Nereden nereye: “Arap Baharı” muhabbeti şu yarım aklıma 90’ların Doğu Avrupa’sını getirdi.
Duvar yeni yıkılmış. küreselleşme at koşturuyor. Milletlerin mal varlığı satılıp savılıyor. Adına “demokrasi” diyorlar: Rusya’da, Polonya’da, Bulgaristan’da... Türkiye ise direnmekte. Milli zenginlikler bir türlü peşkeş çekilemiyor. Çünkü ayıptır söylemesi, Türkler ulusalcı. Hükümet bıraksa yargıdan, oradan sıyırsa milletten dönüyor. Sırf Mümtaz Soysal’ın iptal ettirdiği özelleştirmenin haddi hesabı yok. İşte bu “sorunu” çözmek ve Türkiye’yi sisteme entegre etmek için basıldı düğmeye. Etnik çatışmalar, 2001 krizi, AKP’nin doğuşu, Ergenekon davası... Hepsi bu “temizliğin” safhaları. Önce Türkiye Cumhuriyeti’ni DNA’sındaki ulusalcılıktan “arındırmak” için din faktörü cilalandı. Sonra küresel sermaye bir gecede piyasadan tüyüp ekonominin göçmesini sağladı. Derken AKP’nin güneş gibi doğuşunu izledik. Yani “Ilımlı İslam Cumhuriyeti”nin. “Yeni Türkiye” ulusalcı falan değildi. Sisteme kafadan entegre edilebilirdi. Ulus ve tarih bilinci kıt aydınların desteğiyle işlem tamamlandı. 90’larda Doğu Avrupa’nın yaşadığını biz 2000’lerde yaşadık: Her şey satıldı, sistem tarafından baştan formatlandı. Bayram değildi, seyran değildi. Ama küresel sistem Türkiye’yi “öpmeye” kararlıydı. Karşı çıkanların layığı dışlanmak ya da mahpusluk oldu. Şimdi “Arap Baharı” sarhoşluğundan yavaş yavaş ayılanlar da aynı şaşkınlığı yaşıyor işte. Olanlara vaktiyle Boğaz’a demirlemiş İngiliz zırhlılarına bakar gibi bakıyorlar: Tarifsiz hayretler içinde.
Özel adamların özel konseri
Rock camiasının nadide gruplarından Flört, bu gece Beyoğlu’ndaki Mask’ta sahne alıyor. Gidenler Türkçe rock tarihinden damıtılmış bir olayla karşılaşacak. Hatta 70’lerin Rami’sindeki Tantana Kahvesi’nde olduklarını sanacaklar. Derdi olan ve söylemekten tırsmayan Flört şarkılarının şahsen hastasıyım. Bana şu dünyada yalnız olmadığımı hissettiriyorlar. Eğer siz de benim gibi Türkçe Rock’un yerinde saydığını falan düşünüyorsanız bu konsere gidin. Sonrasında ukalalık etmeden bir daha düşüneceksiniz.