çık, doğruyu konuş. Senden aklı başında Galatasaraylılar bunu bekliyor.