BU öfkeler hiç iyi değil...Bu öfkelerin getirdiği küfürler, bağırmalar, çağırmalar, çevresindeki insanları azarlamalar, medyaya dönük şantajlar, tehditler hiç ama hiç iyiye alamet değil.
Genellikle bizim siyasi yaşamımızda tek başına iktidar olan liderlerin ilk dört yılından sonra bu tip gelişmeler hep oluyor.
Demokrat Parti Genel Başkanı Başbakan Adnan Menderes (1950’de iktidara geldi. 1960 yılında ihtilalle gitti) üç seçim kazandı ama üçüncü dönemi tamamlayamadı.
Süleyman Demirel iki dönem iktidar oldu (1965 ve 1969) ama ikinci dönemi tamamlayamadı.
Turgut Özal da iki seçim kazandı (1983 ve 1987) ama o da ikinci dönemin ikinci yılında cumhurbaşkanlığına gitti. Partisi ikinci dönemi tamamladı ama üçüncü seçimi yitirdi.
Tayyip Erdoğan ise iki kez seçim kazandı (2002 ve 2007). Bakalım ikinci dönemini bu öfkeyle, bu antidemokratik tutum ve davranışlarıyla bitirebilecek mi?
Tayyip Bey her kürsüye çıkışta dürüstlükten, onurdan, hoşgörüden, insan sevgisinden, haktan, adaletten, çalışmaktan, hizmetten ve demokratlıktan dem vuruyor.
Sonra birdenbire başlıyor bağırmaya...
Medyaya, muhalefete, memura, işçiye, bürokrata, işadamlarına, sendikalara, sivil toplum örgütlerine ağır sözlerle saldırıyor.
Bu öfkenin Başbakan’ın kimyasını giderek bozduğu anlaşılıyor.
* * *
Başbakan’ın yapmayı alışkanlık haline getirdiği bir başka yanlışlık da şu. Yapmadığı hizmetleri kendisine ve iktidarına mal etmek.
Örneğin Samsun’da 12 hükümetin gelip gittiğini ama Karadeniz Otoyolu’nun sadece yüzde 35’ini yapabildiklerini, gerisini kendilerinin tamamladığını söyledi.
Bu gerçek değil. Otoyolun temeli, 1998 yılında Mesut Yılmaz’ın Başbakan, Yaşar Topçu’nun Bayındırlık Bakanı olduğu hükümet tarafından atıldı.
Tayyip Bey iktidara geldiği zaman yolun yüzde 70’i tamamlanmıştı.
AKP 3 yıl süreyle inşaatı durdurdu ve soruşturma başlattı.
Mesut Yılmaz ile Yaşar Topçu’yu siyasi bir kararla Yüce Divan’a yollandı.
Ama bilindiği gibi Yüce Divan’dan Tayyip Bey’in beklediği sonuç çıkmadı.
Sonra yeniden inşaat başlatıldı ve yol tamamlanarak 2007 yılında açıldı.
Tayyip Bey’in "Biz yaptık" dediği yolda Mesut Yılmaz ve Ecevit hükümetlerinin emekleri ve hakları var.
Bunu Tayyip Bey’i dinleyen Samsun halkı çok iyi biliyor. Ama AKP Genel Başkanı halkın gözünün içine baka baka "Yolu biz yaptık" diyebiliyor. Tayyip Bey’in sıkıntısı iktidar olduğundan bu yana büyük bir eser yaratamamak. Onun için işi şovlarla idare ediyor.
Açılmış fabrikaları yeniden açıyor, özel sektörün yaptığı yatırımların kurdelelerini kendi iktidarının eserleriymiş gibi kesiyor.
* * *
Başbakan Davos’ta öfkesi tepesine vurunca İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e Tevrat’taki 10 Emir’in 6’ncı maddesini okumuştu.
Bu maddede Tevrat "Öldürmeyeceksin" diyor.
Ama 8’inci ve 9’uncu maddeleri okumadı.
8’inci madde "Çalmayacaksın" diyor.
9’uncu madde ise "Yalan söylemeyeceksin" diyor.
Bizim kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim de aynı şeyleri emrediyor.
"Öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan söylemeyeceksin" diyor.