Paylaş
Valiler Başbakan’ın veya iktidarın valisi değildir.
Eğer olurlarsa devletin o makamında oturmamaları gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yazılı ve yazılı olmayan yasa, ilke ve kuralları bunu gerektirir.
Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu, bir cemaatin güdümünde yapılan toplantıya katılarak devletin bu kuralını çiğnemiştir.
Bununla da kalmamış, yaptığı konuşma ile cumhuriyet karşıtı olduğunu göstermiştir.
Bu vali, 1920’lerde gerçekleştirilen harf devrimine karşı çıkmıştır.
Türkiye’nin bu devrimle hafızasını kaybettiğini söyleyerek cumhuriyet karşıtlarının dillerinden düşürmedikleri sözleri yinelemiştir.
Bu düşüncesini güçlendirmek için de bugünün insanlarının eski yazıyı okuyamadığını, okuyanların da anlamadığını örnek olarak göstermiştir.
Aydoğdu, Demokrat Parti’nin 1950’de iktidara geldiğinde CHP’yi kapatmamasının, İsmet İnönü’yü de tarihteki huzurlu yere göndermemesinin talihsizlik olduğunu da söylemiştir.
Vali’nin bu görüşleri onun çarpık dünya görüşünün özünü oluşturur.
Çünkü aynı vali, 2006 yılında Artvin’de görevliyken aynı dünya görüşü nedeniyle turizme de karşı çıkmış, şöyle demiştir:
“Allah Artvin’i turizmden korusun. Müslüman Türk kültürünün yaşandığı bir tek yaylalar kaldı. Orayı da mı turizme açalım. Şayet turizmden kazandığımızı, kaybettiklerimizle kıyaslarsak kaybettiğimiz çok fazladır.”
* * *
Bu çağdışı görüşlere doğal olarak basından ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan tepkiler gelince vali hemen bir geri dönüş yapıyor:
“Evet, sayın genel başkan haklı. Valilerin işi siyaset değildir, benim de böyle bir maksadım yoktu. Türkiye’nin demokrasiye geçiş sürecinin değerlendirildiği akademik bir oturumda tamamen akademik bir değerlendirme yapıldı ve bu yanlış anlaşılmıştır. CHP’yle ilgili söz söylemek ne haddimdir ne de yetkimdir.”
Oysa ne o toplantı akademiktir, ne de valinin yumurtladığı cevherler....
Aslında vali genç bir adam. Yaşının 50 civarında olduğunu sanıyorum.
Cumhuriyette doğmuş, cumhuriyetin okullarında eğitim görmüş, Türkiye’nin en iyi fakültelerinden Siyasal Bilgiler’de okumuş...
Ama cumhuriyet aydınlanmasından rahatsız bir dünya görüşüne sahip.
Harf devrimine karşı.
Atatürk ve arkadaşlarının başlattığı ve topluma yerleştirdiği cumhuriyet aydınlanmasına karşı.
Belli ki Atatürk’e karşı konuşmayı göze alamadığı için öfkesini ikinci adam İsmet İnönü’ye püskürtüyor.
DP’nin CHP’yi kapatmamasını, İnönü’yü yok etmemesini talihsizlik olarak görüyor.
* * *
Bu kafadaki bir vali görev yaptığı ilde nasıl tarafsız olacak?
Devleti nasıl temsil edecek?
Vatandaşlara nasıl eşit ve adil davranacak?
Devlet olanaklarını bu kafayla nasıl kullanacak?
Onun görüşüne göre turizmin Müslüman Türk kültürüne zarar vermemesi için yönettiği ile gelen turistlere nasıl davranacak?
Örneğin Antalya’ya, Muğla’ya atanırsa ne yapacak?
Bu soruların yanıtını böyle bir valiyi göreve getiren Başbakan Erdoğan’ın düşünmesi gerekir.
Gerçi İçişleri Bakanlığı bir inceleme başlattı, ama ben eminim ki bu vali bu dünya görüşüne, bu fanatikliğine rağmen görevde kalacaktır.
Yine eminim ki, en kısa zamanda daha büyük bir ile atanacaktır.
Çünkü o ne yapsa mubahtır.
Çünkü o devletin değil, Tayyip Bey’in valisidir.
Paylaş