Kıbrıs’ta seçime doğru

ÖNCELİKLE şunu belirtmeliyim.

Pazar günü yapılacak seçimlere KKTC halkı ve politikacıları büyük bir olgunluk ve hoşgörü içinde gidiyor.

Haberin Devamı

Kavga yok, gürültü yok, adayların birbirini karalayan, birbirine hakaret içeren söylemleri yok.

Hepsi hepsi ufak tefek şikâyetler var.

Örneğin Talat tarafı hükümetin bazı seçmenlere baskı yaptığını iddia ediyor.

Eroğlu tarafı ise Avrupa Birliği’nin Talat’a destek vermek için bazı sivil toplum kuruluşlarıyla muhtarlara para dağıttığını ileri sürüyor.

Ama bu iddialar belli ki seçim sonucunu etkileyecek boyutlarda değil.

Bu seçimde, AKP’nin de Talat’a desteğinin çok sınırlı olduğu anlaşılıyor.

“Yandaş medya”nın bir-iki acar yazarının Talat’la birlikte köyleri gezdiği ve halka “Hükümet Talat’ı destekliyor” mesajı verdikleri ama bunun çok etkili olmadığı hatta ters tepki yarattığı konuşuluyor.

Bütün bunlar başta söylediğim gibi demokratik, hoşgörülü, olgun seçim kampanyasını olumsuz etkilemiyor.

* * *

Pazar günü yapılacak seçimin favorisi eğer büyük bir sürpriz olmazsa Derviş Eroğlu.

Yaptırılan hemen bütün kamuoyu yoklamalarının sonuçları Eroğlu’nun ilk turda kazanacağını gösteriyor.

Hatta Talat tarafının yaptırdığı ve kararsızların yüksek çıktığı kamuoyu yoklamalarında da Eroğlu ilerde çıkıyor. 

Tahminler ilk turda tutmazsa bu da sürpriz olur.

Liderlerle yaptığımız konuşmalarda halktaki bu eğilimin yansımaları görülüyor.

Eroğlu ve kurmayları çok keyifliydi.

Kendilerinden çok eminlerdi.

Onlara göre, halk kendisine verilen sözler boş çıktığı için kararını Eroğlu’ndan yana vermişti.

Eroğlu “Yüzde 60 yeter, bu iş ilk turda biter” diyor, sonra da kahkahayı basıyor.

Talat’ın karargâhında ise tam tersi bir hava vardı.

Cumhurbaşkanlığı konutu çok sessizdi. Pek gelen giden de yoktu.

Anlaşıldığı kadarıyla Cumhurbaşkanı Talat Avrupa Birliği’nin Türk toplumuna verdiği sözlerin hiçbirini tutmamasının kurbanı olmuş.

Rum lideri Hristofyas’la yapılan görüşmelerde beklenen ilerlemenin sağlanamaması da Kıbrıs Türk halkında büyük bir hayal kırıklığı yaratmış.

Sonunda halk acı faturayı Talat’a kesmiş.

Öteki aday Tahsin Ertuğruloğlu’na ise pek şans tanınmıyor.

Oysa UBP’den kopan Ertuğruloğlu’nun parti içinde çok güçlü olduğu biliniyor.

Eroğlu’nun “Tahsin Bey eğer biraz sabırlı olabilseydi benim yerime geçebilirdi” sözleri önemli bir gerçeği yansıtıyor.

Bu seçimin kuşkusuz en ilginç adamı, kilit konumuna gelmiş olan Serdar Denktaş.

Onun Eroğlu’nu desteklemesi, UBP’ye, 5 milletvekiline sahip partisinin çok çok üstünde bir sinerji katkısı sağlamış.

Ayrıca UBP hükümetinin devam ettirilebilmesi için Serdar Denktaş’ın Demokrat Parti’sinin desteği de şart.

Son söz tüm yaşamını Kıbrıs’a adamış olan Rauf Denktaş’ın.

Bitmez tükenmez mücadelesini köşesinden sürdüren bu yılmaz mücadele adamı Talat’ın “Talat varsa varım” sloganına kızmış.

Şöyle diyor: “Talat fanidir. Hata yapmıştır. Ben bu sloganı şöyle düzeltiyorum, ‘KKTC varsa varım’ diyorum.” 

Haberin Devamı

NOT: Kendini bilmez birinin Ahmet Türk’e dönük saldırısını nefretle kınıyor, kendisine geçmiş olsun diyorum. T.T. 

Yazarın Tüm Yazıları