Paylaş
Komşuya 110 milyar Euro’luk yardım yapacaklar.
Buna rağmen Yunan halkı öfkeli.
Parlamentoya yürüyor, polisle çatışıyor, ortalığı yakıp yıkıyor.
Kemer sıkmak istemiyor, “laylaylom yaşam”dan vazgeçmeye razı olmuyor.
Ne zamandır bütün ekonomistler komşunun bir gün kafayı duvara toslayacağını söylüyordu.
Ama Yunan halkı çalışmadan yaşamaya alışmıştı.
Sonunda olan oldu ve borçlar ödenemeyecek duruma gelince de kriz patladı.
Yunan halkının tepkisini görünce, tarihi boyunca krizlerle boğuşan, yıllarca kemer sıkma operasyonlarına katlanan cefakâr Türk halkına bir kez daha acıdım.
Eğitimci işadamı İbrahim Arıkan’ın yeni çıkan “Ya Yenilenirsin ya da Yenilirsin” adlı kitabında son altmış yılda Türk halkının yaşadığı krizlerin listesini veriyor:
1948 Krizi: İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği koşullar.
1954 Krizi: Kore Savaşı ve onun getirdiği fiyat artışları.
1958 Krizi: Gıda başta olmak üzere dünya emtia fiyatlarındaki artışlar.
1969 Krizi: Türk parasının değer kaybının yüksek olması.
1974 Krizi: Petrol fiyatlarının bir önceki yıla göre 4 kat artması.
1978 Krizi: Dış borcumuzun 1.8 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkması.
1979 Krizi: Petrol fiyatlarının yüzde 100 artması.
1986 Krizi: Kamu harcamaları nedeniyle devalüasyon yapılması.
1988 Krizi: Bankaların döviz açığının büyümesi.
1991 Krizi: Körfez krizi nedeniyle riskli ülkeler listesine eklenen Türkiye’den 2.6 milyar dolar yabancı paranın kaçması.
1994 Krizi: Piyasadan 4.2 milyar dolar sermaye çıkışı.
1998 Krizi: Asya’da başlayan Rusya krizinin etkisiyle bir gecede 6 milyar dolar sıcak paranın Türkiye’yi terk etmesi.
2001 Krizi: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Başbakan Ecevit’e Anayasa kitabını atması.
2007 Krizi: Amerika’da başlayıp dünyaya yayılan krizin Türkiye’yi etkilemesi.
Yukardaki liste zavallı Türk halkının krizden başını bir türlü kaldıramadığını ortaya koyuyor.
Bu krizlerin daha acı yanı, bugün Yunanistan’a el uzatan ve onun uçurumdan aşağı yuvarlanmasını önleyen Batılı ülkelerin bu krizlerde Türkiye’nin yüzüne bile bakmaması.
Türkiye’yi yapayalnız bırakması.
Dahası üç kuruş borç vermek için inim inim inletmesi, en yüksek faizi uygulaması.
Ama Türk toplumu o kadar sabırlı ve dirençli ki...
Her türlü özveride bulunup bu krizlerin hepsini aşmayı başardı.
Bir de Türk toplumunun tarihten gelen yardımlaşma geleneğinin var olması...
Akrabanın akrabaya, komşunun komşuya, varlıklının yoksula kol kanat germe hasleti.
Yani Batılılarda olmayan ve onların anlamakta zorlandığı vicdani özellik...
Bu sayede Türkiye uçurumun kenarına kadar geldiği bütün krizlerden kendi çabasıyla kurtulmasını becermiştir.
Bu az bir şey değildir.
Koca imparatorluğu kaybedip emperyalist ülkeler tarafından toprakları paylaşılan bu toplumun, Kurtuluş Savaşı mucizesini yaratması ve küllerinden yeniden dirilmesinin sırrı da buradadır.
Paylaş