Prof. Celal Şengör ve YÖK’ün utandıran tutumu

PROF. Dr. Celal Şengör, dünyanın saygın bilim adamlarından biri. Deprem konusunda uzmanlıkları: Yapısal jeoloji, tektonik ve stratigrafi.

Şengör, dünyanın pek çok ünlü üniversitesinde bilimsel çalışmalar yapıyor, oralarda dersler veriyor.

Böyle değerli ve ülkenin gurur kaynağı olan bir bilim adamını YÖK ödüllendireceğine, onu üniversiteden atmak istiyor.

Nedeni de şu: Şengör varlıklı, holding sahibi bir ailenin çocuğu. Ailenin büyüklerinin artık yaşlanması, gençlerin de ticaretle uğraşmak istememeleri nedeniyle holdingin tasfiyesine karar veriliyor.

Bunun için holdingin mal varlıklarının aile bireylerine geçmesi gerekiyor.

Maliye mevzuatına göre aile bireylerinin bu malları devralıp satabilmeleri için birer şirket kurmaları zorunlu.

2007 yılında şirketler kuruluyor. Celal Şengör de zorunlu olarak bu şirketlerden birinin yönetim kuruluna giriyor.

Şengör, devlet memuru olduğu için bunun sakıncalı olabileceği konusunda profesyonelleri uyarıyor.

2008’de yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederek yerini eşine bırakıyor.

Bu süreçte hiçbir toplantıya katılmıyor, hiçbir belgeye imza atmıyor.

* * *

Celal Şengör, Üniversitelerarası Kurul tarafından YÖK üyeliği için aday gösterilince dinci gazeteler bu yönetim kurulu üyeliğini haber yapıyorlar.

YÖK bunu ihbar kabul ederek soruşturma açıyor.

Soruşturmayı yürüten iki YÖK temsilcisi, ticaret yapma suçunun oluşmadığı sonucuna varıyor, Celal Şengör’e yönetim kuruluna girdiği için sadece bir kınama cezası verilmesini öneriyor.

Ancak YÖK Başkanı, Celal Şengör’ün üniversiteden uzaklaştırılması gerektiğini YÖK’e tavsiye ediyor.

Başkanın bu öfkesinin esas nedeni Şengör’ün iktidar karşıtı tutumu.

Yaşamının hiçbir döneminde ticaret yapmayan, sadece bilimle uğraşan Prof. Celal Şengör’ü YÖK, üniversiteden atmaya kararlı.

Bu ilkel, bilim karşıtı tutum ve davranış, dünya bilim çevrelerinde duyulunca kıyamet kopuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi ve birçok bilimsel kurumdan Gül’e, Erdoğan’a, Hüseyin Çelik’e ve İTÜ Rektörü’ne olayı protesto eden mektuplar yağıyor.

Dünyanın en iyi üniversiteleri, Prof. Şengör’e reva görülen bu bilim dışı tutum ve davranış karşısında Türk bilim adamına kapılarını sonuna kadar açıyor ve kendisini davet ediyor.

Bir yanda dünyanın en büyük bilim kurumları ve üniversitelerinin sahip çıktığı Prof. Celal Şengör...

Öbür yanda üniversiteleri iktidarın güdümüne sokmakla görevlendirilen YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan...

Şimdi hem iktidara, hem de görevlendirdikleri YÖK Başkanı’na şu soruyu soruyorum ve onları bir akıl ve vicdan muhasebesi yapmaya çağırıyorum.

"Celal Şengör gibi dünyada bilim adamı olarak büyük saygınlığı olan bir profesörü üniversiteden atmak kime zarar verir?"

Ne Cumhurbaşkanı’nın, ne Başbakan’ın, ne Milli Eğitim Bakanı’nın, ne de YÖK Başkanı’nın bu soruya vicdani ve akli bir yanıtları olabileceğini sanmıyorum.

NOT YORUM

BEN Başbakan Erdoğan’ın Melih Gökçek’i ekarte etmeyi göze alabileceğini düşünmüyordum.

Nitekim alamadı.

Melih Bey’i de kendisi için pek onurlu geçmeyen bu süreci içine sindirdiği için kutluyorum!

Yazarın Tüm Yazıları