Paylaş
AKP iktidarının Türkiye’yi demokrasiye değil, otokrasiye götürdüğünü galiba anlamaya başladılar.
Hukuk devletinin hızla tahrip edildiğini artık kabul ediyorlar.
Yargının siyasallaştırıldığını ve baskı altına alındığını görüyorlar.
Uygulanan politikaların kurumlar arasında çatışma yarattığına tanık oluyorlar.
Bu gerçekleri hâlâ göremeyenler olmasına rağmen bu gelişme sevindiricidir, umut vericidir.
AKP’nin Türkiye’yi demokrasiye götürdüğünü inatla iddia edenler, anayasal standardımızın yükseltildiğini söylüyorlar.
Büyük bir değişim yaşandığını, gerçek demokrasiye geçildiğini durmadan vurguluyorlar.
Onlara göre, buna ayak uyduramayanlar direniyorlar.
Ortalığı karıştırıyorlar, darbe kışkırtıcılığı yapıyorlar.
Ülke hızla yönetilemez noktaya savrulurken onlar “Türkiye AKP iktidarının yaptığı açılımlarla bir yıldız gibi parlıyor” diyorlar.
Erdoğan’ın bir dünya lideri olduğunu ilan ediyorlar.
* * *
Açılımlara gelince...
Bunları irdelemekte yarar var.
Türban açılımı: Kıyametler koparıldı. Eylemler yapıldı. Sorunun mutlaka çözüleceği konusunda güvenceler verildi. Bazı rektörler türbana engel olduğu gerekçesiyle düşman ilan edildi.
Sonuç, olay unutuldu.
Sivil anayasa açılımı: Günlerce demokratik anayasa yapılacağı konusunda nutuklar atıldı. Prof. Dr. Ergun Özbudun ve ekibine alelacele anayasa hazırlatıldı.
O anayasa günlerce tartışıldı.
Sonuç, hazırlanan taslak rafa kaldırıldı, sorun bir daha ağza alınmadı.
Alevi açılımı: Fırtına gibi başladı ama gerisi gelmedi.
Roman açılımı: Ne olduğu anlaşılamadan başladı bitti.
Ermeni açılımı: Amerika istedi, hükümet iddialı bir şovla süreci başlattı. “Tarih yazmıyoruz, tarih yapıyoruz” gibi büyük laflar edildi.
Törenlerle protokoller imzalandı. Amerikan Dışişleri Bakanı bile imza töreninde hazır bulundu. Muhalefetin dediği çıktı, süreç yürümedi.
Kürt açılımı: Büyük heyecanlarla, büyük iddialarla başlatıldı. Kandil Dağı’ndan inenlerle Mahmur kampından gelenlerin zafer gösterileri tüm ülkede büyük tepki uyandırdı.
PKK yanlısı grupların taşlı, molotofkokteylli gösterileri çok sayıda kentin sokaklarını savaş alanına döndürdü.
İktidar bu tepkiler karşısında süreci durdurmak zorunda kaldı. Ne zaman nasıl başlayacağı belli olmayan bir bekleme sürecine girildi.
Bu arada Irak’la bir sürü anlaşma imzalandı. Nutuklar atıldı. PKK’nın tasfiyesinin an meselesi olduğu söylendi. Ama ortada somut bir gelişme yok.
Bütün bu açılım ve gelişmeler, hükümetin dış politikayı hayal perdesinin arkasında oynadığının bir göstergesi oldu.
Benzinde tarihi rekor kırdık
MEMUR ve işçi emeklilerine küçücük zamlar yapan iktidar A’dan Z’ye her şeye zam getirdi.
Türk toplumu bugün Avrupa’nın en pahalı benzin ve mazotunu kullanır hale getirildi.
Benzin Hollanda’da 1.38, Finlandiya’da 1.32, Danimarka’da 1.31 Euro’ya satılıyor.
Türkiye’de ise 1.69 Euro.
Zaman Gazetesi bile benzin zammını şöyle değerlendirdi:
“Benzinde tarihi zam rekoru kırıldı.”Tebrikler AKP...
Paylaş