İçerde Ergenekon savcısı dışarda Hamas avukatı

BEN, biz, hepimiz Başbakan’ın Brüksel’e Avrupa Birliği ile soğuyan ilişkileri canlandırmak için gittiğini sanıyorduk.

Ama Başbakan bu gezisinde Avrupa Birliği’ni ikinci plana itip, Hamas’ın sözcülüğünü ve avukatlığını yaptı.

Açıklamalarında Hamas’ın yüzde 75’le iktidar olduğunu, buna saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bununla da kalmadı, Hamas’la kendi partisi arasında paralellik kurdu.

"Biz de iktidara geldiğimizde benim için de ’belediye başkanlığı yapan başbakanlık yapamaz’ dediler" diye Avrupalılara göndermeler yaptı.

Ancak Hamas’ın avukatlığını yapan Başbakan çok önemli bir noktayı unuttu.

Hamas hem ABD, hem AB listesinde "terör örgütü" olarak yer alıyor.

Yani PKK neyse, Batı için Hamas da o.

Bir Avrupalı kalkıp PKK’nın avukatlığını yaparsa ne olacak?

Başbakan ona ne yanıt verecek?

"Sen PKK’nın avukatlığını yapıyorsun. Onun bir terör örgütü olduğunu bilmiyor musun?" diyebilecek mi?

Devlet adamları söyledikleri her sözü tartıp biçmek zorundadır.

Böyle gelişigüzel konuşurlarsa söyledikleri bir gün önlerine konuverir.

Tayyip Bey Hamas’ın avukatlığını yapacağına çoluk çocuk katledilen Filistin halkının avukatlığını yapmalıydı.

Avrupalılara Hamas göndermeleri yapacağına, onları, Filistin halkına karşı girişilen katliama yeterince karşı çıkmadıkları için uyarmalıydı.

Başbakan gezisinde AB sorunlarıyla sanki lütfen ilgilendi.

Pek inandırıcı olmasa da 2009’un ilişkilerin hızlandırılacağı yıl olacağını söyledi.

Sonra da her zamanki gibi 2004’ten beri duran sürecin sorumlusu olarak muhalefeti suçladı.

Bizim Başbakan’ın alıştığımız taktiği.

Sevaplar kendisinin, günahlar muhalefetin veya medyanın...

Şükrü Server Aya

ŞÜKRÜ Bey 78 yaşında. Ama öyle bir kitap çıkarmış ki, kendisine hayranlık duymamak olanaksız.

İngilizce ve Türkçe ayrı ayrı baskıları yapılan kitabın adı "Soykırım Tacirleri ve Gerçekler".

İngilizce baskısı yurtdışında dağıtılmış. Türkçe baskısı da önceki gün Türk okurlarına tanıtıldı.

Kitabın özelliği şu: Şükrü Bey Türk kaynaklı belgeleri kullanmamış.

Kendisi bunu şöyle anlatıyor:

"Esas amacım, yabancıyı kendi sözleri ile utandırmaktı. Yabancılar Türkçeyi bilmediklerinden ve sunulan delilleri görmemeyi tercih ettiklerinden bahane bulamayacakları belgelerle konuya ışık tutmaya çalıştım."

Şükrü Bey’in şu satırları da çarpıcı: "Diaspora Ermenileri bütün Türkleri kötü ve katil ilan ederek ve dünyaya nefret satarak kazanç sağlamaktadırlar. Bizler, insancıl zaaf göstererek aynı etik düzeyde mukabele edemeyiz. Ancak bu tehlike, bizleri bilinçlendirmeli, içimizdeki Ermeni vatandaşları korumaya özendirmelidir. Ben bu olaylara dürüst ve tarafsız bir insan olarak yaklaşmaya çalıştım ve bildiklerimi sizlere sundum."

Şükrü Server Aya’nın uzun emeklerle hazırladığı, Ermeni diasporasının Türk milletine atmaya çalıştığı "soykırımcı" iftirasını yabancıların belgeleriyle ortaya çıkardığı, Derin Yayınları’ndan çıkan kitabı çok önemli bir belge.
Yazarın Tüm Yazıları