Paylaş
Biz bu konuda örselenmiş milletiz. Hele Deniz Feneri’nin gündemde olduğu bugünlerde.
Bazı yardımlara ne olduğunu içimiz yanarak hatırlıyoruz. Bosna ve Süleyman Mercümek daha dün gibi. Oktar Babuna’nın ilik bulma kampanyası da...
İnsanoğlu tuhaftır: Vicdanı rahatsızsa gece uyumak için “ya ne yapacaktım?” der: “Benim çoluk-çocuğum var!”
Oysa asıl harama el uzatmayanın sözü olmalıdır bu: “Nasıl yaparım, benim çoluk-çocuğum var!”
Demek ki çoluk-çocuk faktörü ahlaksızlığın değil ahlaklı yaşamanın nedeni olunca güzel.
Akla Şener Şen’in başrolde oynadığı “Namuslu” geliyor. İşte o filmdeki mutemet kadar şeffaf olmalı Somali parasını toplayanlar. Bizi buna inandırmalı.
Tabii işin Somali ayağı da var: İç savaş yüzünden dağılmış bir ülke. Ne devletleri devlet ne sistemleri sistem. O kadar parayı kontrol edecek halleri yok.
Allah korusun, yarın öbür gün yardımın yanlış yerlere gittiğini duyarsa bu millet rencide olur.
Milletin maneviyatını yaralamaksa dönüp dolaşıp bizi vurur. Gün gelir çiğnediğimiz değerlere ihtiyaç duyarız.
En doğrusu, bu hayırlı iş hakkında özel bir web sitesiyle anında bilgilendirilmek. Kaç lira gelmiş, ne kadarı nereye gitmiş, kalanıyla ne yapılacak...
Kuralım iyisinden bir site, koyalım başına bir ekip, tablolar günbegün yenilensin. 400 milyon liranın hesap hareketleri hepimizin gözü önünde olsun.
Namus her zaman örtünmeyi gerektirmez. Bazen de tam aksine, açıklık ve şeffaflık gerektirir. Şimdi olduğu gibi.
Arda Turan’ın temiz kalbi
Bu genç adam hakkında istediğinizi düşünün. Tartışılmayacak bir şey varsa temiz kalpli olduğu.
Onun saha içinde ya da dışında hatası varsa gençliğine veririm. Kalbinin temizliğinden kuşku duymam.
Bu yüzden Kazakistan maçının ardından söylediklerinden de kuşku duymadım. Milli formayla son saniyeye kadar gol kovalarken nasıl samimiyse, konuşurken de öyleydi.
Keşke hepimiz onun kadar siyasete uzak ve temiz kalpli olabilseydik. 30 yıldır yaşadığımız acılar yaşanmamış olurdu.
tatlı Sözlük
Beyoğlu: İstanbul’un başkenti.
Paylaş