Kırk yıllık dostun önlenemez öfkesi

Güldüm. Arkadaşım ilkeli, dürüst, çizgisi bazı solcu arkadaşları gibi oynak olmayan bir insandı.

Anlayamaması doğaldı. Zaten anlasaydı o cepheye geçer, kendisine köşeler açılır, televizyonlarda programlar yaptırılır, çeşitli fonlarla beslenir, para içinde yüzerdi.

Bunları söyledim daha çok kızdı:

“Nasıl olur? Nasıl bakarım insanların yüzüne? Öyle rezil bir insanı kendim nasıl sevebilirim, nasıl kabul edebilirim?”

“Evet haklısın” dedim, “Onlar gibi senin de ar damarının çatlaması gerekir. Eee her şeyin bir faturası var dostum.”

* * *

Ertesi gün CHP’nin bir broşürü geldi postadan. Karıştırırken arkadaşımla yaptığımız konuşmayı anımsadım.

Kırk yılın sosyal demokrat CHP’sine de ulusalcı, ırkçı, faşist denmiyor mu?�

Milli görüşçülerin kurduğu, laikliğe karşı tehlikelerin odağı olduğuna Anayasa Mahkemesi’nin karar verdiği AKP ise liberal, demokrat, reformcu, sosyal adaletçi(!) olmadı mı?

Ama mızraklar çuvallara bir türlü sığmıyor, sosyal adalet karşıtı gösterilen CHP’nin broşürünü okuyunca kimin ne olduğu ortaya çıkıyor:

CHP “18 yaşını doldurup, evlenmemiş kız çocukları çalışmadıkları sürece, anne ya da babalarının sosyal sigorta haklarından yararlanarak tedavi olsunlar” dedi.

CHP “Yatan hastalardan katılım payı alınmasın” dedi.

CHP “Cezaevinde çalışıp gelir elde eden mahkûma emeklilik hakkı sağlansın” dedi.

CHP “Borcu olan sigortalıyı, borcunu ödeyemiyor diye cezalandırıyorsunuz, peki ailesinin ne günahı var, bunu yapmayın” dedi.

CHP “Emeklilerin beklediği intibak yasası çıkarılsın, bu ek yük getiriyorsa, zamana yayarak bu haksızlığı giderelim” dedi.

CHP “İşsizlik ödeneği alan işsizlerin bu süre içinde sağlık sigortası primi ile emeklilik primleri de İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılansın” dedi.

CHP “Sigortalının doğum yapan eşine ödenen emzirme yardımını 1386 liranın altına düşürmeyin” dedi.

CHP “Emekli aylıkları çok düşük. Emekliler pazardan artık toplamak zorunda bırakılıyor. Emekli aylıklarını indirmeyin” dedi.

CHP ”Sosyal güvenlik sisteminde reform yapacaksanız, reforma önce kayıt dışı çalışanları kayda alarak başlayın” dedi.

CHP “Muhtarların sosyal sigorta primlerini devlet ödesin” dedi.

CHP “Yoksullukla mücadele edelim, yoksullukla kurumsal mücadelenin yolunu açmak için ‘Aile Sigortası’ uygulamasını getirelim” dedi.

Sosyal adaletçi(!) AKP bu önerilerin bir tekini bile kabul etmedi.

İşte sosyal adaletçi AKP ile sosyal adaletçi olmayan(!) CHP arasındaki fark.

Düzeltme: Pazartesi günkü yazımda 1929 tarihi 1029 olarak çıkmış, 1.5 milyon, çek veren insan sayısı değil, çek sayısıdır. Protesto olan çekler değil, senetler olacaktı. Tüm cumhuriyet hükümetlerinin 80 yılda 148 milyar dolar borç yapmalarına karşı AKP iktidarının 7 yılda yaptığı borç tutarı 137 milyar dolardır. 285 milyon borç tüm kamu borcudur. Düzeltir okurlarımdan özür dilerim. T.T.