İSMET Paşa İzmir’de partisinin düzenlediği bir mitingde konuşmasına şöyle başlamıştı:
"İzmirliler, Egeliler... Dünyanın cennetinde yaşıyorsunuz... Bunun değerini bilin..."
İzmirliler son yerel seçimlerde yaşadıkları cennetin değerini çok iyi bildiklerini kanıtladılar.
Cennetlerini çağdışı kafalara bırakmadılar.
Atatürk’ün düşmandan kurtardığı kentlerine, onun mirasına sahip çıktıklarını gösterdiler.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini CHP adayı Aziz Kocaoğlu bileğinin hakkıyla AKP’li rakibine yüzde 25 fark atarak kazandı.
İzmir halkı laik demokratik cumhuriyetten, Atatürk devrim ve ilkelerinden, çağdaş Türkiye’den yana olduğunu gösterdi.
Tayyip Bey bütün gayretine rağmen fethetmek için yanıp tutuştuğu kalenin kapısına bile yanaşamadı.
* * *
Havaalanından kente birlikte geldiğimiz genç, "İzmirli Tayyip Bey’i ve partisini perişan etti" dedi gururla.
Bu gurur, sokaktaki İzmirlinin yüzünde de okunuyordu.
Kenti dolaşırken, kişilikli, özgür, çağdaş, kendine güvenen bireylerin varlığını gördüm.
Bu uygar hava insana güven, mutluluk, huzur veriyor.
Türkiye için duyduğunuz endişeler de dağılıyor.
Bu hava yalnız kentin merkezi değil, yakın, uzak tüm ilçeleri için de geçerli.
Zaten seçim sonuçları da bunu ortaya koyuyor.
31 ilçenin sadece bir tanesinde, Bayındır’da AKP kazanabildi.
Bu ilçedeki oy dağılımı da çok ilginç.
Burada AKP yüzde 34.9, CHP ise yüzde 34.8 oy aldı.
Aradaki fark binde bir.
CHP’nin seçimi alamadığı ikinci ilçe ise Tire.
Burada Demokrat Parti kazandı.
* * *
Diğer 29 ilçede CHP büyük farklar yaparak ipi göğüsledi.
Örneğin Narlıdere’de fark yüzde 55, Karşıyaka’da yüzde 47, Balçova’da yüzde 45 oldu.
İzmir seçimlerinin bir başka çarpıcı sonucu da DTP’nin aldığı sonuçlar.
İl Genel Meclisi’nde DTP yüzde 3.4 oy topladı.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimindeyse DTP’li büyükşehir belediye başkan adayı ancak yüzde 0.6 oy alabildi.
Demek ki İzmir’deki uygar ve laik cumhuriyetten yana duruş seçmeni şeriata ve bölücü politikalara karşı daha duyarlı hale getiriyor.
Bu Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir nokta.
İzmir’deki duruşu tüm siyasi partiler dikkatle incelemelidir.
Bu sonuçlar bir acı gerçeği de önümüze koyuyor.
Türkiye’nin Avrupa’ya en yakın bölgesi ile Doğu ve Güneydoğu bölgeleri arasında çağlar farkı olarak tanımlanacak bir uçurum var.
Bu uçurumun tek nedeni eğitim.
Türkiye hiç zaman yitirmeden hurafelere değil, akla ve bilime dayalı çağdaş bir eğitim seferberliğine başlamalı ve bunu partilerüstü bir anlayışla sürdürmeli.
Evet İzmir’e dönersek...
İzmir’in seçim sandıkları bu ülkenin gururudur.
Siz Tayyip Bey’in yerinde olsanız ne yaparsınız?
İzmirlilere kızmaz mısınız?
"Hınzır İzmir bu seçimde de gávurluğunu yaptı" demez misiniz?