TÜRKİYE Cumhuriyeti ile KKTC ilişkileri ilk kez bu denli hırpalanıyor.
Başbakan Erdoğan’ın bizim artık alıştığımız haşinliği Kıbrıs Türklerini incitti. 28 Ocak’taki mitingde bir avuç marjinalin her zamanki “Türkiye karşıtı” muhabbeti Erdoğan’ın ölçüsüz tepkisine neden oldu. Oysa aynı söylemleri içeren pankartlar Annan referandumu öncesinde de açılmış ama nedense AKP tarafından fazla önemsenmemişti. Erdoğan bu kez Kırgızistan dönüşünde Kıbrıs Türklerini rencide edici çok ağır sözler söyledi: “Türkiye buradan çek git, diyor. Sen kimsin be adam. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardır.” İşte bu sözler Kıbrıs’ta bardağı taşırdı. Bunun öncesi de var. Başbakan’ın KKTC Başbakanı’na kamuoyunun önünde “Senin maaşın kaç” diye sorması... Adaya yardımları yönlendiren Başbakan Yardımcısı Çiçek’in Kıbrıs’ta yaptığı “Siz nüfusunuzu bile bilmiyorsunuz” türünde kınayıcı sözleri büyük tepki çekti. Marjinallerin açtıkları pankartlar yüzünden Kıbrıs Türk halkının “besleme” olarak tanımlanması incitici oldu.
Başbakan bununla da kalmadı, bir de eylemciler hakkında yasal işlem yapılmasını Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan istedi. Neyse ki sözleriyle pankart açan küçük bir grubu kastettiğini söyledi. Ama iş işten çoktan geçmişti. İstediğiniz kadar sözlerinizi düzeltmeye çalışın, gönüller kırılmıştı bir kez. Bugüne kadar hiçbir cumhuriyet hükümeti yapılan yardımları insanların yüzüne bu denli vurmadı. Hiçbir başbakan Kıbrıs Türklerini böylesine rencide edecek sözler söylemedi. Kıbrıs’a müsteşar olarak atanan Halil İbrahim Akça kimdir? Ekonomik paketin uygulanması konusunda yetkisi nedir? Bu kişiyle ilgili olarak adadan yoğun şikâyetler gelmektedir. Kıbrıs’a Türkiye’den gelip yerleşenlerin büyük bölümüyle uyumsuzluk yaşanıyor. Hükümetin bu konu üzerine acilen eğilmesi gerekir. Aksi halde Türkiye ile KKTC arasında daha tatsız sorunların çıkması kaçınılmazdır.
Tarhan Erdem şaşırtıyor
TARHAN Bey’i yıllardan beri tanırım. Milliyet’te de birlikte çalıştık. Dürüst bir insandır. Sorunlara olumlu yaklaşır. Beni şaşırtan, böylesine nazik ve olgun bir insanın yıllarca çalıştığı, bakanlığını, genel sekreterliğini yaptığı CHP’ye nasıl bu kadar hoyratça yaklaşıyor olmasıdır. Bunu gerçekten anlayamıyorum. Çünkü Tarhan Bey CHP’yi eleştirmiyor, karalıyor. Bu öfke, bu kin neden? Ne için? Ne yazık ki Tarhan Bey dostumu CHP konusunda çözemiyorum.
Süheyl Batum’u suçlayanlar
BAŞBAKAN Erdoğan şehitler için “kelle” demedi mi? “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” demedi mi? Bülent Arınç ”İyi ki bu generallerle savaşa girmemişiz” demedi mi? “Kağıttan kaplan” dedi diye Süheyl Batum’u niye suçluyorlar ki...