Kurbağalar ve kaplumbağa

BİR ülkede, ortasında büyük bir havuzu olan çok güzel ağaçlar ve bitkilerle bezenmiş büyük bir bahçe varmış. Ama bahçe de, havuz da bakımsızlıktan içler acısı durumdaymış.

Havuzun çevresini kurbağalar sarmış. Bu yaratıklar bütün gün bağırdığı için gürültüden bahçede durulmazmış.

Kurbağalar ise bu bahçeyi çok severlermiş çünkü onları kimse rahatsız etmez, onlar da canları ne isterse yaparlarmış.

Yalnız kurbağaların tek sıkıntısı varmış. O da leylekler zaman zaman dalıp aralarından birini kapıp götürürlermiş.

Kurbağalar ne önlem aldılarsa aklına esen leyleğin gelip aralarından birini kapıp götürmesini engelleyememişler.

Sürekli bağırdıkları için de nereye saklansalar leyleklere yakalanıyorlarmış.

Sonunda çaresiz kalmışlar ve bir kenarda sessiz sedasız yaşayan kaplumbağaya gitmişler.

- Aman bize bir akıl ver, demişler. Bu leyleklerden bıktık. Gelip uzun gagalarıyla içimizden birini kapıp götürüyorlar. Bir türlü engel olamıyoruz.

Kaplumbağa uzun uzun düşünmüş, sonra şu nasihatte bulunmuş:

- El ele tutuşun. O zaman leylekler içinizden birini kapıp götüremez.

* * *

Kurbağalar bu aklı çok beğenmişler, hemen aralarında toplanarak bunu uygulamaya karar vermişler.

Artık hiçbir kurbağa kendi başına hareket etmiyormuş. Hep el ele tutuşmuş halde duruyorlarmış.

Ama daha ilk gün iri bir leylek dalmış ve bir tanesini kaptığı gibi havalanmış. El ele tutuştukları için hepsi birden uçmaya başlamışlar.

Korku içinde, bu manzarayı aşağıdan seyreden kaplumbağaya seslenmişler:

- Dediğini yaptık ama bak hepimizi birden kaptı götürüyor. Ne yapacağız şimdi?

Kaplumbağa hiç umursamadan bağırmış aşağıdan:

- Sittirin gidin ulan. Bana ne... Ne yaparsanız yapın. İyi oldu, senelerden beri kafamı ütüleyip duruyordunuz.

* * *

Bu fıkrayı Erol Türegün anlattı bana. Bütün milletin ağzındaymış.

İkimiz oturup yorumladık.

Bize göre fıkradaki kurbağalar politikacılar, kaplumbağa da halk.

Halkın politikacılara karşı duyduğu öfkeyi bu kadar güzel anlatan bir fıkra dinlemedim.

Hepimiz bizi bu duruma düşüren politikacılara kızıyoruz.

Politikacıların içinde hiç kuşkusuz düzgün olanlar da var.

Belki onlara haksızlık da yapıyoruz.

Ama unutmayalım ki her zaman kurunun yanında yaş da yanar.

Bu da o hesap.


NOT YORUM


AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Yavuz Donat'a Recep Tayyip Bey'in son kasetteki kendi sözlerine çok üzüldüğünü söylemiş.

Ben sanmıyorum. Recep Bey bu kaset sayesinde ‘‘akçeli sicili’’nin unutulmasından memnundur bile...

Yıllardan beri demokrasi maskesi takarak kalemiyle birilerinin avukatlığını yapan Nazlı Ilıcak'ı kutluyorum. Avukatlık onu tatmin etmemiş olacak ki, şimdi de yalnız kalemiyle değil, konuşmalarıyla da Recep Tayyip Erdoğan'ın tetikçiliğine soyunmuş.
Yazarın Tüm Yazıları