İnternetle cenk

Ulaştırma bakanımız demiş ki: “YouTube Türkiye’yle mücadeleye girişti. Ama Türkiye bunu kabul etmez.”

Haberin Devamı

Hey maşallah... Gazası mübarek olsun bakanımızın. Vatan-millet uğruna çıktığı bu seferden muzaffer dönsün.

Aktolgalı beylerbeyi gibi haykırsın:

“İlerle!” Bir yaz günü geçelim sitelerden kafilelerle...

Vergisini vermeyen YouTube Dükalığı’na haddi bildirile, suçluların yüzüne Osmanlı tokadı aşkedile!

YouTube keferesi kaçacak yer araya! Çıbanbaşları tek tek ele geçirilip pişman edile!

Ondan sonra sıra Google Prensliği’ne gele...

Yıldırım Binali komutasındaki yiğitler, aman dileyene kadar döve Google burçlarını.

Ne zaman ki kabul ederler vergilerini vermeyi, o zaman belki affedile.

* * *

“Bu site ne kadar yaygara yaparsa yapsın Türkiye buna prim vermeyecektir, geçit vermeyecektir!” demiş bakanımız.

Şu koca cihanda internetle cenk etme şerefi de sayesinde bize nail oldu işte. Bugüne kadar hiçbir medeni millet bunu akıl edememişti.

Ne Germenler’in aklına gelmişti YouTube’u kapatmaya kalkmak, ne Amerika’daki kovboylar bunu akıl etmişti.

Frenk keferesinin, şimalin Viking’inin, Urus’un ya da Japon’un yapamadığını yapıp Türk’ün gücünü gösterdi ulaştırma bakanımız.

Vurdu masaya yumruğunu ve “istemezük!” deyiverdi.

Tıpkı vaktiyle bazılarının matbaayı, buhar makinesini ya da ampulü görünce yaptığı gibi.

“Bize gaz lambası yeter, nemize gerek Edison’un gâvur icadı ampul” diyenler gibi yani.

Kim bilir, yüz elli sene sonra bakanımızın torunları parti kurar, amblemini Google ya da YouTube yaparlar.

Olan, arada kaybedilen yüz elli seneye olur ama hiç mühim değil orası. Mühim olan bakanımızın seferden muzaffer dönmesi.

Haberin Devamı

Mesut Özil yeni Zidane mı?

Alman milli takımında parlayan Mesut Özil, bana fena halde Zinedine Zidane’ı hatırlatıyor.

Malum, Fransa bir vakitler Zidane sayesinde dünya şampiyonu olmuştu. Milyonlarca Fransız sokaklara dökülmüş, o güne kadar ikinci sınıf vatandaş saydıkları Cezayirliler’den birinin adını haykırmışlardı.

En çok ırkçı lider Le Pen’i bozmuştu bu iş: Mağriplinin teki milli kahraman olunca, o günlerde iktidar hayali kuran faşist “Milli Cephe” öyle bir tekme yedi ki uzun süre belini doğrultamadı.

Cezayirlilerse biraz uzaktan, gurur ve burukluk karışımı hislerle seyretmişlerdi Zidane’ı.

Tıpkı bizim şimdi Mesut’u seyrettiğimiz gibi.

Haberin Devamı

Eurovision adayım: Gripin

Geçtiğimiz cuma, İstanbul’un nadide mekânlarından Hayal Kahvesi Çubuklu’ya, Gripin’i izlemeye gittik.

Biletix’ten aldığım biletleri son anda kaybetmiş olmama rağmen güler yüzle karşılandık (bunun kıymetini bilenler bilir). Değerli dostumuz, Hayal Kahvesi markasının yaratıcılarından Serdar Temizkan’ı gördük ve hem restoranda hem de konser mekânında kafa dengi bir gece yaşadık.

Gripin, yıllardır takip ettiğim bir grup. Her albümlerinde bir adım daha ileri gitmek gibi memlekette her gruba nasip olmayan bir özellikleri var. O gece de
formundaydı arkadaşlar: Hem yeni hem de eski şarkılarını çalıp kulağımızın pasını sildiler.

Eurovision’a rock grubu göndermekten hoşlanan bir milletin evladı olarak şuraya yazıyorum: Bu yıl Gripin temsil etsin ülkemizi. Beyefendileri hazır ve de nazır gördüm. Bahse girerim yüzümüzü kara çıkarmazlar.

Haberin Devamı

İncir  Çekirdeği

“Maymundan” yerine “ceylandan” deseydi, Darwin’e yine kızacak mıydık?

Yazarın Tüm Yazıları