Paylaş
Örgüt silahlarını bırakmalı ve terörden tamamen vazgeçmeli.
İkincisi ise 25 yıldır süren ayrılıkçı terörden nemalananların dağıtılması.
Korucuların ellerindeki silahlar alınıp, bu insanlar başka alanlarda görevlendirilmeli.
Devlet içinde işbirlikçileri olan terörden beslenen çeteler hızla temizlenmeli.
Türkiye bu iki anahtarı kullanmanın yollarını bulamazsa terörü durduramaz.
Terör durmazsa 25 yıldır yaşadığımız savaş da durmaz ve sorun çözülemez.
Türkiye’yi yönetenler bu gerçeği görmek zorundalar.
Bir zamanlar Turgut Özal da Kürt sorununu çözmek için çeşit çeşit planlar yaptı, açılımlar üzerinde çalıştı ama bu iki kilidi açamadı.
Şunu kabul etmek gerekir ki, bugünkü konjonktür o zamandakinden çok daha uygun.
Amerika, Avrupa Birliği PKK’nın tasfiyesinden yanalar.
Abdullah Öcalan ve terör örgütünü yönetenler bile artık silahlı mücadele ile bir yere varamayacaklarını kabul ediyorlar.
PKK tasfiye edilirse Türk Silahlı Kuvvetleri de çözüme katkıda bulunacak bir eğilim içinde.
* * *
Bugün Türkiye’de aklı başında olan herkes sorunun çözümünden yana bir tavır içinde.
25 yıldır süren savaş binlerce cana mal oldu.
Binlerce ananın-babanın yüreği yandı.
Güngören’de PKK’nın patlattığı bombanın kurbanı olan çocuğun babasının kameralara söyledikleri yürek paralayıcıydı:
“O patlamada benim çocuğum öldü. O daha bir goncaydı. Yok oldu gitti. Buna yürek dayanır mı?”
Hangi etnik kökenden olursa olsun Anadolu insanının yüreği sabırla, hoşgörüyle doludur.
25 yıldır süren savaşta verilen kurbanlara rağmen bu halk birbirine düşman edilemedi.
Bütün tahriklere rağmen birbirinin gırtlağına sarılmadı.
Bunun değerini iyi bilmeliyiz ve artık bu sorunu çözmeliyiz.
Anadolu insanı kin tutmaz. Acısını yüreğine gömer ve yaralarını çabuk sarar.
Burada hükümete çok büyük bir görev düşüyor.
Çözüme herkesin katkısını sağlayacak bir olgunluk içinde hareket etmeli.
“Ben çözdüm” demenin hevesine kapılmamalı.
Toplumumuz iç barışı başaracak olgunluktadır.
Yargıyı rahat bırakın
HSYK toplantıları hükümete önemli mesaj olmalı. Yargıya siyasi baskı hukuk devletini çürütür.
Keşke hükümet HSKY'ya baskı yapmasaydı. Keşke Ergenekon kadrolarında önerilen iyileştirmeler yapılabilseydi.
Haklarında çok sayıda suç duyurusu ve şikayet olan bu savcı ve yargıçlarla bu davanın bitmeyeceğini Türkiye'deki hemen bütün hukukçular söylüyor.
Bir hukuk devletinde sonlandırılamayan adalet, toplumdaki bütün değerleri yıkar. .
Adalet Bakanı ve müsteşarı bir an önce Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan çıkmalı.
Paylaş