RUSYA Başbakanı Putin’in sayım günü evine gelen sayım memuru ile çekilen ve evinin bir odasını gösteren fotoğraf tartışmalara neden oldu.
Fotoğrafta Putin ile eşi küçük bir odada, basit bir koltukta yan yana oturuyorlar. Putin’in köpeği de hemen yanında uzanmış yatıyor.
Arka tarafta çok eski model, tüplü bir televizyon görülüyor.
Rusya Başbakanı gerçekten de son derece gösterişsiz bu evde mi yaşıyor?
Sayım memurunu kabul ettiği odadan evin çok küçük olduğu izlenimi doğuyor. Bir başbakan bu kadar küçük ve mütevazı evde yaşar mı?
Yoksa bu fotoğraf, mütevazı bir yaşam gösterisi mi?
Rusya’yı bilenlere sordum, ev gerçekten Putin’inmiş.
Ama sanıldığı gibi mütevazı ve küçük değilmiş.
Moskova’nın 20 kilometre dışında Ruslovsko adlı bir semtte başbakana devletin tahsis ettiği konutmuş.
Cumhurbaşkanı Medvedev ile diğer devlet büyükleri de aynı semtteki devlet evlerinde oturuyorlarmış.
İki katlı ve bin metrekare olan ev çok büyük bir bahçe içindeymiş.
Oradaki evlerin hemen hepsi aynı düzeydeymiş.
Şurası muhakkak ki, devlet evlerinin hiçbiri bir saray görkemine sahip değilmiş.
* * *
Bu fotoğraf, bana yıllar önce on binlerce insanı sürgüne gönderen, öldürten acımasız diktatör Stalin’le ilgili bir dergide okuduğum yazıyı anımsattı.
Yazıda yaşanmış bir olay anlatılıyordu.
Komünist partisinin yıllık toplantısı için Moskova’ya gelen delegelere Kremlin Sarayı’nda bir yemek veriliyor.
Delegeler, Kremlin Sarayı’nın şaşaasına uygun bir şekilde mükellef bir sofrada ağırlanıyorlar.
Yemekler altın yemek takımlarında sunuluyor konuklara.
Yemek bittikten sonra Kremlin Sarayı gezdiriliyor.
Bütün delegeler sarayın büyüleyen görkemine hayran kalıyorlar.
Konuklar son olarak mütevazı bir odaya götürülüyor.
Oda büyükçe ama son derece sade eşyalarla döşenmiş.
Sarayın görkeminden eser yok. Basit bir karyola, sıradan dolaplar, yerde ucuz bir halı ve her evde bulunan bir banyo.
Delegeler bu odanın neden kendilerine gezdirildiğini bir türlü anlayamıyorlar.
O sırada saray görevlisi şöyle diyor: “Yoldaşlar, muhteşem saraydan sonra bu mütevazı oda sizi şaşırttı biliyorum. Ama bunu görmeniz gerekiyordu.
Çünkü Yoldaş Stalin gezdiğiniz bu görkemli sarayda yaşamıyor. Kendisi yaşamını bu mütevazı odada sürdürüyor.”
* * *
Daha sonra delegeler geldikleri illere uğurlanıyor.
Birkaç gün sonra yapılan sayımda altın yemek takımından bir çatal, bir kaşık ve bir bıçağın eksik olduğu anlaşılıyor.
Bütün aramalara karşın bu değerli eşyalar bulunamıyor.
Bunun üzerine yemeğe katılan delegelere mektup gönderiliyor.
Mektupta durum anlatılıyor.
Saraya ait çok değerli yemek takımının eksik kaldığı bildiriliyor ve delegelerin kayıplar hakkında bir bilgileri olup olmadığı soruluyor.
Bir süre sonra Kremlin’e imzasız bir mektup geliyor.
Mektupta şu bilgi veriliyor: “Söz konusu çatal, kaşık ve bıçağı ben aldım. Onları Yoldaş Stalin’in yaşadığını söylediğiniz odadaki yatağın içine koydum.