Paylaş
Bir gazeteci bilgisayarından bazı notlar çıktı diye terörist sayılabilir mi?
Generallerle konuşmalar yaptığı için suçlu bulunabilir mi?
Bunlar bir gazetecinin yapması gereken işler.
Mustafa bir yıldan fazla süredir içerde.
Yazılarını yazamıyor, mesleğini yapamıyor.
Bir gazeteci için bunları yapamamak bir işkencedir.
Meslektaşımızın gerçek suçu bilgisayarından çıkan notlar veya generallerle yaptığı konuşmalar değil kuşkusuz.
Mustafa Balbay yandaş bir yazar olsaydı hapishanede olmaz Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın uçağında dünyayı dolaşırdı.
Birileri gibi hem yazılarını yazar, hem de kanallarda programlar yapıp paraya para demezdi.
Sırf inandığı doğruları yazdığı, iktidara karşı olduğu için şimdi hapishanede ömür tüketiyor.
Bugün Türkiye’de ilkeli olma, çizgisini ne pahasına olursa olsun kırmama dürüstlüğünün faturası da bu...
Yatanlar değil, bu faturayı çıkaranlar utansın.
* * *
Mustafa Balbay’ı yıllardan beri tanırım.
Milliyet’te uzun yıllar birlikte çalıştık.
Ben İstanbul’da yazı işlerindeydim, o ise İzmir büroda görevliydi.
Daha sonra Cumhuriyet’e geçti ve Ankara büroda görevlendirildi.
Bir gün Ankara uçağında karşılaştık.
Uzun uzun sohbet ettik, mesleki dertlerimizi dile getirdik.
Mustafa’ya “Cumhuriyet’te Ankara izlenimleri yazan yok. Olayların perde arkasını yaz. Her gün yaz. Ankara gazeteciler için verimli bir alandır. Bunu kullan” dedim.
Akıllılık etti, benim önerdiklerimin fazlasını yaptı.
İzlenimler, dizi yazılar, olayların perde arkasını araştırıp yazdı.
Bütün bu çabaların sonunda da hakkı olan köşe yazarlığına yükseldi.
Onu da çok iyi yaptı ve Türki-ye’nin sayılı yazarlarından biri oldu.
Ama belli ki iktidar ve iktidarı destekleyen kesimler Mustafa’ya tahammül edemediler.
Onu Ergenekon’a monte edip içeri attılar.
Mustafa bir yıldır soruyor:
“Suçum ne? Neden içerde tutuluyorum? Bu ülkede hukuk yok mu?”
Yanıt veren yok.
“Suçun şudur” diyen yok.
Bu kapkara günler bir gün sona erecek. Mustafa özgürlüğüne kavuşacak, mesleğine dönecek, yazılarını yazacak ve onurlu çizgisini aynen sürdürecek.
Ama merak ediyorum, onu haksız yere içeri atanlar ne yapacak?
Padişahım çok yaşa
ŞANLIURFA’DA bu pankartı açan vatandaş yağcılıktan mı yaptı bu işi?
Yoksa Başbakan’ı padişah gibi gördüğünden mi?
Başbakan iyi ki müdahale etti ve kaldırttı pankartı.
Ama bu yetmez.
Parti örgütüne bu tip pankartları engellemeleri için talimat vermesi gerekir.
Bizim millet liderleri padişaha benzetmeye bayılır. Tökezleyen liderlere ise sırtını dönüverir.
Bir zamanlar Özal’a da yapıldı bu muamele.
Ama öteki başbakanlara hiç böyle yakıştırmalar yapılmadı.
Ne diyebiliriz, vatandaşın takdiri işte...
Paylaş