KONUŞMACI olarak çağrıldığım her toplantıda aynı sorularla karşılaşıyorum:
- Magazin ağırlıklı haberler ve programlar medyada yozlaşmaya neden olmuyor mu?
- Bugün ülkemizin içine düştüğü durumdan medya sorumlu değil mi?
Bu sorulardan anladığım, okur veya izleyici, yozlaşma olarak tanımladığı oluşumda kendisini suçlu olarak görmüyor.
Ben yazılı ve görsel basının bazı yanlışlar içinde olduğunu söylüyorum, ama bunun çok büyük oranda halkın tercihlerinden kaynaklandığını anlatıyorum.
Salondakiler önce tepki gösteriyorlar. Onun üzerine bazı örnekler veriyorum.
Bu, gerçekten komik olan örneklere önce gülüyorlar. Ama yüzlerinden bana hak verdiklerini anlıyorum.
Örneğin, tüm TV ekranlarını gece boyu dolduran dizilerin ne kadar reyting yaptıklarını anlatıyorum.
Şiddet içeren, duyguları sömüren bu dizilerin tek amacının yüksek reyting yakalamak olduğunu...
Yeniden başlayan "Kurtlar Vadisi", "Binbir Gece" gibi dizilerin reytinglerinin derbi maçlarınkileri bile geride bıraktığını...
Sabahları saatlerce süren kadın programlarının da özellikle kadın izleyicileri ekranlara kilitlediğini...
Bu programların içinde biraz düzeyli olanların ise tutmayıp hemen yayından kaldırıldığını...
Uzun uzun anlatıyorum. Pek itiraz olmuyor.
* * *
Yazılı basında en fazla okunan haberlerin, magazin ağırlıklı haberler olduğu konusunda yine örnekler veriyorum.
Örneğin, varoşlarda yaşayan insanların kendi sorunlarıyla ilgili haberlerle hiç ilgilenmediklerini, zenginlerin, artistlerin yaşamlarını okuduklarını anlatıyorum.
Gazetelerin internet sitelerine girenlerin, her gün en çok tıkladıkları ve okudukları haberlerin magazin haberleri olduğu konusunda rakamlar veriyorum.
"Hani o düzeyli beraberlikler var ya, işte onlarla ilgili haberler ciddi haberlerin üç misli fazla tıklanıyor" diyorum.
Biraz şaşırıyorlar.
Bazı davetlerde "creme de la creme"in (elitler) sürekli magazin haberlerinden şikáyet ettiklerini, ama o kesimin de en çok o tip haberlere ilgi duyduklarının araştırmalarla saptandığını vurguluyorum.
* * *
Medya Takip Merkezi'nin araştırmalarını, her toplantıda örnek olarak gösteriyorum.
Her ay yapılan bu araştırmaların hepsinde medyada en fazla yer alan ünlülerin artist, şarkıcı ve mankenler olduğuna ilişkin rakamları okuyorum.
Bu konudaki 1600'ü aşkın gazete, dergi, TV ve internet sitesi incelenerek hazırlanan ocak ayı bulgularına göre yapılan sıralamayı sizlerin de dikkatinize sunmak istiyorum:
Hülya Avşar basında 1861 habere konu oldu, 31 saate yakın ekranlarda kaldı.
İkinci olan Sezen Aksu, medyada toplam 1576 defa haber oldu ve 18 saat ekranlarda yer aldı.
İlk ona giren öteki ünlülerin sıralaması ise şöyle: Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Peker Açıkalın (Gaffur), Mehmet Ali Erbil, Gülben Ergen, Demet Akalın, Ebru Gündeş, Seda Sayan...