Çarşamba günü Galatasaray'ın rövanş maçı için Tiran'a gittik. Tabii herkes gibi ben ve Hürriyet Gazetesi'ndeki arkadaşlarımla birlikte 50'şer doları elimize aldık ve çıkış kapısına gittik.
Oysa gazeteden bu tip görevlere gidenler için 50 dolar alınmayacak denmişti ama biz Türk vatandaşı olarak, alınmasa da bir katkımız olsun düşüncesiyle ödemeye hazırdık. Bu paraları toplayan standın önüne geldik, 50'şer doları da İlhan ve Halil ile ben uzattık. Cevap; ‘‘Beyefendi bu dolarları alacaksınız, bankaya gideceksiniz, bankada Türk parasına çevireceksiniz ve buraya bozdurduğunuza dair kağıt ve Türk parasıyla geleceksiniz, o zaman işiniz hallolacak.’’
ISTIRAP SAATLER
Tabii biz bu arada sıraya girmiştik, sağolsun o sırada Halil paraları topladı ve iki-üç kat aşağıdaki banka kuyruğuna girdi. Bekle Allah, bekle Halil gelmez. Yarım saat geçti Halil alnından ter damlaları akarak geldi. Elinde makbuz ve Türk parasıyla birlikte. Bu sırada biz maliyedeki yerimizi kaybettik. O arada Halil sıraya girdi ve 15-20 dakikada da burada bekledik, pasaportlarımıza pul yapıştırdıktan sonra pasaport polisinin önüne geldik.
Bu, ben ve iki arkadaşımın karşılaştığımız bir olay. Aynı olayla karşılaşan yüzlerce kişi vardı. Hiç kimse 50 dolar vermeyelelim, neden veriyoruz demedi. Hatta, Devlet 100 dolar alsın onu da öderiz dediler. Amma, hem parayı alacaksın devlet olarak, hem de ıstırap çektirip lanet ettireceksin.
UYGULAMA DEĞİŞMELİ
Hep tenkit ederler, alternatif göstermezler derler. Al sana alternatif. O beğenmediğiniz Arnavutluk bunu böyle uyguluyor. Pasaport polisinin önüne geliyorsun, yanında bir maliye memuru var. Giriş ve çıkışta 10 dolar alıyor, sana bir makbuz veriyor. İki dakika işini bitirip pasaporttan geçip ülkene gidiyorsun. Maliye Bakanımız Sümer Oral bu 50 dolar uygulamasını hemen değiştirmelidir. Bankalarda ve maliye bankosu önünde insanlara eziyet etmeye kimsenin hakkı yoktur. Sorarım size bizim bir tane doğru dürüst yapacak işimiz olmayacak mı devlet olarak.