Umutlar Kaf Dağı’nın ardında değil 2011’de

PİRE ve Atina sokaklarında dolaşırken insanların rahat olmadığını hemen görüyorsunuz.

Komşu sıkıntılı.

Haberin Devamı

Ama uzmanlara göre Yunan vatandaşları sıkıntıyı henüz hissetmediler. 5-6 ay içinde bu sıkıntı çok daha sert ve derin olarak hissedilecek. Turizm sezonunun başlaması Yunanlılar için büyük bir şans.

Sonbaharda turizm sezonu bittikten sonra ekonomik sıkıntının Yunanlıları ağır bir şekilde etkileyeceği kesin.

Ancak Yunanistan’da herkes başlarının daha çok sıkışacağını biliyor.

O nedenle insanların yavaş yavaş harcamalarını kıstığı söyleniyor.

Benim ilk gözüme çarpan, kafe ve lokantaların eskisi gibi gibi tıklım tıklım olmaması.

İkincisi, taksilerin müşteri almada nazlanmalarının tamamen ortadan kalkması.

Ben Atina ve Pire’de bir yere gitmek için iki saat taksi beklediğimi bilirim.

Oysa şimdi daha kaldırım kenarına geldiğiniz anda önünüzde bir taksi duruyor.

Limandan çıktığımızda yüzlerce taksinin müşteri kapmak için birbiriyle yarıştığını gördüm.

Çarşı pazarın, mağazaların da eskisi gibi kalabalık olmadığı kesin.

Dedim ya, komşu sıkıntılı.

Avrupa’nın cömertliği bitince Yunanistan’da daha önce tanık olduğumuz o tatlı hayat da sona ermiş.

Biz çok kriz yaşamış bir toplum olduğumuz için bu zorluğun ne olduğunu çok iyi biliriz.

* * *

Gelelim bizim denizcilerin sıkıntılarına...

Global krizin en fazla vurduğu sektörlerin başında geliyor denizcilik sektörü.

Dünya krizi nedeniyle taşımacılık azalmış.

Tersanecilik ise neredeyse durmuş.

Global kriz, hızla büyüme çizgisini yakalamış olan ve altın çağını yaşayan sektörü fena vurmuş.

Çünkü büyüme trendi nedeniyle birçok firma gemi sayısını çoğaltmak, tersanesini büyütmek ve aldığı gemi siparişlerini yerine getirmek için bankalara borçlanmış.

Ama işler bıçak gibi kesilince borçlar büyük sıkıntı yaratmış.

Bir tersaneci bu sıkıntılı durumu şöyle anlattı:

“İşler bir anda durdu. Hızlı bir şekilde küçülmek zorunda kaldık. Borçlarımızı ödemek için bakım-onarıma ağırlık verdik. Ancak küçülmek için de para gerekiyordu. Örneğin ben işten çıkarmak zorunda kaldığım işçilerime tam 1.5 milyon dolar ödedim. Keşke iş olsaydı da zararına yapsaydım. Zararım daha az olurdu.”

Bu kadar sıkıntılarına rağmen dünyanın en büyük deniz ticaret fuarı Posidonia’ya katıldılar.

Türk denizcileri bu fuarda stant açmak ve burada görünmek zorunda olduklarını söylüyorlar.

Çünkü önümüzdeki yıl yeniden büyümeyi yakalayacaklarına inanıyorlar.

* * *

Burada ilginç bir durum ortaya çıkıyor.

Dünya krizinin yavaşlamasıyla birlikte Yunanistan’ın düştüğü krizde Yunanlı armatörlerin hiç etkilenmemiş olması.

Anlatılanlara göre Yunanlı armatörler uluslararası çalışıyorlar ve firmaları dünya ölçeklerine göre de çok büyük oldukları için onlar dış finansman kullanıyorlar.
Onun için Yunanistan’daki krizden onlar etkilenmemiş.

Ama dünya krizi bizim büyümeye başlamış olan deniz sektörünü perişan etmiş.

Armatörlerin ve tersane sahiplerinin hükümete sitemleri var.

“Hükümet krizde bizim elimizden tutmadı. Allah’tan bazı bankalar inanılmaz anlayışlı davrandılar. Bu sayede ayakta kalabildik” diyorlar.

Yeniden büyümeyi yakalamak için denizcilerin umudu 2011’de.    

Yazarın Tüm Yazıları