Türkiye nerede ya da nereye gidiyor...

İSTANBUL’dan epeyce uzaklarda bir yerdeyim.

Haberin Devamı

Marmaris Bozburun’un Hisarönü Köyü’nde.

Burası çam, zeytin ve portakal ağaçları içinde bir cennet.

Burada ne Turgut Özal’ın zehirlenip zehirlenmediği tartışmaları...

Ne türbanla ilgili bitmez tükenmez itişip kakışmalar, kavgalar...

Ne Anayasa Mahkemesi, ne Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili seçimler...

Ne seçilen adayların nitelikleri, dünya görüşleri...

Bu tip konuların buralarda esamisi bile okunmuyor.

Burada da yağmur, ordan burdan esen yan rüzgârlar var.

Yaz artık yerini hüzünlü bir sonbahara bırakmak üzere.

Tanrı’nın oya gibi işlediği güzelim koylardaki kumsallar bomboş.

Ne bikinililer, ne sereserpe uzanan güzeller...

Yazın o cıvıl cıvıl plajlarının bu suskunluğu insanı hüzünlendiriyor.

* * *

Oteller de boşalmaya başlamış.

Çoğu ay sonunda kapanacaklar.

Oralarda çalışan gençler her yıl olduğu gibi yine işsiz kalacaklar.

Nisanda oteller açıldığında yeniden işe girecekler.

5 aylık boşlukta köylerinde, evlerini, bahçelerini derleyip toparlayacaklar.

Kimi de balıkçılık yaparak ekmek parasını çıkarmaya çalışacak.

Türkiye garip, çok garip bir ülke.

İlkbaharla birlikte yine bikinili turistlerin gelmesini gözleyeceğiz.

Milyonlarca insanın ekmeği onların tatillerini Türkiye’de geçirmesine bağlı.

Bir yandan o bikinili turistlerin gelmesi için dua ediyoruz, bir yandan da kadınlarımızın örtünmesi için elbirliği ile uğraşıyoruz.

Akıl almaz bir çelişki değil mi?

Cumhuriyet 80 yıl modern Türkiye’yi yaratmak için insanların modern giysilere bürünmesine uğraşmış.

Ama bugün Türkiye’yi, kadınların örtünmesinden, tesettüre girmesinden yana olan bir iktidar yönetiyor.

Aynı iktidar turizmin gelişmesi uğruna, bikinili turistlerin ülkemize gelmesi için kırmızı halılar seriyor.

* * *

Haberin Devamı

Bikini modası tam 64 yıl önce ilk kez Fransa’da dünyaya sunuldu.

Ailesinin iç giyim atölyesinde çalışan Louis Reard adlı bir mühendis tarafından tasarlandı.

Dünya modasında yepyeni bir çığır açacak olan bu cüretkâr mayoyu dünyaya gösterecek bir manken bulamadı.

Ünlü mankenler bir skandal çıkmasından korktukları için bikiniyi giymeye cesaret edemediler.

Louis Reard tasarımını giyecek birini bulmak için günlerce uğraştı.

Sonunda Casino de Paris’te çalışan bir kızı mayosunu giymeye razı etti.

Micheline Bernardini adlı bu dansçı kız bikiniyi giyerek Paris’in ünlü Piscine Deligny havuzunda dünyanın önüne çıktı.

Doğal olarak kıyametler koptu.

Ama kısa süre içinde bikini dünyayı sardı.

Tarih 5 temmuz 1946...

Bundan tam 64 yıl önce.

Biz bikininin dünyaya sunulduğundan 64 yıl sonra kadınlarımızı nasıl örteceğimizi tartışıyoruz.

Ve ilginçtir bikinili turistler tatillerini geçirmek için ülkemizi tercih etsinler diye dua ediyoruz.

İşte Türkiye’nin geldiği nokta burada düğümleniyor.

Yazarın Tüm Yazıları