Paylaş
En iyi oyuncular ve teknikle çekseniz o karelerdeki duyguyu bütün insanlığa yaymaz.
Eyfel Kulesi’ni kiralayıp üstüne afiş assanız internette o kadar tıklanıp konuşulmaz.
Geçen salı Kadıköy’deki 41 bin çılgın kız, dünyaya çatır çatır Türkiye reklamı yaptı.
Mehmet Demirkol programında dünya basınının bu olayla eğlendiğini söyledi.
Ama ne vardı biliyor musunuz, söylerken memnuniyetini saklayamıyordu Mehmet. Malum, normalde eğlenilmeyi milletçe pek kaldıramayız.
Ama durum o kadar şekerdi ki, yabancı basında kafa bulanlar bile sempatiyle yaklaştılar.
Şahsen en çok “thejournal.ie” sitesindeki yorumu sevdim: “Allah’tan içlerinden biri tuvalete gitmeye kalkmamış çünkü o zaman bütün tribün boşalırdı.”
İşte budur olay: Ülkenizi ne kadar överseniz övün, insanlar anlattıklarınızdan değil, kendilerinde uyandırdığınız iyi duygulardan etkilenir.
En süper Türkiye reklamının, başımızın belası “Midnight Express” filminin parodisi olacağını düşünürüm hep.
Hani çeksek onunla dalga geçen bir reklam, Allah bilir milyon tane dönen Mevlevinin yaratamayacağı sempatiyi yaratır.
Çünkü “bakın biz kendisiyle dalga geçebilecek kadar cool milletiz” mesajı verir. Böyle insanların ülkesini de herkes görmek ister.
Kadıköy’ün çılgın kızları da işte böyle bir efekt yaratmış. Açığı ve kapalısıyla. Komple kapalı tribünde.
Terörün turizmi bitirmek için sağa-sola bomba attığı dönemde şık bir gol oldu. Şimdi onlar düşünsün.
Gazetem ve ajansım
Tesadüfün iğne deliği: Gazetemin reklamını, gençken çalıştığım ajans çekmiş.
Hani Kanat Atkaya’nın bahsettiği olay: Dört baba Hürriyet yazarı ve ortalarında bomba!
Medina/Turgul DDB alem ajanstır. Gazete reklamı yapmaktan nedense özel zevk alırlar. Jeffi Medina da o sektörde tanıdığım en babacan patron.
Reklamcı olamadım ama zararı yok. Oğlumun annesiyle orada tanıştım. İlk romanımı orada bitirdim. Krize orada direndim. “Hey gidi yıllar” dedim bombayı seyrederken: “Hey gidi gençliğim!”
tatlı Sözlük
Zaman: Saatle değil aynayla ölçülen şey.
Paylaş