O Babıâli’nin onuruydu

BABIÂLİ ulu çınarını, Türkiye ise onurlu bir karikatürcüsünü, derin bir düşünürünü yitirdi.

Acımız çok çok büyük.

Haberin Devamı

Turhan Ağabey’in yeri kolay kolay doldurulamaz.

O, her karikatüründe bir makale yazardı.

Üç-beş çizgiyle yarattığı karikatürleri insanları saatlerce düşündürürdü.

Tertemiz kalpli, hoşgörülü, sevecen bir insandı.

Mesleğe ünlü mizah dergisi Akbaba’da başlamıştı.

Milliyet’te uzun yıllar çalıştı ve harika karikatürler çizdi.

Sonra Milliyet’ten ayrılıp Akşam’a gitti.

1980 yılında yeniden Milliyet’e döndü.

Onun Milliyet’e döndüğünü sürmanşetten “Turhan Selçuk Milliyet’te” diye duyurmuştuk.

Anonsu verdiğimiz gün gazete baskıya girmek üzereyken Mete Akyol yana yakıla geldi.

“Anonsu gördüm içime sinmedi” dedi.

Nedenini de şöyle anlattı:

“Bence ‘Yuvana hoş geldin Turhan Selçuk, hoş geldin Abdülcanbaz’ olmalıydı.”

Yerden göğe kadar haklıydı.

Hemen anonsu dediği gibi düzelttik.

* * *

Turhan Ağabey son 30 yılda karikatürlerini büyük zorlukla çiziyordu.

Çünkü gözleri iyi görmüyordu.

Çalışırken zaman zaman lup kullanmak zorunda kalıyordu.

Yine de karikatürlerini hiç aksatmadı.

Bir gün “Abi karikatürünü bitirince bana telefon et, ben aldırayım. Sen buraya kadar zahmet etme” dedim.

Çok sevinmişti.

Bir gün de onu çok mutlu eden bir olayı anlatmıştı.

Kardeşi İlhan Selçuk’u trafik polisleri çevirmiş. Ehliyet ve ruhsat istemişler.

Polislerden biri ehliyete bakıp “Siz Turhan Selçuk’un nesi oluyorsunuz?” diye sormuş.

İlhan Selçuk “Kardeşiyim” yanıtını vermiş.

Polis ehliyeti ruhsatı geri verip “Gidebilirsiniz, ben Abdülcanbaz’ın çizerinin kardeşine ceza yazmam” demiş.

Evet hem Babıâli, hem Türkiye büyük ve beyefendi bir sanatçısını yitirdi.

Turhan Ağabey’e Tanrı’dan rahmet diliyorum. Başımız sağ olsun.

Haberin Devamı

Yorumsuz

PAZARTESİ günü sabaha karşı Elazığ’da orta büyüklükte bir deprem meydana geldi.

Ama buna dayanamayan ilkel kerpiç yapılar ölümlere neden oldu.

İlk açıklamayı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek yaptı:

“57 vatandaşımızı kaybettik. Başımız sağ olsun.”

Bir süre sonra bu kez Sağlık Bakanı Recep Akdağ kaybımızı 51 olarak açıkladı.

Ertesi gün de Başbakan 51 kişiyi kaybettiğimizi söyledi.

Üçüncü gün ise ölü sayısının 41 olduğu açıklandı...

Bir de 1999 yılında yaşadığımız büyük depremi anımsayalım.

Beğenmedikleri Ecevit’in başbakan olduğu üçlü koalisyon hükümeti 20 milyon insanın etkilendiği, binlerce kişinin öldüğü, on binlerce evin yıkıldığı depremin bütün yaralarını iki yılda sardı.

Bir yerde üçlü koalisyon hükümeti...

Bir yerde de “Türkiye’yi dünya starı yaptık” diye ikide bir övünen Erdoğan hükümeti...

Yoruma gerek var mı?     

Yazarın Tüm Yazıları