Utanın utanmanız kaldıysa

Yasak delmeyi adet edinenlerin geçen haftaki buluşma noktası Bebek Oteli’ymiş.

80 kişi gönüllerince coşmuş da coşmuş.

Soran olursa, hepsi otel müşterisi... Tabii yersen. Polis ekipleri mekana girer girmez gerçekte olan biteni anlamış, ceza tutanakları havada uçuşmuş.

Sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal etmek ve kapalı olması gereken mekânda eğlenmek gerekçesiyle 80 kişiye kesilen toplam ceza 254 bin 400 lira...

Bir gece eğlenmek için değer mi diyeceğim ama canını hiçe sayan ceza tutanağına mı takılacak!

Zaten umursadıkları ne ceza ne başka şey, sadece görüntülenmek... Vay efendim sen misin çeken; kimi camdan elma atmış habercilerin üzerine, kimi kameramanın üzerine yürümüş. Utanın utanmanız kaldıysa diyeceğim ama zannetmem siz de utanma duygusu olsun.

Mekana gelince... Bebek Otel bu olay sonrası 10 günlüğüne kapatılmış.

Yasağın ikinci kez delinmesi halinde ruhsatının tamamen iptal edilmesi olasıymış.

İşte bu, mekanlar için gerçekten caydırıcı. Ama bireysel anlamda bilinçlenmedikten sonra sonuç almak imkansız...

Er ya da geç... Ama mutlaka...

Covid-19, gelmiş geçmiş en dirençli ve en hızlı mutasyona uğrayan virüs olarak dünya tarihine geçti geçecek.

Ha bitti bitiyor denirken dönüşüyor, değişiyor, yeni bir dalga halinde üzerimize kapanıyor.

Dünya önünü alabilmiş değil...

Ne kadar süreceği, hayatın ne zaman normalleşeceği meçhul...

Türkiye, bu topyekûn savaşta birinci yılı geride bıraktı.

Ve asrın salgınıyla mücadele, birinci yılın sonunda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca kitap haline getirildi:

Asrın Küresel Salgını-Türkiye’nin Koronavirüsle Başarılı Mücadelesi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kitaba takdim yazısı kaleme almış.

Kitabın önsözü İletişim Başkanımız Fahrettin Altun tarafından yazılmış.

Altun, pandemiyle mücadele ederken kendi canından olan sağlık çalışanlarını anmış, verilen kayıplardan duyulan üzüntüyü anlatmış. Öte yandan bu hayati savaşta kazanılan başarılara vurgu yapmadan da geçmemiş.

Şöyle demiş Altun:

“Dünyada 45 gün içinde hastane inşa edebilen iki ülkeden biri olduk. İngiltere, İtalya, Fransa, ABD gibi birçok gelişmiş ülkede zor şartlarda tedavi görmeye çalışan insanlardan farklı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sadece yurt içindeki vatandaşlarına değil, dünyanın öbür ucunda da olsa vatandaşını ülkesine getirip ücretsiz tedavi imkanlarını sağlayabildi. Kapı kapı dolaşıp yaşlıların ihtiyacını karşılayan gönüllülerimizin özverisi ise bu milletin en büyük harcıdır.”

Bence bu başarının altında Türk insanının muazzam karakteri, bizi millet yapan sarsılmaz birlik duygumuz ve zor günlerde dayanışma özelliğimiz yatıyor.

Sabır ve inançla yüzyılın krizini aşmaya çalışıyoruz.

Er ya da geç ama mutlaka bu çabanın karşılığını alacağımıza inanıyoruz.

Tek temennimiz, daha da büyük sınavlardan geçmeden bu musibetten kurtulmak.

Uluslararası Akdeniz E-Spor Turnuvası

Pandemi, dünyanın pause tuşuna bastı basmasına ama bu “dur” hali sürüp gitmedi.
Yeni dünya düzenine kısa sürede uyum sağlamayı başardık, “hayat dijitalde akıyor” mottosuyla yola devam ediyoruz. Dijital defileler, konserler, toplantılar olur da... Spor turnuvası olmaz mı? Tabii ki olur.
Uluslararası Akdeniz E-Spor Turnuvası geçen hafta sonu yapıldı. Turnuva, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın destekleriyle ve Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
“Akdeniz’de Türkiye merkezli dostluk, barış ve ortak gelecek” temalı uluslararası organizasyonda katılımcılar, “FIFA 21” ve “Rocket League” oyunlarında ülkeleri adına yarıştı.
15 Akdeniz ülkesinden 300’ü aşkın takımın mücadele ettiği turnuvada elemeler online yapıldı, final ise Antalya’da gerçekleşti. FIFA 21’de Türkiye adına “Futbolist”, Rocket League’de ise İspanyol “Team Queso” takımı şampiyonluk sevinci yaşadı.