Paylaş
Adayın birisi, ki eski rektör Prof. Fevzi Sürmeli 334 oy, ikinci Prof. Hasan Mandal 295, üçüncü Prof. Davut Aydın da topu topu 96 oy topluyor.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve genel kurulu üyeleri seçimde belirlenen sıralamayı meslektaşlarının iradesini hiçe sayarak tersyüz ediyor.
Üçüncü sıradaki Prof. Davut Aydın’ı bire, birinci sıradaki Prof. Fevzi Sürmeli’yi üçe yerleştiriyorlar.
İkinci sıradaki Prof. Hasan Mandal ise yine yerinde kalıyor.
Sonra bu garip sıralama normal bir işlemmiş gibi Çankaya’ya gönderiliyor.
Cumhurbaşkanı Gül de 96 oy olan Prof. Aydın’ı rektörlüğüne atıyor.
Bu atama ile üniversitenin 334 akademisyenin oyları yok sayıyor.
Bunu kendisi de akademisyen olan cumhurbaşkanı yapıyor.
Neden?
* * *
Ben de bu garip atamayı çok merak ettiğim için bu işi araştırdım.
Şimdi size çok nedenli bu seçimin siyasi gerekçesini anlatmaya çalışayım.
Prof. Davut Aydın aslında ne AKP’nin, ne de Abdullah Gül’ün dünya görüşüne yakın bir insan.
Karısı türbanlı filan da değil.
Ama yeni rektörü yakından tanıyan ve onunla yıllardan beri birlikte çalışan arkadaşları Prof. Aydın'ın iyi bir “biatçı” olduğunu söylüyorlar.
Üstelik babasının CHP’li olduğu biliniyor.
Yeni rektörün biatçı olması, hem YÖK’e hem de Cumhurbaşkanı’na güvenilir birileri tarafından duyurulmuş olmalı ki, Prof. Aydın 96 oyla rektörlük koltuğuna oturtuluyor. Bu antidemokratik seçim AKP’ye destek veren bazı liberal görüşlü öğretim görevlilerini bile isyan ettiriyor.
Onların vicdanları bu atamayı kabul edemiyor.
Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet İnsel bu atamayı bir aşağılama olarak yorumluyor ve öğretim üyelerini boykota çağırıyor.
Ahmet İnsel’i tanırım. Televizyon programlarına birlikte konuk olmuştuk. İnsel, dürüst bir aydın olduğunu gösterdi.
* * *
Peki, YÖK ve Cumhurbaşkanı neden biat eden bir kişiyi rektör olarak seçti?
Bunu Anadolu Üniversitesi akademisyenleri şöyle yorumluyor:
Anadolu Üniversitesi hem açık öğretimi, hem de örgün öğretimi yürüten tek üniversite.
Açık öğretimde 1 milyon 350 bin öğrenci eğitim görüyor.
Açık öğretimin büyük illerde birden fazla olmak üzere bütün Anadolu’da ve 7 Avrupa ülkesinde büroları var.
Açık öğretim, bünyesinde büyük bir hizmet kadrosu barındırıyor.
Dev matbaaları var. Milyonlarca kitap basıp Türkiye’nin her yerine ve Avrupa’ya dağıtıyor.
Büyük bir hizmet ağı var. Gelir kaynakları çok güçlü.
Bir siyasi parti için ağız sulandıran bir tablo bu.
Ayrıca Anadolu Üniversitesi bu yapısıyla dünyanın ikinci mega üniversitesi.
Birinci olan üniversite Çin’de, İkinci Anadolu Üniversitesi, üçüncü olan ise İngiltere’de.
Seçime katılan 778 akademisyenin 692’sinin oy vermediği bir adayı rektör koltuğuna oturtmanın nedeni bu kadar bilgiden sonra belli değil mi?
YÖK Başkanı’na ve genel kurulu üyelerine bir son dakika haberi:
“Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne 9 oy alan adayı atadıkları için başhekim, fakülte kurulu, yönetim kurulu ve biri hariç tüm anabilim dalı başkanları istifa etti.”
Şimdi YÖK Başkanı ve genel kurul üyeleri oturup düşünsünler. Ah bu “Gâvur İzmir!” yine yapacağını yaptı.
Paylaş