Vurgunlar üzerine bir çocukluk anısı

AKP’nin devri iktidarında nereye el atsanız oradan şeytana külahını ters giydirecek hinoğlu hinliklerle sürdürülen vurgunlar, talanlar fışkırıyor.

Aslında ortaya çıkan pislikler buzdağının görünen bölümü. Ya suyun altındakiler?

Bu hepimizin, özellikle de AKP’nin sadaka dağıtarak oylarını topladığı yoksul insanların haklarının birtakım açıkgözler tarafından çalınmasıdır.

Bugün yaşadıklarımız, çocukluğumda bir Anadolu kentindeki olayı anımsattı bana...

Emin Ağa kentin en varlıklı insanlarından biri. Toptan bakkaliyecilik yapıyor.

Bir gün kentin milletvekillerinden biri ona yakında şekere ve una büyük zam yapılacağı haberini veriyor, "Önlemini al" diyor.

Emin Ağa bu işleri bilen bir insan. Hemen şeker ve un stoklayıp deposunu dolduruyor.

Gerçekten de bir iki gün içinde piyasada şeker ve un sıkıntısı başlıyor.

Emin Ağa’nın keyfi yerinde, zammı bekliyor.

* * *

Üç beş gün sonra hükümet şekere ve una yapılan zammı bin dereden su getirerek açıklıyor.

Elinde stok bulunanlara bunları bildirmeleri uyarısında bulunuyor.

Emin Ağa oralı olmuyor. Satışa başlamak için acele etmiyor. Bekliyor.

Bir sabah depodaki çırak nefes nefese zabıtaların depoyu bastığı haberini getiriyor.

Emin Ağa çırağa "Depoya koş, zabıtalara ’Mallar bizim değil, Hacı emmi onları emaneten tutuyor. Malların kimin olduğunu biz bilmiyoruz. Kendisi az sonra gelir’ desinler" diyor.

Emin Ağa bu işlerde deneyimli olduğu için çözümü çabucak buluveriyor.

Evden çıkıp doğru Çocuk Esirgeme Kurumu’na gidiyor. Müdürün odasına çıkıyor.

Müdür, Emin Ağa’yı ayakta karşılıyor: "Hacı Bey bu ne şeref..."

"Estağfurullah müdür bey bir hatırını sorayım dedim."


Hatır gönül muhabbetinden sonra Emin Ağa doğrudan söze giriyor:

"Bak müdür bey, bilirsin ben pek çok hayır işi yaparım ama nedense burayı hep ihmal ettim. Cuma günü karar verdim, pazartesi sabahı erkenden kuruma gidip büyük bir yardım yapayım, dedim."

Emin Ağa müdüre gizli tutulmak kaydıyla bin torba şeker, bin torba un bağışlayacağını söylüyor.

Müdür, kimsesiz çocuklar adına Emin Ağa’ya binlerce kez teşekkürler ediyor.

* * *

Emin Ağa tam çıkarken aklına yeni gelmiş gibi dönüp müdüre "Benim küçük bir isteğim daha var. Bana bu malları size hibe ettiğime dair bir káğıt ver. Hatta önemli değil ama bağışı yapmaya niyetlendiğim cuma gününün tarihini atıver" diyor.

Emin Ağa káğıdı cebine koyarak depoya geliyor, sayım yapan memurlara malların Çocuk Esirgeme Kurumu’na hibe edildiğine dair yazıyı gösteriyor.

Böylece zabıtalar hiçbir işlem yapmadan çekip gitmek zorunda kalıyorlar.

Emin Ağa paçayı kurtarmıştı ama bin çuval şekerle, bin çuval unu da gitmişti.

Kahvesini söylüyor ve kendisini kimin gammazladığını düşünmeye başlıyor.

Aradan yıllar geçmiş ama Türkiye hálá aynı vurgunların Türkiyesi.

Kuşkusuz kapatılan mallar değişik, vurgunlar çok daha büyük.
Yazarın Tüm Yazıları