Şampiyonluk gibi ikincilik

Endüstriyelleşen futbolda Beşiktaş, rakiplerinin gerisinde kaldı. Kartal için bu sezonki ikincilik bile çok önemli. Çünkü Devler Ligi’ne direkt gidip 8.5 milyon Euro, ligden de 50 milyon dolar kazanacak.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’de futbol tarihinin evvel ezel değişmeyen bir gerçeğidir: ‘3 Büyükler’ tabiri... Evet, Türk futbolunda 3 büyük takım vardır. Her sene de şampiyonluk yarışı (istisnalar dışında) bu üç büyük takım arasında geçer. Bu üç büyük camianın ikisinde oynamış ve hem içerideki hem dışarıdaki ortamı çok iyi teneffüs etmiş biriyim. Analiz etsem üç takımı da ‘büyük’ yapan benzer ve bir o kadar da farklı nedenler sayabilirim. Birbirlerinden farklı dinamiklere, kendilerine has tarihsel, kültürel genlere sahipler.
Ancak ortada bir de ‘endüstriyel futbol’ gerçeği var. Endüstriyel futbolun getirdiği gerçekse ‘büyük’ takım olmanın yolunun ‘parasal ve sportif başarı’dan geçtiğidir. Artık günümüzde futbolun kurallarını ve sınırlarını ‘para’ belirliyor. Durum böyle olunca elde edilen başarılara; yönetiminden futbolcusuna, hatta taraftarına kadar gözlerde TL, Euro, dolar işaretleriyle bakar olduk.
Her hafta yorumladığımız çerçevenin içinden biraz dışarı çıkıp futbola bu tarafından bakacak olursak; benim de içinde olduğum çok değerli 100. Yıl şampiyonluğu sonrası yani yaklaşık son 10 yıldır Beşiktaş; hem mali hem de sportif anlamda yaşadığı olumsuzluklar ve istikrarsızlıklarla diğer iki ezeli rakibinin gerisinde kaldı, bir anlamda statü kaybına uğradı demek yanlış olmaz.
Bu nedenle en kötü şartlarda Beşiktaş yönetimine talip olup, başa geldikleri günden beri, gerek mali sorunlar, gerek stat projesi, gerek yeni sponsorluklar vs... her alanda canla başla çalışan Fikret Orman ve ekibini ben de canı gönülden destekliyorum. Çok zor bir dönemde çok zor bir göreve talip oldular.

Haberin Devamı

Yeni stat da TAKIMIN cazibesini artıracak

TABİİ ki Beşiktaş’ın da G.Saray’ın da matematiksel ihtimalleri devam ettiği sürece hedefleri şampiyonluktur. Kabul ama Türkiye lig tarihinin en değerli ikinciliğinin olduğu bir senede; hafta itibariyle G.Saray’ın bir puan üstüne çıkıp ikincilik koltuğuna oturan ve son viraja avantajlı girmeyi başaran Beşiktaş için bu sene alınacak ikincilik bile çok önemli!
Beşiktaş’ın ligi Fenerbahçe’nin arkasında ikinci bitirmesi durumunda olası senaryoya bakalım:
Kasaya ayakbastı parası olarak yaklaşık 8.5 milyon Euro Şampiyonlar Ligi’ne katılım bedeli girecek. Devamında gruplardaki maçlarda galibiyet ve beraberlik primleriyle bu gelir devam edecek.
İkinci olan takım olarak Süper Lig ve performans geliri yaklaşık 50 milyon dolar gibi bir para gelecek. Bütün bu ek gelirlerle birlikte bir de hiçbir devlet yardımı almadan inşaatı tüm hızıyla devam eden stadın da ağustos ayında tamamlanması durumunda Beşiktaş’ı hem mali hem sportif anlamda başarıya ulaşabileceği günler bekliyor diyebiliriz. Dediğim gibi günümüz endüstriyel futbolunun iki kaçınılmaz gerçeği mali tablo ve sportif başarı için çok önemli bir yol kat etmiş olacak Beşiktaş, bu seneyi ikinci bitirirse! Artık ülkemizde dünya starlarını görmek hayal değil!

Haberin Devamı

İpler Beşiktaş’ın elinde

Ancak o yıldızları ülkemize getirmenin yolu da sadece sunacağınız milyon dolarlar değil! Dünya çapında kaliteli bir stada sahip, Şampiyonlar Ligi’ne direk katılma şansını yakalamış bir Beşiktaş; önümüzdeki sene transfer için hangi yıldızın kapısını çalsa sunacağı milyon dolarlar kadar önemli başka imkânlar da sunuyor olacak karşısındaki futbolcuya. Kapısını çalacağı oyuncu için; Şampiyonlar Ligi’nde oynama fırsatı, o arenada kendini gösterme şansı, oynayacağı stat ve seyirci, şehir vs... alacağı paralar kadar hatta belki de daha da önemli bir rol oynayacak karar vermesinde. Hatta henüz mukavele imzalamış yabancı oyuncuların bile seneye takımda kalmaya daha sıcak bakacak daha özverili imzalar atacaklardır.
Bütün bu güzel rakamlar ve olası senaryoların gerçekleşmesi artık Beşiktaş’ın elinde... Puantajdaki yeri itibariyle önündeki 8 maçı kazanması durumunda zaten rakibi Galatasaray’ın kazandığı-kaybettiği puanlara bakmaksızın Şampiyonlar Ligi’ne gidecek. O nedenle Beşiktaş’ın şu anki rakibi Galatasaray değil aslında kendisi! 1 puan averajla girdiği son virajda kendi kaderini kendi belirleyecek.

Haberin Devamı

Florya’DA HUZUR İÇİN kariyerli bir isim şart

G.SARAY’da durumlar karışık! Aslında Beşiktaş’la sadece 1 puan fark ve oynanacak 8 hafta var. Sportif anlamda, sürpriz bir mağlubiyetle kaybedilen 3 puan krizi gibi duran ama esasen, tanımlanamayan büyük bir ‘kriz’ var! Yoksa koca camia bir mağlubiyetle dağılır mı? Tabii ki hayır! Sportif başarısızlık sadece üzeri hep örtülen başka sorunların su yüzüne çıkmasına neden oldu. Başarılarda pay almak için en ön sıraya geçenler ortada yok.
Mancini
diyor ki “Bu takımı ben yapmadım” Ee iyi de hocam, devre arası transfer şansın vardı. Tamam takımı senin yapmadığını biliyoruz da o zaman bu şartlarda imza atıp gelmeseydin demezler mi? Kaldı ki geldiğin takım son iki senenin şampiyonu değil mi? Üstelik oynadığı oyundan tüm futbolseverlere keyif aldıran bir takım değil miydi? Peki hocam sen geldiğin günden bugüne teknik, taktik, sistem, anlayış vs... ne kattın bu takıma? Gelinen noktada ne kemik bir kadron var ne de sistemin? O sebepten de oyuncuların ne oynadıklarını bilmiyorlar. Yetenekleri ve kendi bilgileri doğrultusunda ellerinden geldiğince, formları el verdiğince oynuyorlar.

Haberin Devamı

İYİ CV DEĞİL, İYİ BİR DURUŞ

MAÇLAR veya şampiyonluk kaybedilir... Bu kabul edilebilir ancak kemik bir sistemin olmaması; artık bir bir mimikle anlaşacak düzeyde olmanız gerekirken oyuncularla hâlâ sahaya kağıt atarak müdahale etmek kabul edilemez! Ne kadar iyi bir CV’ye sahip ve ne kadar beyefendi olursanız olun kenarda ‘Hoca’ olarak duruşunuz; üstelik de büyük bir ismin arkasından gelmişken, daha farklı olmalı! Üst üste şampiyonluk yaşamış oyuncular, şimdi kurban ediliyor. Kabul, Burak ya da Selçuk eski çizgilerinde olmayabilir ama ya diğerleri? Ya hoca? Ya yönetim? Sevginin olmadığı yerde başarının olamayacağına inanıyorum! Ben de şu an G.Saray’daki kardeşlerim gibi toprak sahada top koşturarak, sırtım sıvazlanıp, “Hadi koçum” sesleriyle geldim bir yerlere. Futbolcu anlamaz kurumsallıktan! Zorunda da değildir. Kaybettiğinde başı okşansın, onunla 7/24 yaşansın ister! Florya’ya yöneticiler atanıyor. Ufaluji’yi atamamış mıydınız? O kadar emeği geçen kralları, G.Ssaray’a mal olmuş abileri, herkesin sevgi ve saygısını kazanmış, G.Saray sevgisiyle dolu yürekleri küstürmek en büyük ‘yönetsel’ hatadır! Florya’da huzur tek çözümdür. Bunun için de saygı duyulan, büyük kariyere ve yüreğe sahip isim ve isimler şart!

Yazarın Tüm Yazıları