Paylaş
İçişleri Bakanlığı, trafik güvenliğinin sağlanması ve kazaya bağlı can kayıplarının azaltılması için çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor.
“Hatalı Sürücüye Kırmızı Düdük” kampanyası da bu çalışmalar ışığında sürüyor.
O kampanya ile bir yandan çocukların aileleri üzerindeki olumlu yaptırım gücü sayesinde ebeveynlerin trafik kurallarına uymaları sağlanıyor, diğer yandan çocukların gelecekte iyi birer sürücü olmalarına zemin hazırlanıyor.
Bu çalışmalardan yola çıkarak, bu hafta biraz ebeveynlerden bahsetmek istiyorum.
Bir örnekle başlayalım. Bilindiği gibi Türkiye’de ehliyet alabilmek için ciddi bir trafik eğitim programını tamamlamak, sınavı başarıyla geçmek gerekiyor.
Ancak ehliyet almaya hak kazanmış yetişkinlerin çoğu, ezbere bildikleri bu trafik kurallarına uymuyor.
Bu hatalı davranışın sebebi, aslında inanmadıkları bir şeyi (yani bu durumda trafik kurallarını) hayatlarına geçirememeleri.
Bu durum eğitim hayatında da böyledir. Bir bilgiyi ancak size fayda sağlayacağına inandığınızda hayatınıza geçirir, aklınızda tutarsınız.
Kuralların insanların can güvenliğini sağlamak için konulduğuna inandığınızda bunları uygularsınız.
Ve ancak siz inanarak bu kurallara uyarsanız çocuklarınıza örnek olabilirsiniz.
DEĞİŞİME KENDİMİZDEN BAŞLAYACAĞIZ
Çocukların psikolojilerinden, davranışlarından, olaylara verdikleri tepkilerden sıkça bahseder olduk. Çocuğumuzu en iyi şartlarda büyütmek, içindeki yeteneği ortaya çıkarmak için elimizden geleni yapıyoruz da...
Peki kendimizi hiç sorguluyor muyuz? Bizler de her şeyi doğru yapmıyoruz sonuçta; yukarıda bahsettiğim minicik bir örnekti sadece.
Gelelim kopyalama yöntemine... Çocuklar doğdukları andan itibaren öncelikli olarak annesinden, babasından, daha sonra öğretmenlerinden, arkadaşlarından gördüklerini taklit ederek kendi kendini oluşturur.
Toplum temelde böyle oluşur, değer yargıları buna göre şekil alır.
Hemen basit bir örnek vermek istiyorum: Yoldan geçen herhangi birisine İstanbul trafiği ile ilgili düşüncelerini sorsak. tahmin ediyorum neredeyse tamamı memnun olmadığı dile getirir, sürücülerin kurallara uymamasından kaynaklanan kaostan şikayet eder.
Bu noktada kendimize yöneltmemiz gereken soru şu: Nasıl olmasını isterdiniz?
Ve bunu başarmanın imkanı var mı?
Evet var; önce kendimizden başlayacağız.
Diyeceksiniz ki ben her kurala uysam da başkaları uymuyor. Uymasın; siz çocuğunuza doğrusunu göstermiş oluyorsunuz ya... Yani kazanan sizsiniz.
Çünkü çocuk zaten doğrunun ne olduğunu teoride öğrenmiştir, sizde de doğrunun uygulamasını görür, bu tutarlılık ona özgüven kazandırır.
Çocuklar teoride öğrendiklerinin doğruluğunu uygulamada keşfederler.
Dolayısıyla eğer köklü bir değişim yapmak istiyorsak ve gerçekten çocuğumuzun geleceğini düşünüyorsak, her şeye kendimizden başlamalıyız.
Hiçbir okul servisinin trafik kurallarını ihlal etme hakkı yoktur, çünkü...
- Çünkü içinde en kıymetliniz var
- Çünkü çocuğunuz okulda öğrendiği trafik kurallarını kendi binmiş olduğu araçta tatbik etmelidir
- Çünkü çocuk trafik kurallarının ihlal edildiği bir servis ile okula gidip geldiğinde, öğrendiği tüm bilgiler çöp olur
- Çünkü öğrendikleri ile uygulanan arasındaki farklılık, aklını karıştırır, özgüvenini zedeler.
Çocuğa güven aşılamanın 7 yolu
1- Çocuğunuzun doğru davranışlarına odaklanın ve doğru davranış gördüğünüzde bunu kendisine belli edin
2- Bir davranışı değiştirmek istediğinizde; sadece davranışa yönelik konuşun, çocuğa yönelik değil
3- Baş başa kaliteli vakit geçirin, bu ona verebileceğiniz en kıymetli hediyedir
4- Çocuklarınızın aktivitelerine katılmaya çalışın
5- Çocuğunuzun arkadaşları ile vakit geçirebilmesine olanak sağlayın
6- Onu yüreklendirin, sarılın
7- Ve en önemlisi çocuğunuzu dinleyin
Paylaş