RP'nin trilyonları nerede?

Tufan TÜRENÇ

RP, bugünkü kura vurulduğu zaman yaklaşık 450 trilyon lira tutan yardım paralarını nerede kullanıyor?

Dün başladığımız ve polisiye roman kadar ilginç olan olaylar zincirinin bugün anlatacağımız halkaları çok daha şaşırtıcı.

CHP Milletvekili Mustafa Kul'un verdiği bilgileri özetlemeye başlayalım.

Bosna'da Sırp ve Hırvatlar'a karşı savaşan Müslümanlara ulaştırılmak vaadiyle toplanan muazzam paranın çok küçük bir bölümü yerine gönderiliyor.

Bosna Cumhurbaşkanı Alia İzzetbegoviç o yıllarda Ankara'ya geliyor. Görüşmelerini tamamlayıp dönerken Esenboğa'da kendisine elden 50 bin dolar ile 60 bin mark RP'liler tarafından teslim ediliyor.

İşte Bosnalı Müslüman kardeşlerimize teslim edilen tek para bu.

Araştırma komisyonuna bilgi veren RP'liler, Adem Hoçiç adlı Bosnalı bir komutana da 3 milyon dolara yakın para verdiklerini iddia ediyorlar.

Ancak Bosna'nın Ankara Büyükelçiliği böyle bir para tesliminden haberleri olmadığını açıklıyor.

Hoçiç adlı kişinin ise komutan olmadığını, üçkâğıtçı biri olduğunu ve Türkiye'ye yerleştiğini bildiriyor.

Hoçiç daha sonra Türkiye'de ortaya çıkıp paraları aldığını söylüyor ama kime teslim ettiğini açıklayamıyor.

Sonuçta bu adamın RP'nin bulduğu bir figüran olduğu ortaya çıkıyor.

* * *

Bu gelişmeler üzerine RP, Şevket Kazan aracılığıyla Bosna'da roket fabrikası kurduklarını iddia ediyor.

Komisyon hemen roket fabrikasının peşine düşüyor.

Bosna'ya giden komisyon üyeleri çalmadıkları kapı bırakmıyorlar, yetkililere roket fabrikasını soruyorlar.

Ancak kimsenin roket fabrikasından haberi olmadığı anlaşılıyor.

Bunun üzerine fabrikanın yeri Erbakan'a soruluyor.

Hoca gevrek gevrek gülerek soruyu ‘‘Ya... Yerini söyleyeyim de gidin Sırplar'a haber verin değil mi?'' diye geçiştiriyor.

Bütün çabalara rağmen RP'nin kurduğu muazzam roket fabrikasının(!) izi bulunamıyor.

Bu yalanın da anlaşılması üzerine RP bu kez ‘‘Azerbaycan'a 50 tane tank aldık'' diye bir iddia ileri sürüyor.

Mustafa Kul bütün araştırmalara rağmen tankların da izini bulamadıklarını söylüyor.

Anlaşılıyor ki tank işi de balon...

Peki bu kadar para ne oluyor? Nerede kullanılıyor?

* * *

Süleyman Mercümek ve Beşir Darçın adlı kasaların hesaplarında biriken trilyonların bir kısmı Erbakan'ın emirleri doğrultusunda RP örgütlerine yollanıyor.

RP'nin seçimlerde harcadığı tüm paralar bu kaynaktan karşılanıyor.

Belli bir denetim ağı içinde örgütler kampanyalar süresince vatandaşa poşet poşet gıda maddesi, kömür, para ve altın dağıtıyor.

Böylesine bol para ile yürütülen seçim kampanyalarının RP'nin oylarında ciddi artışlar sağladığı biliniyor.

Mustafa Kul ve komisyon üyelerinin yaptığı araştırmalara göre RP, parasının büyük bir bölümünü de dolar olarak Bahreyn bankalarına yatırıyor.

Bilindiği gibi dünyada dolara en yüksek faizi Bahreyn veriyor.

Miktar bilinmiyor ama bu paranın, bütün gelir kaynakları kesilse bile RP'ye 10 yıl yeteceği hesaplanıyor.

Burada Kul'a RP'nin Mercümek ile Darçın'a nasıl bu kadar güvenebildiğini soruyoruz. Yanıtı ilginç:

‘‘Bir ölüm durumunda bu iki kişinin varislerinin paraların RP'ye ait olduğunu inkâr etmemesi için Mercümek, Darçın ve Erbakan arasında noterde sözleşme yapıldığını biliyoruz.

Noteri de saptadık ancak bunu belgeleyemedik.

Bu sözleşmede Süleyman Mercümek ile Beşir Darçın belli hesaplarda üzerlerindeki bütün paranın Refah Partisi'ne ait olduğunu belirtiyorlar. Saptamalarımıza göre bu sözleşme 1993 yılında yapılmış.

Böylece Erbakan paraları sağlama almış.''

Görüldüğü gibi RP'nin para ilişkileri karmakarışık.

Onun için de Erbakan ve kurmayları Altınoluk'ta harıl harıl minarelere yeni kılıflar hazırlıyorlar.