Paylaş
Arkadaş çevresi olarak ılımlı yaklaştık bu karara: Ne de olsa bekârdı, çocuksuzdu, ünlü olmadığı için paparazzilerle falan uğraşması gerekmeyecekti. Geliri de fena değildi üstelik.
Playboy’luk kariyeri için görünüşte her şey müsait gibiydi.
Bu uğurda hayat tarzını değiştirdi. Geceleri çıkmaya başladı. Mercidabık Savaşı’ndan beri kapalı duran Facebook sayfasını aktif hale getirdi.
Tek sorun, arkadaşımızın katıksız bir romantik olmasıydı. Yine de dedik ki: “nasıl olsa günün birinde sıkılır playboy hayatından. O zamana kadar ne yaşamak istiyorsa yaşasın, içinde kalmasın.”
¡¡¡
Derken, beyefendi ortadan kayboldu. Biz sandık ki kendisi dünya nimetlerinden yararlanıyor, her çiçekten bal alıyor. Arayıp rahatsız etmek istemedik.
Sonunda arayan o oldu: “Memleketteyim...” dedi, bıkkın bir sesle: “Bu playboy’luk işi beni çok yıprattı. Bir süre annemlerin yanında kalacağım.”
Sonradan öğrendik ki, meğer yeni hayatında tanıştığı her kadınla yakından ilgilenmiş bizimki. Gerçek playboyların asla yapmaması gereken bir şeyi yapıp dertlerine tasalarına ortak olmuş. Sonunda içi, dinlediği mutsuz öykülerden öyle bir şişmiş ki, çareyi baba evine sığınmakta bulmuş.
Şimdi yine düzenli bir ilişkisi var. Beraber Ece Ayhan şiirleri okuyor, bağımsız Amerikan filmleri seyrediyorlar.
Kıssadan hisse: Eğer doğuştan bir playboy değilseniz, bu işe kalkışmayın. Ruhen ve bedenen yorulduğunuzla kalırsınız. İşte mazinin bir başka başarısız çapkınından size dost tavsiyesi.
Cumhuriyet değişmemeli
Bekleniyordu İlhan Selçuk’un vefatı. Cumhuriyet’teki bir aylık mesaimde, durumunun “gazetelere yansıyandan çok daha ciddi” olduğunu öğrenmiştim.
Cumhuriyet okurları İlhan Selçuk’tan sonra ne olacağını çok merak ediyor ve bu yüzden kaygılanıyorlardı. Hâlâ da öyleler.
Ama sanıldığı kadar homojen değiller. Dolayısıyla, kaygılanma biçimleri de değişik.
Mesela ulusalcı okurlar bir şeylerin değişmesinden korkarken, daha açık fikirli olanlar gazetede her şey aynı kalacak diye kaygılanıyor.
Bana sorarsanız, Cumhuriyet değişmemeli derim. Böyle söylememin nedeni sadece okurların bunu kaldıramayacak olması değil.
Başka fikirler okumak istediğimde gider başka gazeteler alırım ama Cumhuriyet çizgisini böyle otantik bir şekilde başka yerde bulamam. Bu yüzden Cumhuriyet şimdi olduğu gibi kalsın diyorum: Aynen ve de klaynen.
Ali Taran’ın “görülmemiş” filmi
Rivayete göre Ali Taran diyormuş ki: “Geçen sene görülmemiş bir film yaptık!” Müsaadenizle ben bunu haftanın sözü seçmek istiyorum. İçinde her şey var: Mizah, özgüven, tevekkül...
Malum, üstadın geçen yıl yaptığı “No Ofsayt” filmi gişede yatmış, benimkinden bile az kişi tarafından seyredilmişti.
Yani gerçekten de “görülmemiş” bir film. Bu yüzden de ‘başarısız’ kabul edilebilir.
Ama ettiği söze bakılırsa, Ali Taran’ın kişiliğine çok olumlu katkılar yapmış bu başarısızlık. Onu daha bilge, daha mütevazı biri haline getirmiş.
Yani galip sayılabilir bu yolda mağlup.
Şimdi diyebilirsiniz ki “madem ki bu bir rivayet, sahiden Ali Taran’ın söylediğini nereden biliyorsun?”
O zaman derim ki: “Aynı espriyi yapabilecek ikinci bir beyin olsaydı, zaten o olurdu Ali Taran.”
İncir Çekirdeği
Dünyanın sürpriz yumurtadan çıkan şeyi monte edemeyen bütün ebeveynleri, birleşin!
Paylaş