Sırrı Yugoslavya’yı hatırlar mı?

BDP destekli bağımsız adayların batıda en popüler olanı herhalde Sırrı Süreyya Önder. Bu yüzden “demokratik özerklik” muhabbetinin önemli kısmı onun üzerinden yürüyor.

Önder çelebi insan: Bel altına vurmuyor, tebessümü bırakmıyor, efendice polemik yapıyor. Haliyle, yoldaşı olmayanların da sempatisini kazanıyor.
Şahsen onlardan biriyim. Önder’le yakınlığımız yok ama dinlemeyi seviyorum. Fikirlerine katılsam da katılmasam da...
Yoldaşları gibi o da “statükonun tıkandığını” ve “alternatif yönetim modellerinin gerektiğini” iddia ediyor. Cümleten demokratik özerkliği savunuyorlar.
Yani etnik bir grubun kendi bölgesinde federasyon kurmasını. İspanya’daki Katalan modeli.
İnşallah arkadaşlar GAP ve narko-ekonomiyle ilgili fikirlerini de söylemişlerdir, ben gafletimden duymamışımdır. Bunları ele almadan “tıkanan sistemden” bahsetmek zor çünkü.
Ayrıca, Katalan modelini savunurken Yugoslavya’yı eminim hatırlıyorlardır. Hani her etnik grubun kendi özerk bölgesinde yaşadığı Yugoslavya’yı...
Hani lideri Tito’nun vaktiyle “Keşke Atatürk de bizim gibi federatif cumhuriyet kursaydı” deyip Orhan Karaveli’den “Kimin haklı olduğunu tarih gösterecektir” cevabını aldığı...
Ve Hırvatistan emperyalistlerin gazına gelip bağımsızlık ilan edince parçalanıp Tanıl Bora’nın deyimiyle ‘yeni dünya düzeninin av sahasına dönüşen’ Yugoslavya.
Sırrı Süreyya Önder vicdanın hafızasına güvenen biri.
Sayesinde tarih boyunca doğu illerinde yaşanan acıları hatırlıyor, “Eski Türkiye” hatalarından ders çıkarıyoruz.
Aynı kafada olmasak bile böyle bir siyasetçinin mecliste olmasından vatandaş olarak ancak mutluluk duyarım.
Bu yüzden bir başka “eski” ülkeyi hatırlatmayı borç bildim kendisine. Akif Beki’yle muhabbetten fırsat bulup anlatırsa belki Kürt gençleri Yugoslavya’yı merak eder, araştırır.

Renan Bilek faktörü

Yüksel Aytuğ “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinde Soner’in sağ kolu Süleyman’a övgüler yağdırmış ama kimin oynadığını söylemeyi unutmuş.
Aytuğ’un deyimiyle “muhteşem” sıfatını hak eden ve Harvey Keitel edalı bu oyuncu, sanat dünyamızın kendine has isimlerinden Renan Bilek’tir.
Bilenler bilir, aynı zamanda müzisyendir Renan. Hatta Türkçe rock diye bir şey varsa bu onun gibi üç-beş öncü sayesindedir. Ama popüler olmaya direnmiştir yıllar boyunca.
Performansı gittikçe artan dizi, böylece “Balıkçı” Orhan Alkaya’dan sonra bir başka “alternatif” ismi kitlelerle buluşturmuş oldu. Elleri dert görmesin.

İncir Çekirdeği

Aşk romanıdır bütün romanlar: Yazan farkında olmasa bile.
Yazarın Tüm Yazıları