Üstelik akademisyen, doçent... Çıkıyor, demokratik rejimin kuvvetler ayrılığı ilkesinin üç ayağından birine, yargıya düpedüz kurşun sıkıyor. Öyle kışkırtıcı bir hüküm savuruyor ki, ortalığı karıştırıyor. “Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliği ile ilgili maddelerin bir kısmını iptal ederse bu yok sayılsın” diyor. Bir hukuk adamı yasama ve yürütmeye “Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı tanımayın” diyor. Ayrıca toplumu ve sivil toplum kuruluşlarını da kararı kabul etmemeye çağırıyor. Anayasa Mahkemesi’nin alacağı kararı şimdiden 11 kişinin siyasi eylemi olarak ilan ediyor. Bu zat Osman Can’dır. Ne zamandan beri kışkırtıcı bir ajan gibi çıkışlar yapıyordu. Beklediği ilgiyi görememiş olmalı ki, bu kez işi, rejimin varlığına yönelik tehdit niteliğinde bir kışkırtmaya kadar götürüyor. Ülkeyi hukuksuzluğa davet ediyor. Ve bunu bir hukuk adamı olarak yapıyor. Bu açık bir “akıl tutulması”dır. ¡ ¡ ¡ Osman Can’a destek verenler de var. Tahmin edileceği gibi bunların başında malum medya geliyor. AKP’nin dünyadan habersiz bazı milletvekilleri... Ve bazı hukukçular... Bunların tutumunu da “akıl tutulması” olarak nitelemek gerekir. Başbakan ise nedense, bir hukuk devletinde yürütmeyi, yasamayı, toplumu hukuksuzluğa davet eden bu saçmalığa karşı susuyor. Hiçbir açıklama yapmıyor. Hemen her konuda ahkâm kesen, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması durumunda kendisini başbakanlığa hazırlayan yardımcısı Arınç da susuyor. İlginçtir, onların yerine Adalet Bakanı ile AKP Genel Başkan Yardımcısı karara uyulması gerektiğini söylüyor. Koca İsrail cumhurbaşkanı Peres’e “One minute”, diplomatlara “Monşer” diyen, köşe yazarlarını yerden yere vuran Başbakan’ı bu “hukuksuzluğa davet” pek rahatsız etmemiş görünüyor. Örneğin ben Başbakan’dan şöyle bir çıkış bekliyordum: “Sen kimsin ya? Sen yasamaya, yürütmeye ne yapacaklarını hangi yetkine dayanarak söylüyorsun? Herkes haddini bilsin.” Hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim. ¡ ¡ ¡ Şimdi çok önemli bir görevi yerine getirmem gerektiğine inanıyorum. Bu benim için boyun borcudur. Yargının ayağına kurşun sıkan... Ülkeyi hukuksuzluğa davet eden... Bu çok değerli hukuk adamını yetiştiren ve onu ülkemize kazandıran hocalarını bütün kalbimle kutluyorum. Kendisini keşfedip Anayasa Mahkemesi Raportörlüğü’ne atayanlara da şükranlarımı sunuyorum. Bütün önemli davalarda bu değerli hukuk adamını raportör olarak görevlendiren Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a hem kendi adıma, hem de aziz milletimiz adına sonsuz teşekkürlerimi yolluyorum. Hepsine helal olsun!