Paylaş
Açıkçası bazı şeyleri anlamamakta direnenin kendisi olduğunu düşünüyorum.
Sosyal medyada işler rayından çıktı.
İnsanlar sahte hesaplar açarak sürekli birilerini yerden yere vuruyor, tehditler ve küfürler havada uçuşuyor.
Oysa bu mecra kimseye hakaret etme, aşağılama, saldırma ya da taciz hakkı vermez.
Bu tarz hadsizliklerin elbet bir yaptırımı olmalı, siber zorbalık cezasız kalmamalı.
Bu mesele sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu haline gelmiş durumda.
Fransa’da sosyal medya şirketlerini belirli içerikleri 1 saat içinde silmemeleri halinde ağır para cezalarına maruz bırakan yeni bir yasa yürürlüğe girdi.
Hollanda’da bir parti başkanı uğradığı sosyal medya zorbalığına dikkat çekmek için kendisine yazılan tweet’lerden bir klip hazırladı.
Gönderilerin kimlerden geldiğini de saklamadığı o klibi yayınladıktan sonra Hollanda Güvenlik Bakanı’ndan yardım talep etti.
Talep karşılıksız kalmadı. Güvenlik Bakanı, bundan sonra sosyal medya zorbalıklarının asla tolere edilmeyeceğini açıkladı.
Belli ki her ülke eninde sonunda bir düzenleme yapmak zorunda kalacak.
Bu bağlamda ben de AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal’ın açıkladığı sosyal medya etik kurallarına sonuna kadar katılıyor, söz konusu kuralları destekleyecek yasal düzenlemenin bir an evvel hayata geçmesini temenni ediyorum.
Nerede yemek isterim?
Sosyal mesafelerin kapanması uzun zaman alacak. Haliyle rutinlerimiz de değişecek. Restoranlarda 3-4 ay önce aklımıza gelmeyecek özelliklerin bugün olmazsa olmazımız haline geleceği ortada. Bana göre lezzet ve menü çeşitliliğinden önce aranması gerekenler...
Öncelikle açık hava mekanı olmalı...
Bahçeli, teraslı olanı tercih sebebi. İyot kokusuna hasret kaldığımız şu günlerde bir de deniz kenarı olursa ne âlâ...
Masalar arasında en az 2 metre olmalı. Müşteri sayısı mekan kapasitesinin yarısını aşmamalı.
Servis elemanları dahil herkesle temas minimum düzeyde tutulmalı.
Menüler elden ele dolaşmamalı. Her masada el temizliği için dezenfektan bulundurulmalı.
Tuvaletler her müşteri kullanımı sonrası mutlaka dezenfekte edilmeli.
En önemlisi bu kurallara uyulup uyulmadığı düzenli ve sıkı şekilde kontrol edilmeli.
Nerede tatil isterim?
Artık kesinlikle sükunet ve güven istiyorum. Gizli saklı koylarda, dağ başında bir çadırda, deniz kenarında bir bungalovda, ağaçlar arasında bir karavanda, kendi adasına sahip otellerde, happy hour’lar ya da eller havaya partiler düzenlemeyen plajlarda, huzur içinde kitabımı okuyabileceğim ortamlarda tatil yapmak, kafamı dinlemek en büyük hayalim.
Kimi dinlemek isterim?
Kapalı ortamlarda pik yapan “virüs denizinde serbest stil kulaç atıyoruz” hissiyatı var ya... İşte ondan kurtulabileceğim bir eğlence mekanı olsa...
Misal Günay formatı açık ortama uyarlanabilse... Öyle bir atmosferde Ebru Gündeş, Sibel Can ve Serkan Kaya’yı dinlesem, ruhumu dinlendirip kulaklarımın pasını silsem...
Ne güzel olurdu.
Nerede eğlenmek isterim?
Açık ya da kapalı fark etmez, alkollü, sosyal mesafenin korunmasının imkansız olduğu bar, kulüp, disko ve meyhane tarzındaki yerlere bırakın girmeyi yakınlarından bile geçmek istemem. Yurtdışından örnek vermek gerekirse...
Singapur’da, salgın atlatıldı denilerek eğlence mekanları açıldı, 1 hafta sonra virüs yayılımının arttığı gerekçesiyle söz konusu mekanlar tekrar kapatıldı.
Hollanda da 1 Haziran itibarıyla restoran ve kafeleri açacak ama eğlence mekanları için durum değişmezse açılış tarihi 1 Eylül.
Bu örneklerden yola çıkarak eğlence mekanlarının açılışı konusunda acele edilmemesi gerektiğinin bir kez daha altını çizmek isterim.
Online festivale hazır mıyız?
En geniş katılımlı ve kapsamlı tematik film festivali olma iddiasındaki “Uluslararası Göç Filmleri Festivali” için geri sayım başladı. Festival, 14-21 Haziran arasında online olarak gerçekleştirilecek.
50’dan fazla filmin gösterileceği etkinlik boyunca ayrıca alanında uzman isimlerle atölyeler, sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla paneller düzenlenecek.
Yarışma sonucu dereceye girecek filmlere toplamda ödenecek ödül ise 26 bin Euro...
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün organize ettiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da katkısıyla hayata geçirilecek bu festivali sabırsızlıkla bekliyorum. Bakalım online festival, sinemaseverlere ne kadar keyif verecek...
Ramazan Sevinci
Ramazan boyunca TRT 1 ekranlarında yayınlanan “Bekir Develi ile Ramazan Sevinci” programını kaçırmadım.
Bu köşeden programı hazırlayanlara, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etmek isterim.
Paylaş