Paylaş
Salonda bir ben kalmışım. Kız arkadaşım horlamamdan utanıp kaçtı sandım. Filme yalnız geldiğimi hatırlamam birkaç saniye sürdü.
Muhteşem filmden son hatırladığım, depresif bir ortamda alengirli şeyler konuşan savcıyla doktor. Ödüllü romanlardaki gibi.
O romanlar ki inanılmaz sanat eserleridir ama uyumadan sonlarını getirdiğimi nedense hatırlamam.
Uyanıkken son düşündüğüm, yönetmenin 90’lı yıllar İran sinemasını ne kadar çok sevdiğiydi.
Muhsin Makhbalbaf ve Abbas Kiarostami’nin müsekkin etkisindeki filmleri o dönemde “Cannes’de ödül alacak Ortadoğulu film” formatını oturtmuştu.
İlk filmlerini o zamanlar çekmeye başlamış birinin bu formatı harfiyen uygulaması takdire şayandı gerçekten.
Ama aklım da karışmıyor değildi.
Sinema sanatının bu modern klasiği Anadolu’da falan geçmiyordu çünkü.
Yönetmenin bilinç altına işlemiş İran filmlerinin geçtiği coğrafyalarda takılıyorduk film boyunca. Anadolu’dan çok Tebriz ya da İsfahan dolaylarında.
Bu da çok doğaldı, çünkü benim gibi gafiller için değildi film. İran, Bulgaristan ve Türkiye arasında ne fark olduğunu bilmeyen Cannes jürisi içindi.
Filmde öyle bir memleket çizilmişti ki, oradan gelen birinin kameranın çalıştırma düğmesini bulması bile Hollywood starı jüri üyesinde hayranlık uyandırabilirdi.
Bunları düşünürken bir kez daha uyandım. Üstelik bu sefer evdeydim. Rüya içinde rüya gördüğümü anladım. Saat geç olmuştu. Nuri Bilge’nin son filmine artık başka zaman gidecektim.
Türban tartışmasından kalanlar
- Başörtülü kızların “esas kız” olması zor. Bırakın öpüşüp koklaşmayı, iç sahnelerde açık mı kapalı mı olacakları bile mesele.
- Genelde Mustafa Kemal’le dertleri yok. Ona İtalyanlar’ın Garibaldi’ye baktığı gibi bakıyorlar: Hürmetle ve uzaktan.
- Kaynaşmış bir kitle değiller. Aralarında sınıf farkları var.
- Öteki mahalleden gelen her fikre şüpheyle yaklaşsalar da tartışmayı seviyorlar.
- Bazısı mahalle baskısıyla örtünüyor bazısı içinden gelerek.
- Yetişmiş işgüçleri ve ciddi istihdam sorunları var.
- Kendilerinden çok Fatmagül’ü seyretmeyi tercih ediyorlar.
tatlı Sözlük
Gençlik: Yurdumuzda atlatılması gereken badire.
Paylaş