ÜNİVERSİTELERE, özellikle de ilahiyat fakültelerine türbanla girmek için eylem yapan kız öğrenciler ile onları destekleyen erkek arkadaşları acaba Afganistan ile İran kadınlarının verdikleri mücadeleyi izliyorlar mı?
İran'da çağdışı Humeyni despotizmi yüzünden kara çarşafa girmeye mahkûm edilen, sosyal haklarından yoksun bırakılan kadınlar büyük bir özgürlük savaşı veriyorlar.
Adım adım da başarıya gidiyorlar.
Önce çarşaftan kurtuldular, şimdi başlarını yarı yarıya örten örtülerle dolaşabiliyorlar, sınırlı da olsa sosyal yaşamda yer alıyorlar. (İslam devriminin katı şekilde uygulandığı yıllarda saçının bir tek teli görünse kırbaç cezasına çarptırılıyorlardı.)
Onlar, o çilekeş kadınlar, ılımlı mollaların iktidara gelmesinden sonra biraz olsun nefes almaya, insan olmanın onurunu tatmaya başladılar.
Onlar cendere içinde geçirdikleri o sıkıntılı yıllarda hep Türk kadınına, onun sahip olduğu özgürlüklere özlem duydular.
Baskılara dayanamayıp rejimden kaçan İranlı kadınlar, Türk sınırını geçtikleri anda çarşaflarını atıyorlar, gerçek kimliklerine bürünüyorlardı.
İranlı kadınların verdikleri mücadele bitmiş değil. Önlerinde daha çok uzun yolları var.
Eninde sonunda İranlı kadınlar çağdaş dünyanın çizgisini hem giyim kuşamda, hem de sosyal yaşamda yakalayacaklar.
Özlem duydukları Türk kadını gibi yaşama hakkına kavuşacaklar.
* * *
Afganistan'da yaşananlar ise daha büyük bir dram içeriyor.
Çünkü Taliban denen ilkel kafalı insanların getirdiği kapkara rejim, insanların bütün haklarını ortadan kaldırıyordu.
Hele kadınlar tam bir cehennem hayatı yaşamaya mahkûm edilmişlerdi.
Taliban çarşafı bile az görüyor, onları ‘‘burka’’ların içine sokuyordu.
Çalışmak ne kelime, evlerinden bile çıkmalarına izin verilmiyordu. Kız çocuklarının okula gitmesi de yasaktı.
Ne oldu? Afganistan dünyadan en az 300 yıl geride kaldı.
İslamiyet bu mudur? Bunları mı emreder?
Kuşkusuz hayır...
Ama bazı ilkel kafalılar, işte İslam'ı böyle uyguladılar. Ne acıdır ki bizde de hálá buna övgü düzen çağdışı kafalılar var.
Şimdi bakın Afganistan'a... İnsanlar ürkek ürkek insanca yaşama dönmeye çabalıyor.
Hele kadınlar... Taliban'dan kurtuldukları anda ‘‘burka’’ları atıyorlar üzerlerinden.
6 yıldır evinde oturmak zorunda kalan TV sunucusu Rida Azmi, Taliban'ın Kábil'den defolup gittiğini duyar duymaz ilk iş olarak ‘‘burka’’sını yaktığını söylüyor.
Taliban rejimi altında yıllarca acı çeken Afgan kadınları, Türk kadınları gibi yaşamak, onların haklarını kazanmak özlemi içinde.
* * *
Bundan sonra İranlı ve Afganlı kadınlar, Türk kadınını örnek alacak.
Onun gibi giyinmek, onun gibi sosyal yaşamda yer almak isteyecekler.
Mustafa Kemal'in 60 yıl önce Türk kadınına kazandırdığı, hem de parmaklarını bile kıpırdatmalarına gerek kalmadan kazandırdığı hakları elde edebilmek için mücadele edecekler.
Ve kimsenin en ufak kuşkusu olmasın, bunu başaracaklar.
Özellikle ilahiyat fakültelerinde türban eylemini sürdüren genç kızlarımızın, İran ile Afganistan'daki gelişmeleri iyi izlemeleri ve oradan dersler çıkarmaları gerekir.
Onlar çarşaflarından, örtülerinden kurtulmak, sosyal yaşamda yerlerini almak için onurlu bir mücadele veriyorlar.
Türkiye'de ise bazı genç kızlarımız örtünmek, sosyal yaşamdan kopmak için ellerinden geleni yapıyorlar.