Paylaş
Yorumcuları isyan ettiren sahadakilerin çocuk yaşta olması...
Halbuki benim bildiğim en sıkı kavgalar zaten U17 çağında yaşanır.
Mesela, Galatasaray Lisesi takımında kalecilik yaparken Beşiktaş Esentepe Ortaokulu’yla yaptığımız maçı hiç unutmam.
Sırf birimizin isminde “Galatasaray”, diğerindeyse “Beşiktaş” geçiyor diye tribün birbirine girmişti.
Olay çıkaranların hepsi öğrenci değildi üstelik; bir kısmı saçlı sakallı amcalardı.
Muhtemelen etrafta işsiz güçsüz dolanırken “atraksiyon olsun diye” ortama takılanlar.
Üsküdar’daki çamur deryası toprak sahada futbol oynamaya çalışan bizler, seyircilerin meydan kavgasını seyretmekten maça konsantre olamamıştık.
Şansımıza etrafta üç-beş polis olmasa temiz sopa yememiz işten bile değildi.
Liselerarası müzik yarışmalarında çıkan kavga-dövüş de ayrıdır. Bir hafta önceden hazırlanırdı okullar gaza gününe.
Velhasıl, Florya’da yaşanan rezillik şok bir gelişme değildir. Şahsen en çok olaya sanki Danimarka’da yaşıyormuşuz gibi şaşıranlara şaşırıyorum.
Ne bekliyoruz ki? Sahadaki futboldan çok tribündeki itiş kakışı seviyorsak, “ezeli rekabet” deyince aklımıza kavga-dövüş geliyorsa bu sonuç normal değil mi?
Bu arada, dünyaya armağan ettiğimiz tek bir uluslararası yıldız yok, o da ayrı. Güya rakipten saymadığımız Bulgarların kaptanıysa Manchester United’de golleri sıralıyor.
Ama biz de haklıyız tabii; itiş kakıştan zaman kalmıyor ki kardeşim.
Yeni yıl kampanyaları
Tina Karol İstanbul’da konser versin kampanyası.
Silah bulundurma yaşı 130’a çıkarılsın kampanyası.
Mustafa Balbay tutuksuz yargılansın kampanyası.
CHP genel seçimleri de kurultay kadar ciddiye alsın kampanyası.
Etgar Keret’in diğer kitapları da dilimize çevrilsin kampanyası.
İstanbul Üniversitesi’ndeki anti-demokratik “polis öğrenciyi kafasına göre arayabilir” kararı ocak ayını göremesin kampanyası.
Tina Karol’un dostane güzelliği
Güne güzel bir şeyle başlamak önemlidir. Ben bu hafta Tina Karol arkadaşımızın kliplerini seyrediyorum. Favorilerim Pupsik ve Nochenka.
Sadece güzel olduğu ve harika şarkı söylediği için değil. Her şeyiyle olumlu enerji yaydığından.
Şahsen ‘dostane güzellik’ diye adlandırdığım bir şey var Tina Karol’da.
İnsanda ahbaplık etme isteği uyandırıyor.
Biz faniler, bunu yapabilen yıldızlara galiba daha kolay meylediyoruz. Bu enerjisi sayesindedir ki, 7. olduğu yılın Eurovision yarışmasından çıkan tek yıldız Tina olmuş. Üzerinde düşünmeye değer.
İncir Çekirdeği
Gerçek şu ki, erkeklik performansının asıl ölçütü skor değil: Sadakât.
Paylaş