Gazeteciliğin zor dönemeci

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Bizim meslekteki yozlaşma ve ilkelere uymama dünyanın her yerinde tıpatıp aynıdır.

En uygar ülkelerin basını ile en geri kalmışların gazetelerinde zaman zaman aynı tip yalan ve uydurma haberler yapılır.

Yazarlar, çizerler düşünce hırsızlığı yaparlar.

Meslek ilkelerini çiğneme, döneklik, kalemini kişisel çıkarları için kullanma gibi olaylara rastlanır.

Ancak arada bir tek fark vardır.

Uygar ülkelerde yozlaşmaya ağır cezalar verilir.

Bu tip meslektaşlar bir daha gazetecilik yapamayacak şekilde medya dünyasından uzaklaştırılırlar.

Bizim de içinde bulunduğumuz ilkesizliğin ve yozlaşmanın olağan karşılandığı ülkelerde ise bütün bunlar vurdumduymazlıkla karşılanabilir.

En taze örnek Amerika'dan.

Büyük bir yerel gazete olan Boston Globe'un ünlü bir köşe yazarı var.

Adı Mike Barnicle.

Bir yazısında komedyen George Carlin'in bir kitabından bazı paragrafları aşırarak aynen kullanıyor.

Sonra bir başka gazete bu olayın farkına vararak bunu açıklıyor.

25 yıldır Boston Globe'da köşe yazarlığı yapan Mike söz konusu kitabı okumadığını, esprileri kendisine bir arkadaşının anlattığını söyleyerek kensini savunuyor.

* * *

Ama kısa bir süre sonra yazarın yalan söylediği, bir TV program bandı ortaya çıkınca anlaşılıyor.

Çünkü yazar kitap yayınlandıktan sonra bir TV programında yapılan söyleşide bu kitabı övüyor ve okurlarına öneriyor.

Bant yayınlanınca ‘‘Ben kitabı okumadım’’ diyen yazarın yalan söyleyerek gazete yönetimini aldattığı anlaşılıyor.

Bunun üzerine yönetim Mike Barnicle'ın şöhretine filan aldırmadan istifa etmesini istiyor.

Böylece başkasının kitabından kaynak göstermeden espri çalan ve yalan söyleyen köşe yazarı görevinden uzaklaştırılıyor.

Mike'ın bir başka Amerikan gazetesinde iş bulması çok zor. Bu usta yazar büyük olasılıkla mesleğe veda edecek.

Bir de biz ve bizim gibi ülkeleri düşünün.

Bizde ve bizim gibi ülkelerde hiç böyle olmaz.

Olmuyor da zaten.

Çalan, başkasının yazdıklarını kendisininmiş gibi kullanan yazarlara kimse bir şey yapmaz.

Bırakın paragraf filan aşırmayı, kitabı olduğu gibi götürenlere bile aldıran olmaz.

Bizde ve bizim gibi ülkelerde ilkesizlik ve yozlaşma insanların ortak değerleri haline gelmiştir.

* * *

Şu televizyonlardaki haberciliğe bakın.

Gerekçe olarak şunu ileri sürüyorlar:

‘‘Ne yapalım halk cayırtılı, sulu haberleri izliyor. Ciddi habercilik yaparsak kimse seyretmiyor.’’

Bu mantık ağır basınca da her gece ekranları haber diye vahşet, ilkellik ve hokkabazlık dolduruyor.

Bu kanalları meslek kuralları açısından denetlemekle görevli bir de evlere şenlik RTÜK adlı bir kurum var.

Yanlış kararları yüzünden varlığı tartışılır hale gelen garip kurum.

Bir program veya bir film yüzünden tüm kanalı karartmanın anlamsızlığı artık ortadan kaldırılmalı.

Ceza, kanala değil, yayın ilkelerinin çiğnendiği programa verilmeli.

Ama esas sorun Türk medyasının yüklendiği sorumluluğun bilincine varıp, kendine çeki düzen vermesidir.

Medya denen uçsuz bucaksız denizde meslek ilkeleri titizlikle uygulanmazsa yozlaşma önlenemez.

Kanser gibi bütün bünyeyi sarar.













Yazarın Tüm Yazıları