Paylaş
Yetenekli bir futbolcuydu.
Ayrıca çalışkan, dürüst ve temiz futbol oynayan bir topçuydu.
Rakiplerini itmez, dirsek atmaz, çelme takmazdı.
Ama kıyasıya mücadele ederdi.
Ben Vedat’ın hakeme itiraz ettiğini, rakip futbolcularla dalaştığını hiç anımsamıyorum.
Beyefendi bir insandı. Sapına kadar da delikanlıydı.
Hırslıydı. Maç içinde kendini paralardı.
Profesyonel futbolculuğun bütün gereklerini elinden geldiği kadar yerine getirirdi.
Seyirci Vedat’ı çok severdi. Onun emeğini son damlasına kadar yeşil çimlere döktüğünü görürdü.
Beşiktaş’a Bursa’dan gelmiş, kısa zamanda bu büyük takıma ve büyük camiaya kendini kabul ettirmeyi başarmıştı.
Milli takıma yükseldi ve Beşiktaş’ın efsane kaptanlarından biri olarak futbol tarihine adını yazdırdı.
* * *
İnsan olarak çok onurluydu.
Kimsenin önünde eğilip büküldüğünü görmedim.
Futbolu bıraktıktan sonra spor yazıları yazmaya başladı.
Kalemini hep inandığı doğrular için kullandı.
Hiçbir zaman ona buna yaranmak için eğip bükmedi. Dobra dobra yazdı hep.
Başına buyruktu.
Kimseye eyvallah demeyen bir karakteri vardı.
Bir gün Ankara’dan bir maçtan dönerken bir kulüp başkanı onu özel uçağına davet etmiş.
Rahmetli kendisi anlatmıştı:
“Ona dedim ki ‘Bak başkan seni severim. Seni sayarım. Ama ben kimsenin kayığına binmem.’ Adam şaşırdı. ‘Peki peki sen bilirsin’ dedi ve gitti. Bir daha da bana böyle bir teklif yapmadı.”
Bizim mesleğe geldikten sonra Vedat’la sık sık görüşüyorduk.
Aramızda sıkı bir dostluk kurulmuştu. Onu çok severdim.
* * *
Üç gün önce Atilla Gökçe ile konuşurken söz Vedat’tan açıldı.
Durumunun çok kötü olduğunu, artık doktorların yapacağı bir şey kalmadığını söyledi.
Üç gün sonra Vedat’ın ölüm haberi geldi.
Bekliyorduk ama ne kadar beklerseniz bekleyin o ateş gelip yüreğimizi dağlıyor.
Son zamanlarda sevdiğimiz dostlar hızla azalıyor.
Son bir yıla bakıyorum da ne güzel insanları içimiz parçalanarak toprağa vermişiz.
Nedense temiz kalpli, onurlu insanlar daha çabuk terk ediyor bu dünyayı.
Sanki bu pisliklerden, çirkinliklerden kaçıyorlar.
Vedat da öyle.
Kanser ona tebelleş oldu ve aramızdan aldı götürdü.
Cenazesine onu seven, onun sevdiği bütün dostları gelmişti.
Gönül adamıydı. O kalabalığı görebilseydi çok mutlu olurdu.
Güle güle güzel dostum. Nur içinde yat.
Sen gurur duyulacak bir adamdın.
Beşiktaşlılar başta olmak üzere bütün futbolseverler seninle ne kadar gurur duysalar azdır.
Paylaş