LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
7 Mayıs 1911’de Kastamonu’nun Cide İlçesi’nde dünyaya gelen Rıfat Ilgaz yaşamı boyunca cumhuriyet aydınlanması için çaba harcadı.
Aydın, çağdaş insanlar yetiştirdi.
Edebiyatımızın koca çınarı sayısız yapıtlar verdi.
Yazdıkları yüzünden çok çile çekti. Mahkeme mahkeme süründürüldü. Yıllarını demir parmaklıklar arkasında geçirdi.
Ama yılmadı... Kutsal olarak bellediği savaşını sürdürdü.
Bugün de cumhuriyetin öğretmenleri aynı kutsal savaşı sürdürüyor.
Büyük ustanın yüreklere işleyen duygu dolu bir şiirini Öğretmenler Günü’nde yaşamlarını öğrencilerine adayan sevgili öğretmenlerimize armağan ediyorum.
ÇOCUKLARIM Yoklama defterinden öğrenmedim sizi,
benim haylaz çocuklarım!
Sınıfın en devamsızını
bir sinema dönüşü tanıdım,
koltuğunda satılmamış gazeteler...
Dumanlı bir salonda
kendime göre karşılarken akşamı,
naneşekeri uzattı en tembeliniz...
Götürmek istedi küfesinde
elimdeki ıspanak demetini
en dalgını sınıfın!
İsterken adam olmanızı
çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun
palto, ayakkabı yüzünden.
Kiminiz limon satar Balıkpazarı’nda
kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder;
biz inceleye duralım aç tavuk hesabı,
tereyağındaki vitamini
ve kalorisini taze yumurtanın!
Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta,
çevresini ölçtük dünyanın,
hesapladık yıldızların uzaklığını,
Orta Asya’dan konuştuk
laf kıtlığında.
Neler düşünmedik beraberce
burnumuzun dibindekini görmeden
bulutlara mı karışmadık!
“Hazan rüzgârı”nda dökülmüş
“hasta yapraklar”a mı üzülmedik!
Serçelere mi acımadık, kış günlerinde
kendimizi unutarak!
(1943)