BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı laik devlet anlayışına uymamaktadır.
Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün yaptığı ise doğrudur. Her iki olayı da anlatalım. Başbakan bayram namazını 3 yıldır süren restorasyon çalışmalarının bir bölümü tamamlanan Süleymaniye Camii’nde kıldı. Caminin yeniden ibadete açılacağı ve açılışı Başbakan Erdoğan’ın yapacağı afişlerle önceden halka duyuruldu. Başbakan’a, Bakan Bülent Arınç ve Hayati Yazıcı ile İstanbul Valisi Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir eşlik etti. Başbakan’ın geleceğini duyan Fatihlilerin camiyi tıklım tıklım doldurmaları üzerine izdiham yaşandı. Başbakan, önce Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bayram vaazını dinledi, sonra da onun imamlığında namaz kıldı. Caminin içinde ve dışında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Minarelerin şerefelerine ve çevredeki binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirildi. Namazdan sonra Başbakan camide vatandaşlarla bayramlaştı. Bayramlaşma tam 1.5 saat sürdü. Erdoğan elini öpen çocuklara 10’ar lira verdi. Sonra caminin avlusunda toplanan kalabalığa bir konuşma yaptı. * * * Aynı gün tatil için Alanya’ya giden Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül bayram namazını İncekum Beldesi’ndeki Yeni Cami’de kıldı. Çiçek ve Gönül gidecekleri caminin adını basından sakladılar. Ama gazeteciler camiyi öğrenerek oraya gittiler ve beklemeye başladılar. Namaz sonrası camiden ilk olarak Cemil Çiçek çıktı. Karşısında basın mensuplarını görünce “Çekim yapmayın. Bayramlaştıktan sonra otele gelirsiniz, sorarsınız, röportajınızı yaparsınız” dedi. Ama bizim meslektaşlar çekmekte ısrar edince Çiçek öfkelenerek sert bir dille çekim yapılmaması için uyarıda bulundu. Ancak kameramanların yine çekim yaptığını gören korumalar devreye girerek çekimi engellediler. Hiç kuşkusuz politikacıların ibadetlerini yerine getirmek için camiye gitmek haklarıdır. Ancak bunun medyaya bildirilmemesi gerekir. Çünkü ibadet Tanrı ile kul arasındadır. Bunun bir propaganda aracı olarak kullanılmaması için politikacıların duyarlı davranması gerekir. O nedenle Çiçek ile Gönül’ün tutumu doğrudur. Başbakan’ın tutumu ise laik devlet anlayışına uygun değildir. * * * Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk Süleymaniye olayını şöyle değerlendiriyor: “... Cami Sinan’ın, Kanuni Sultan Süleyman’ın hepimize bıraktığı muhteşem bir mirastır. Sayın Başbakan orayı tamir ettirdi, onardı diye bir konuşma yapıyor. Zannettim ki Mimar Sinan konuşuyor. Mimar Sinan’ın kalfası konuşuyor. Tarihe şahitlik etmesi için söylüyorum. Sadece bizim zamanımızda Süleymaniye 3 kez onarım görmüştür. ‘Onarım yaptık’ diye Süleymaniye Camii’nde açılış, gösteri yapmadık. Dün (salı günü) sabah Süleymaniye Camii’ne siyaset girmiştir.” Erdoğan daha önce de Sultanbeyli’de ve Edirnekapı’da iki camide de halka hitap etmişti.