Paylaş
İnşallah bu yazıyı okumaz. Çünkü nasıl desem, biraz ters bir kız. Sinirlendi mi gözü bir şey görmüyor. Hatta golf sopasıyla adam dövmüşlüğü var.
Kendisi yabancı. Türkçe öğrenmeye niyeti yok. 2O’lerinin ortasında ama yaşından küçük duruyor. Tek başına bara gittiğinde bazen kapıda kalıyor.
Pek çok kadın gibi, o da geçmişte şiddete maruz kalmış. Bu yüzden görünüşü sert.
Yetmezmiş gibi Asperger Sendromu’ndan muztarip: Zekâsının bedelini iletişim kurmakta zorlanarak ödüyor.
Ama ben onun deri ceketinin altındaki kalbini görüyorum. Kısa siyah saçını, piercing’lerini ve siyah ojelerini seviyorum.
Motosikletiyle gazlarken neleri unutmaya çalıştığını biliyorum. Huzurevindeki annesini niye görmek istemediğinin, kırılganlığının farkındayım.
Geçen yıl Stockholm’de tanıştık. Sokakta yürüyordum, bir bankadan fırladığını gördüm. Motosiklet çalışmayınca küfretmeye başladı. Yardım etmek istedim.
Bilgisayarı kırılmıştı ve yenisini almak istiyordu. Bir nevi “hacker” olduğuna uyandım. Haddimi bilmem gerektiğini çaktım hemen. Kandırılması imkânsız bir tip.
Nedense roman kahramanı gibi göründü bana. Sanki kadınların uğradığı haksızlıklara karşı edebi bir isyan bayrağı.
Gerçi bunu söylesem bir tarafıyla güler çünkü roman okuduğunu falan hiç görmedim. Öyle romantik geyiklerle uğraşacak biri değil.
En son zavallı Meral Tahta’yı işkence ederek öldüreni bulmak için Konya’ya gitmeye karar verdi, zor tuttuk.
Dünyaya karşı tavrı kısaca şu: “Birisi sana silah çekerse sen daha büyük bir silah bul.”
Aşkım zor biri, evet. Ama her şeye rağmen yüzünde uyurken beliren masumiyeti seviyorum. Sırtındaki ejderha dövmesini seviyorum. O da beni seviyor, biliyorum.
İki Keşanlı Ali birden
Aynı anda iki yönetmen Keşanlı Ali Destanı hazırlığına başladı. Haldun Taner hayranı bendeniz de bayram etti.
Bir tarafta Sadri Alışık Tiyatrosu için Ahmet Mümtaz Taylan, diğer yanda Kanal D için Çağan Irmak.
Rejileri iki baba yönetmen tarafından yapılacak Keşanlı Ali’lerin tatlı bir rekabet yaratacağı kesin. Kazancımız Sinekli Mahallesi’ne çifte bilet olacak.
Hem bekleyelim hem de Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu’nun efsanevi yorumunu, Genco Erkal’ın televizyon uyarlamasını ve Atıf Yılmaz’ın filmini yad edelim.
tatlı Sözlük
Varna: İzmir ve Selanik’in ortancası.
Paylaş