Krizin anatomisi

DÜNYAYI kasıp kavuran krizin ilk habercisi İstanbul doğumlu Amerikalı Musevi Profesör Nouriel Rubini oldu.

Rubini 2007’nin Ocak ayındaki Davos toplantısında "Amerika’yı büyük bir resesyon (ekonomik durgunluk) bekliyor. Ekonomide çok kötü bir gidiş var" diyor.

Herkes şaşırıyor. Kimse Rubini’ye inanmıyor ve onu "felaket tellallığı" ile suçluyorlar.

Rubini, ev kredilerinin (mortgage) bir felaket getireceğini daha ortada bir tehlike belirmeden görüyor.

Aradan çok geçmeden mortgage’larda yavaş yavaş ödeme zorlukları başlıyor.

Sonra da hızlanarak 12 milyon insan kredi borçlarını ödeyemez hale geliyor.

Peki bu noktaya nasıl gelindi?

İlhan Kesici’ye göre Amerika’da birtakım dehalar fazla ince eleyip sık dokumadan herkesi ev sahibi yapmaya kalkıyorlar ve ödeme gücü olup olmadığına aldırmadan kredilendiriyorlar.

2007’nin ortalarında sorunlar çıkmaya başlıyor. İnsanlar bankalara "Ben borcumu ödeyemiyorum, gel evi al" diyorlar.

Ama kısa zamanda iade edilen evler çığ gibi çoğalarak satılamayacak sayıya ulaşıyor.

* * *

Kesici krizin katlanarak büyümesini de şöyle anlatıyor:

"Başlarda bu tehlike küçümsendi. ’Topu topu 30 milyar dolarlık bir risk Amerikan ekonomisi için sorun olmaz’ dendi. Sonra bu rakamın 150 milyar dolar, bir süre sonra 300-400 milyar dolar olduğu görüldü. Şimdi ise bir trilyon dolar, 3 trilyon dolar diyenler var..."

Çünkü Amerika’da dağıtılan "çürük krediler" Avrupa’ya da bulaştı.

"Çürük kredi" dağıtan banka veya finansman kuruluşları bu kredilerin sağlam olmadığını bildikleri için bunları sigorta ettiriyor. Sigorta şirketleri de bu kredilere güvenmedikleri için gidip kendilerini bir başkasına sigorta ettiriyorlar.

Kesici’ye göre iş bununla da kalmıyor. Riskten kurtulmak isteyen bu kuruluşlar tahvil çıkarıp bazı fonlara satıyorlar. Bunları, kárlı diye Avrupa’daki ve dünyadaki bazı fonlar da alıyorlar. Buna hisse senedi çıkarıp satma da eklenince "çürük krediler" bir felaket zinciri haline geliyor.

Böylece ipin ucu kaçıyor ve rakam belirlenemez hale geliyor.

Şimdi dünya ekonomisini kurtarmak için başta Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri önlem üstüne önlem alıyorlar, paket üstüne paket hazırlıyorlar. Felaketin banka kurtarmakla düzelmeyeceğini gördükleri için bazılarına el koyuyorlar.

Kesici, "Bu duracak. Ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyor.

* * *

Dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerika’da her yıl 10 trilyon dolarlık tüketim yapılıyor.

Prof. Rubini’nin 2007 başında öngördüğü resesyon başlıyor ve giderek de hızlanıyor.

Amerikan ekonomisindeki bu durgunluk büyümeyi olumsuz etkileyecek.

Bu ülkede tüketimin düşmesi bütün dünyayı sıkıntıya sokacak. Avrupa Birliği ile Çin’in Amerika’ya yaptığı yaklaşık 800 milyar dolarlık ihracat azalacak.

Bu durumda Türkiye’nin AB’ye ihracatı da düşecek. Türk ekonomisi de durgunluğa girecek.

Cari açığı aşırı yüksek olan Türkiye, ekonomisini döndürmekte, borçlarını ödemekte büyük sıkıntılara düşecek.

Evet... Manzara iç karartıcı...

Bari bu iç karartıcı yazıyı teselli babında Başbakan Erdoğan’ın o eşsiz öngörüsüyle bitirelim:

"Kimse merak etmesin, evvel Allah bize bir şey olmaz..."
Yazarın Tüm Yazıları