Sayelerinde Tekel işçisi tarihe geçti

Onları Türk-İş genel merkezinin yanına bile sokmadı ya!

Vali Bey’i ve kahraman polislerimizi emeğe karşı gösterdikleri saygıdan, sevgiden ve de sonsuz hoşgörülerinden dolayı bütün kalbimle kutluyorum!

Gazaları mübarek olsun.

Yaşanan olaylar nedeniyle polisler dünya işçi tarihinin kara sayfalarına, Tekel işçileri ise ak sayfalarına geçtiler.

Demokrat AKP iktidarına gelince...

Onlar demokrasi tarihi yazmadı, yaptı!

Kazandıkları büyük zaferden dolayı onları da kutluyorum.

Ne mutlu bize ki emeğin kutsallığına inanılmaz saygı ve hoşgörü gösteren bir hükümetimiz var!

Başbakanımız Tekel işçilerini ülkedeki güzel sürece gölge düşürmekle suçluyor.

Tekel işçilerinin eylemlerini yasadışı olarak tanımlıyor, buna asla müsaade edemeyeceklerini söylüyor.

Nedense Başbakanımız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemenin işçilerin demokratik ve yasal hakları olduğunu unutuyor.

* * *

Biliyorsunuz bu hükümet ikide bir “1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak biz yaptık” diye övünür.

Ama bu hükümetin 1 Mayıs gösterileri yapmak isteyen işçileri nasıl meydan dayağından geçirdiğini hiçbirimiz unutmadık.

Polis, işçileri Taksim Meydanı’na sokmamak için Şişli’deki DİSK merkezini sabahın köründe basmış, içerde kimi bulduysa esaslı bir dayak atmıştı.

Önceki gün de Tekel işçileri haşin bir muamele ile karşı karşıya kaldı.

Oysa hükümet anayasa değişikliklerini Türkiye’yi demokratikleştirmek, yargıyı tarafsızlaştırmak için yaptığını iddia ediyor.

Türkiye işçiyi coplayarak, gözüne biber gazı sıkarak mı demokratikleşecek?

Yargıyı, kendisine bağlayarak mı tarafsızlaştıracak?

İktidar ne kadar derin bir çelişki içinde olduğunun farkında mı?

Balyoz çöktü

Neler üfürüldü, neler...

Gizli darbe planları ele geçirildi.

Camiler bombalattırıldı.

Türk uçakları kendi jetlerimize düşürtüldü.

200 bin kişi tutuklattırılıp stadyuma kapattırıldı.

Bu üfürmeler hazır kuvvet bekleyen yandaş medya tarafından ballandıra ballandıra günlerce manşet yapıldı.

Sonuç:

Tutuklu bulunan şüpheliler, “Haklarında kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunmaması, suçun hukuki niteliğinin değişmesi ihtimali ve bazı şüphelilerin savcılıkça mahkemeye sevk edilmeden bırakılması...” gerekçesiyle serbest bırakıldı.

Balyoz operasyonunda 41 kişi tutuklanmıştı. Şimdi 7 kişi kaldı.

Onların da tahliye edilmesi gerekiyor. Bundan sonra ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tertip ve senaryoyu devreye sokarlarsa soksunlar bu testi artık su tutmaz.

Balyoz çöktü.

Kimsenin kuşkusu olmasın, bu çöküntü beklendiği gibi öteki davalarda da çorap söküğü misali sürüp gidecek.