Paylaş
Galiba kadınların söylediklerini anladığımız zaman.
Aptal değilsek de biraz tembelizdir: Peter Pan’ın çocuk dünyasını terk etmek zor gelir bize.
Arabaya, futbola ve sekse ihtiyacımız olabilir ama kadınlara asla!
Bu kafayla değerli kadınları kaçırır, güzel şeyleri farkına varmadan ıskalarız.
Erkekliğin büyüyüp güçlü olmaktan ve gökyüzünü kadınlarla omuzlamaktan geçtiğini duysak da aldırmayız.
Modern hurafelerin aksine, kadınlığın ve erkekliğin hâlâ iki ayrı rol olduğunu da...
Gerçi bir şeyler sezeriz (erkeklerin de sezgisi vardır) ama bizi Peter Pan olmaktan çıkarıp erkekliğe götürecek adımı atmayız bir türlü.
Tırstığımız için atmayız, işimize gelmediği için atmayız, atamadığımız için atmayız...
Sonra eğer şanslıysak, günün birinde bir ses çınlar kulağımızda: “Oyun bitti dostum, buraya kadar!”
O güne kadar tanıdığımız, bizi erkek yapmak için çırpınmış bütün kadınların ortak sesidir bu.
Yıllarca arkasına saklandığımız Peter Pan’la vedalaşma zamanı nihayet gelmiştir.
O yeşil giysili ve asla büyümeyecek oğlan çocuğu bize gülümseyerek el sallar, sonra bulutların arasında kaybolur.
Arkasından bakarken içimiz kederle doluyorsa da üzüldüğümüz, erkek olmayı başarana kadar kaçırdıklarımızdır aslında.
Deve de kuş da değilim
Siyaset yazmanın zorluğu: İki taraftan birine tezahürat yapmadığınızda, iki taraf da sizi karşı tribünden kabul ediyor. Tayyip Erdoğan’a “karizmatik” dedim diye saldıranlarla “hayır” dememe kızanlar aynı şeyi soruyor: “Kardeşim deve misin, kuş musun?”
Yani “bizden misin onlardan mı?” İki taraftan da değilim: Fikri hür, vicdanı hür biriyim.
AKP’yi Atatürkçü olmadığı için eleştirmek, CHP’yi solcu olmayı beceremediği için eleştirmeyi engellemez.
Tayyip Erdoğan’a muhalifiz diye ulusalcı olmak zorunda falan değiliz çok şükür.
Tıpkı ufkumuzu “ya bizdensin ya onlardan” diye daraltan zihniyete eyvallah demek zorunda olmadığımız gibi. Beklemek zorundayız: Fikri ve vicdanı hür insanların lafının dinleneceği günü.
Yerli ‘Brockovich: Türkân Albayrak
Bir kadının mücadelesini takdir etmek için Julia Roberts tarafından canlandırılmasını beklememiz gerekmiyor.
Bakınız temizlik işçisi Türkân Albayrak tek başına direnmekte.
Haksız yere kovulduğu Paşabahçe Devlet Hastanesi’nin bahçesine çadır kurdu ve ayrılmayacağını ilan etti. Çadırını söktüler, bahçeden attılar, başına zabıta diktiler ama yine de mücadeleye kararlı.
Film kahramanı olsaydı, Türkân’ı canlandıran oyuncu ödül alabilirdi. Oysa o en temel haklarını bile alamıyor.
Rock makamı
Nev’in son albümü “Bir Nev-i Alaturka” hayatınızı muhtemelen değiştirmeyecek ama içinde çok güzel bir fikir var.
Sonuçta Klasik Türk Müziği’yle Rock’u kaynaştırmak her babayiğidin harcı değil.
Nev bu işin üstesinden gelecek kadar iyi bir müzisyen. Bu konuda biraz daha cesur davransa şu ramazan kafasıyla çok güzel bir Alaturka Rock açılımımız olabilirmiş.
Anadolu Rock da kayıp kardeşine kavuşmuş olurmuş böylece.
İncir Çekirdeği
Yaza denk geldiğinden beri bizim kuşağın ramazan nostaljisi başladı.
Paylaş