Paylaş
Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Makyavelcilik” şöyle tanımlanıyor:
“Politikada amaca ulaşmak için ahlaka aykırı da olsa, her türlü aracı hoş gören anlayış, Makyavelizm.”
Melih Gökçek’in siyasi geçmişini başından bu yana gözden geçirirseniz bu tanıma uygun bir felsefesi olduğunu görürsünüz.
Melih Gökçek’in hedefe varmak için her yolu denemek, her türlü oyunu oynamakta bir an bile tereddüt etmediği ortadadır.
Beceriklidir, tuttuğunu koparır.
Ankara Havaalanı ile kent arasındaki binlerce gecekonduyu yıkmayı ve o görüntü kirliliğini temizlemeyi başarmak her babayiğidin harcı değildir.
Melih Bey bunu başarmış bir insandır.
Ama yıllardan beri Ankara’yı yönetirken kullandığı yöntemler ise rahatlıkla tam bir Makyavelcilik olarak kabul edilebilir.
Melih Gökçek’in bu konuda o kadar çok marifeti var ki, burada bunları sıralamaya değil bizim köşe, gazetenin tüm sayfaları bile yetmez.
Seçim öncesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği tartışmaları halkımız izledi.
Bu örnek tek başına bile Melih Gökçek’i anlatmaya yeter.
* * *
Şimdi gelelim bu eksantrik başkanın son numarasına...
Ankara’da Bahçelievler’de kıpır kıpır bir cadde var.
Dünyanın bütün büyük kentlerinde olduğu gibi bu cadde de kafe-barlarla dolu. İnsanlar, çoğunlukla da gençler bu kafe-barları günün hemen her saatinde tıklım tıklım dolduruyorlar.
Yiyorlar, içiyorlar, sohbetler ediyorlar.
Oraya gelenler içki içip sarhoş olmuyor, ona buna sataşıp insanları rahatsız etmiyor.
Arada bir ölçüyü kaçırıp ufak tefek olay çıkaranlar olabilir.
Onlar için de gerekli işlemler yapıyor.
Melih Bey bu caddeye takmış. Buradaki kafe-barları kapatmak istiyor olmalı ki birtakım oyunlara girişiyor.
Belediye meclisinden bir karar çıkartıyor, o caddenin konumunun belirlenmesi için referandum yapmaya kalkıyor.
Gökçek cadde ile ilgili olarak çok şikâyet aldıklarını, referandumu bu nedenle yapacaklarını söylüyor.
Referanduma “Meyhanelerin sayısı çoğaltılsın mı?” sorusunu da ekleyecekmiş.
Eğer “Arttırılsın” çıkarsa meyhanelerin açılmasını teşvik edecekmiş.
Ya çıkmazsa ne olacak?
* * *
Dikkat ederseniz Melih Bey burada ince bir Makyavelcilik yapıyor.
“Kafe-bar”lar demiyor, “Meyhaneler” diyor.
Sonuç “Meyhane istemiyoruz” çıkarsa bu kez diyecek ki “İşte bakın, halkımız meyhane istemiyor. Bundan sonra kimse meyhane açamaz.”
Sonra da kalkıp halkımız “Meyhanelerin kapanmasını istiyor” deyip 7. caddeyi bitirecek.
Peki niye yapıyor bunları Melih Bey? Kime yaranmaya çalışıyor?
Partisine mi? Dindar seçmenlere mi?
Diyelim ki öyle.
Peki o ağızlarından düşürmedikleri demokrasi ne olacak, anlı şanlı demokratlıkları nerede kalacak?
Sosyal yaşama müdahale hangi demokraside var?
Melih Bey’in bu yaptığı tam bir Makyavelistliktir.
Baksanıza Tayyip Bey de Ankara’daki büyükelçilere AKP Genel Merkezi’nde verdiği iftarda “Özgür basını susturmak, engellemek, sıkıştırmak, siyasi baskı kurmak gibi bir niyetimiz yok” diyor.
Bir gazeteci-yazar olarak Başbakan’ın bu sözlerini yorumlama gereğini bile duymuyorum.
Paylaş